Deki tradutor Francês
14,365 parallel translation
Boyka iki hafta içinde Budapeşte'deki turnuvada seni de görmek istiyoruz.
Boyka, deux semaines. On veut vous voir au tournoi à Budapest.
Baksana tıpkı Temel İçgüdü'deki Sharon Stone gibiyim.
Regarde. Je suis le sosie de Sharon Stallone dans Basic Instincts.
Bu gol şüphesiz ki İngiltere'yi Şili'deki finale taşıyacak.
Ce but devrait qualifier l'Angleterre pour la finale au Chili!
Hayır, Şili'deki finalde patlatacaklar. - Ne?
Non, ils vont faire péter la finale au Chili!
Yüksek güvenlikli mahkumların tutulduğu Fort Dyer'deki Albay Moorcroft'u önerirdim.
Je recommanderais le colonel Moorcroft de Fort Dyer, où sont gardés les prisonniers sous haute sécurité.
Sektör 28'deki dükkan açık.
La boutique du secteur 28 est ouverte.
Onun Delhi'deki adresini ver.
Trouvez-moi son adresse à Delhi.
Rumlow "Bucky" dedi ve aniden, tekrar Brooklyn'deki o 16 yaşındaki çocuk oldum.
Rumlow a dit "Bucky" et... Tout à coup, je me suis revu à 16 ans dans les rues de Brooklyn.
Belki de Dublin'deki.
Probablement de Dublin.
Halkla İlişkiler'deki işinizden mi bahsetmiştiniz?
Vous parlez de votre travail en relations publiques? Oui.
Hampstead'deki evde birlikte geçirdiğimiz yıl, hayatımın en mutlu yılı oldu.
"L'année que nous avons passée dans la maison de Hampstead" "a été la plus heureuse de ma vie."
El padrino. Juarez'deki hücresinden aile işlerini yürütüyor.
Il gère toujours les affaires familiales de sa cellule à Juarez.
- Doğru. Lake Avenue inşaat davasından bir iki kişi ortağımız Shai Fen'deki Çinli adam ve karın aradı.
Les gens du chantier sur Lake Avenue, le Chinois de Shai Fen Associates et ta femme.
Bu kılıcı, Illinois'deki, Mason Locası'ndan çaldım.
Je l'ai volée chez des francs-maçons.
Bristol'deki kulüp.
Le boîte à Bristol.
Kör olan kadınları ne kadar ödüyorsun? Için dikiş eldivenleri Bendel'deki bayanlar Ve Macy's?
- Et les femmes qui deviennent aveugles pour coudre vos gants de luxe?
Hill'deki sınıfıma katılacaksın.
Vous allez rejoindre ma classe à The Hill.
Bu Cenevre'de, CIA'deki ilk konuşlandırılmamda ortaya çıktı.
On me l'a présenté XKEYSCORE 25 Fév. 2008 au cours de mon premier déploiement à la CIA à Genève.
Cenevre'deki görevin neydi?
Quelle était votre mission à Genève? GENÈVE, SUISSE, 2007
Hill'deki arkadaşımızdan geri dönüş bekliyorum.
J'y travaille. J'attends un appel de notre ami à The Hill.
Cenevre'deki aileye bağlı kalalım.
Concentrons-nous sur la famille à Genève.
CIA'deki işime geri döndüm.
Et je suis retourné travailler à la CIA.
- Cenevre'deki gibi bir hizmet mi? O bir hataydı.
Rendre service comme à Genève?
Hawaii'deki yeni işinde, daha fazla erişimin olacak.
Avec ce nouveau job à Hawaii, vous auriez encore plus d'accès.
Bu yüzden Cenevre'deki ihlalden sonra sana bir şey olmadı.
C'est pour ça que rien ne t'est arrivé après le commentaire à Genève.
Birkaç haftalığına Sydney'deki Five Eyes konferansına gideceğim.
Je dois aller à une conférence Five Eyes à Sydney dans quelques semaines.
Suriye'deki interneti ele geçirme operasyonunu biliyorsun değil mi?
