Dela tradutor Francês
108 parallel translation
AFRİKA'NIN DERİNLİKLERİNDE...
AU CŒUR DE L'afrique, AU-DELA DE TOUTES -
Eğer yeterince hızlı bakabilir ise.
Si elle prend le temps de regarder. INTERDIT DE FUMER AU-DELA DE CETTE PORTE
Şu oduna bir tükürüver.
Crache au-dela de ce bout de bois.
Onun başka bir nehri ya da dağı geçtiklerinde bulmayı umarlar.
Certains esperent le trouver par dela la riviere ou la montagne.
Ölünün ruhunu öteki dünyaya taşıyan Sektet gemisi.
Le bateau de Sektet portait l'ame dans l'au-dela,
Ruhlarının öteki dünyaya yolculuğunda prensese eşlik etmek için öldüler. "
Leurs ames devaient accompagner la princesse, dans l'au-dela, "
Ruhlar diyarı onun hükümranlığı altında üstünlük kazandı.
L'au-dela a eu raison de son diademe.
Bayan Dela Lago, arkadaşınızla daha dikkatli olmalısınız.
Je me suis battu pour les agriculteurs. J'ai diminué les impôts.
Gangster Patton, 7'nci ordunun başında Dela'ya inerken.
Voici Patton, le gangster, à Gela avec sa 7ème armée.
Bizim oralardan gelmiş ya da geçmiş olabilirler.
Elles peuvent tre venus de notre endroits, ou juste vol au-dela d'ici.
Teknenin icadından önce geldiler,... son buz devri sonrasında, iki kıtayı birleştiren buzul köprüyü kullanarak,... Bering Geçidi üzerinden yürüyerek geldikleri anlaşılıyor.
Il est venu avant que des bateaux aient été inventés, ce qui implique qu'il est venu à pied sec par dela le détroit de Bering quand il a formé un large pont de terre pendant la dernière période glaciaire.
- Bütçeyi mi aşıyoruz? - Evet aşıyorsunuz.
Est-ce que nous sommes au-dela du budget prévu?
Fakat, en fazla 1100 mil.
Mais pas au-dela de 100 milles.
Askeri bölge sınırının ilerisinde dün yeni yangınlar çıktı.
Des incendies ont éclaté au-dela du périmetre établi hier.
Dağlarda mı?
Au-dela des montagnes?
Sonra yok olurum ki, herkes öncelikle en yakın kayalıktan kendimi aşağı attığımı düşünür. Ve sonra, kurtarıcıma bana yardım... -... etmesi için yalvarırım.
Puis, je disparais... sous la forte présomption... que je vais me jeter... du haut dela plus proche falaise... puis, in extremis... je crie à l'aide, à mon sauveur.
Soz konusu oIan, o arabaIi serseriIerden uzakta bir yerde surecegimiz yasam.
Au-dela de cette racaille, ce sera notre sauvegarde.
Neredeyse 15.000 kişi oradan, A.B.D.'ye hevesle bakmışlardır.
Près de 1 5.000 troupes obtiennent un aperçu désireux DELA US deUn.
Diğerleri için G.I.'ın "Sevgili John" tezkeresi hazırlandı. Bunun anlamı kaybettiklerini yerine koymak için baştan başlamaktı.
[Foule enthousiaste] pour les autres, les GI DELA "DearJohn" lettres - cela signifie recommencer, en remplacement de ce qu'ils ont perdu.
KIYAMET ARENASI
MAD MAX AU-DELA DU DOME DU TONNERRE
Bakın, sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bu iş beni aştı.
Je suis desole de vous deranger, mais... c'est au-dela de mon autorite.
Bunun ötesinde sessizlik var.
Au-dela, le silence.
Ölümden geri döndüm.
Ke reviens... de l'au-dela.
Kendine dikkat et, Çünkü sırtın sonunu bilmiyoruz.
Fais gaffe, on ne sait pas ce qu'il y a au-dela de cette crête.
Herhangi bir boşluktaki nesnelerin, bir bütün olarak kusursuz şekilde tertiplenmesiyle oluşacak tınının, oradaki bireylere birçok yönden,... büyük yardım sağlayacağı düşüncesi üzerine kafa yormaktayım.
Je me suis pris la tête avec une idée Si quelqu'un pouvait trouver L'agencement parfait de tout les objets dans un espace donné, il en decoulerais une résonance positive dont les bénéfices à l'habitat individuel dans cette espace donné seraient seraient décuplés, au-dela de l'imagination.
Öğrencilerin bunu zekice bulabilir ama hiçbir anlamı yok.
Tu peux faire avaler à tes adolescentes que c'est dela perspicacité mais çà ne veut rien dire
# Sakin suların kıyısına götürür -
Il m'a guidé Au dela des eaux- -
# Sakin suların kıyısına götürür.
Il m'a guidé Au dela des eaux calmes
# Sakin suların kıyısına götürür.
Au dela des eaux calmes
Parmakların ardına bak.
Regardez au-dela des doigts.
- Hayır, hayır. Nesnelerin ardına bak.
Non, non, regarde au-dela.
Burada oturup, sınır tanımayan bir yaşamdan kuralları yıkmaktan söz ediyorsun.
Tu parles d'une vie ou tout est possible, au-dela des regles.
"Orada o kadar masumdum, ve ötesi bilinmiyordu ve muhteşemdi"
"Lycée de Cradle Bay" "Les Grandes Espérances" "lls avaient été la-bas si petits et innocents. Et tout au-dela était si grand et inconnu."
Fransa yollarında
Au-dela des chemins de France
Şurada bir taş üstünde,
Sur une pierre au-dela
Que la mort au-dela du temps
Que la mort au-dela du temps
Şirketine mezarının ötesinde yön vermek için beyin aktivitelerini dijitalize etmek onun hayaliydi.
En numerisant ses influx nerveux, Vance revait de controler sa societe depuis l'au-dela.
Yukarı! Yukarı ve uzağa Ağ!
Vers l'infini et au dela!
Vahşi rüyalarının arkasındaki şeyi.
Le pouvoir, au dela de tes reves.
Kapatıldı zindana ve suçlanıyor büyücülük yapmakla.
Au-dela des chemins de France Je les suivrai au bout du monde
Pirene'den ve Ege'den buraya gelir Faslılar, Endülüslüler ve Yahudiler...
Mangez mon corps, buvez mon sang Vautours de Montfaucon Que la mort au-dela du temps
Olayın ironik yanı David Gale yaşamı boyunca yapmaya çalıştığı fakat başaramadığı şeyi, farkında olmadan ölümünde yaptı.
Bien sûr, l'ironie ultime est que David Gale qui est devenu un martyr involontaire pourrait depuis l'au-dela reussir la ou il avait echoue de son vivant.
Böyle yaparak... merhumun günahlarını emermiş. Ruhlarını temizleyerek öteki dünyaya rahatça geçmelerini sağlarmış.
Ce faisant, l'avaleur de péché absorbait... les péchés des défunts, purifiaient leurs ames... et leur assuraient ainsi le passage vers l'au-dela.
Ben Galiçya baş savcısı Luciano dela Batida'yım.
Luciano de la Bastida, procureur près du tribunal de Galice.
Hey, beyler. Eşlik etmemi ister misiniz?
Salut les gars, vous cherchez dela compagnie?
Bir zayıflık var. Aletlerimiz potansiyel etkinin 1400 km'den sonra hızla düştüğünü gösteriyor.
Il perd beaucoup de son effet perturbateur... au-delá de 1500 yards.
"SİLAHIN HAYALETİ"
"AU DELA DU FAR WEST"
Noel döneminin yaklaşması nedeniyle yakınlarına Noel kartı göndermek isteyenler bunu en geç 13 Ağustosa kadar yapmalılar. Çünkü, aksi halde çok yoğun bir mektup trafiği oluşuyor.
Les Fetes de fin d'année approchant... que tout militaire désireux de porter ses voeux... désireux de poster ses voeux... ne le fasse pas au-delá du 1 3 aoùt... vu l'afflux de courrier á cette époque.
Diğer tarafta bu kadın.
quelqu'un dans l'Au-delá.
Ötede yeniden buluşmamıza izin ver.
"Nous nous retrouverons tous dans l'au-delá."
# Eksiğim olmaz.
Il m'a guidé au dela des eaux calmes... traduction : BLASE