Tu as entendu cette opération sur Internet en Syrie? - Oui.
İngiltere'deki The Guardian gazetesi tarafından bildirildi.
Le journal, le Guardian, l'a rapporté au Royaume-Uni.
Ailesinin Maryland'deki evine çekildiği ve FBI tarafından sorgulandığı düşünülüyor ve soruşturma sürüyor.
Elle serait chez ses parents dans le Maryland, et aurait été questionnée par le FBI et fait l'objet d'une enquête.
İki haftadır Mississippi'deki diğer örgütçülere katılmak için eğitim görüyoruz,
Depuis deux semaines, nous nous entraînons pour rejoindre les autres organisateurs du Freedom Summer.
Mississippi'deki kargaşaya bak, provokatörler oraya gidip insanların işlerine karışıyorlar.
Regardez le bazar au Mississippi, avec ces agitateurs qui viennent se mêler des affaires des honnêtes gens.
Wallace Doğu Maryland'deki beyazların 90 % desteğine sahip.
Wallace a 90 % d'intentions de vote parmi les Blancs du Maryland de l'est.
9 Ocak 1963'te Mississippi'deki zenci seçmenleri kaydettirmeyi öğrenmek için bir toplantıya gittim.
Le 9 janvier 1963, j'ai assisté à une réunion pour apprendre à inscrire les électeurs noirs au Mississippi.
Atlantic City'deki kameraları başka yöne çevirecek bir şey.
Tout ce qui détournera l'attention de ces caméras à Atlantic City.
- Sen Wrightsville'deki veterinersin.
- Vous êtes le véto de Wrightsville.
Glendale'deki yaşlı bir kadın.
Une vieille à Glendale.
HHM'deki arkadaşlar mükemmel bir iş çıkardı.
Chez HHM, ils sont vraiment excellents.
Yukarı Şehir'deki insanlar gibi davranmalıyız.
Essayez de ressembler à ceux du quartier.
Artı, Tiny'deki iş de yavaşladı.
Il y avait de moins en moins de clients au resto.
Amerika'nin Hirosima ve Nagazaki'ye attigi bombalar. Jadotville'deki madenlerden yapilmisti.
Les deux bombes que l'Amérique a lancées sur Hiroshima et Nagasaki provenaient des mines de Jadotville.
Katanga radyosunu ele geçirdiler ve de Elizabethville'deki devlet binalarini.
Ils ont pris Radio Katanga et les immeubles du gouvernement à Elizabethville.
Bu bana Bayan Baird'deki o geceyi hatırlattı.
Ça me fait penser à cette nuit chez Mme Baird.
The West Wing'deki adam mı?
L'acteur de À la Maison-Blanche?
Eminim o raporlar bizim gittiği kadar sizin de hoşunuza gidecek ve Cincinnati'deki iş görüşmeniz de iyi geçecek.
Je suis certain que vous serez aussi satisfait que nous et que vous allez apprécier votre visite à Cincinnati.
Cincinnati'deki iyi niyetli banka soyguncuları.
... des voleurs bons Samaritains à Cincinnati.
Phoebe'deki bilim insanları güç dengesini etkileyecek büyük bir şey keşfeder.
Les scientifiques de Phoebe ont découvert quelque chose, assez énorme pour changer l'équilibre des pouvoirs.
Phoebe'deki bilim insanları bir şey keşfeder.
Les scientifiques sur Phoebe ont trouvé quelque chose.
Lopez Phoebe'deki insanları bulduklarında hepsinin zehirli bir sızıntı ya da ona benzer bir şey yüzünden ölü olduğunu söylemişti.
Lopez nous a raconté que tout le monde était mort sur Phoebe. A cause d'un fluide toxique...
Peki Thadland'deki madde kullanımına yorumunuz nedir?
Et la drogue, à Thadland?
1998'deki Aşık Shakespeare filminin de dahil olduğu...
FarangSiam te remercie.
Amri'deki kızları beğenmiyor musun?
Tu n'as pas trouvé une seule fille à Amri que tu aimes.