Denebilir tradutor Francês
1,407 parallel translation
Ne denebilir ki?
C'est formidable, hein?
Büyük bir masa da denebilir.
C'est une grande table.
Aynısı senin için de denebilir.
Vous de même.
Öyle de denebilir.
Tu l'as dit.
Öyle de denebilir, evet.
En gros, c'est ça, oui.
Başka ne denebilir?
Qu'est-ce que je peux dire d'autre?
- Evet, öyle de denebilir.
- Quelque chose comme ça.
Serbest çalışıyorum denebilir.
On peut dire ça comme ça, oui.
Rita Sue söz konusuysa, buna hakaret bile denebilir.
Avec Rita Sue, c'est pratiquement une insulte.
Öyle de denebilir.
On peut dire ça.
- Öyle de denebilir. Psişik olduğunu iddia eden biri var. Adı da çok garip :
Un médium autoproclamé répondant au nom de John Smith.
- Öyle de denebilir.
Elle croit que c'est à cause de Sarah et moi.
Evet, öyle de denebilir.
Oui, on peut voir ça comme ça.
Evet, öyle de denebilir.
Disons que c'est ça.
Bölgeye kan gitmedi bu da omurunun o bölgesini esasen öldürdü denebilir.
La circulation sanguine a été interrompue dans ce secteur ce qui a fait que son nerf est pratiquement mort.
Öyle de denebilir.
En quelque sorte.
- Öyle denebilir.
- A peu près, oui.
Anne ve babamı tanımadım denebilir.
J'ai à peine connu mes parents.
Hemen hiç yok denebilir.
Presque rien.
Paketin içinde denebilir.
C'est compris dans le forfait.
Denebilir.
- Oui, si on veut.
- Evet. Öyle de denebilir...
En quelque sorte...
Öyle denebilir.
On peut dire ça.
Bomboş denebilir. Gerçekten mi?
Je veux dire, il est... vide.
Bir şekilde denebilir ki, arabanı çarptım.
J'ai un peu bousillé ta voiture.
Tahrik edici denebilir.
Plutôt bandante.
Şöyle de denebilir :
Ou bien Les Requins :
Öyle de denebilir.
On pourrait dire ça.
Erotik bir ön sevişme denebilir.
On va t'exciter avec quelques préliminaires très doux.
Evet, öyle de denebilir.
Oui... si on veut.
Alışılmışın dışında denebilir.
Disons que c'était une première.
- Denebilir. Lafımı geri alıyorum!
Quoi que...
Bu yüzden dolayı şöyle denebilir ki hiçbir Protestan bu dilekçe aleyhinde konuşamaz.
C'est pour cela qu'il a été dit qu'un bon protestant ne pouvait s'élever contre cette loi.
- Öyle de denebilir.
C'est une image.
Bu yüzden "Öyle de denebilir" dedim.
Mais il a pas joué, c'est une image.
Öyle de denebilir...
Pour ainsi dire.
- Öyle denebilir.
- Plutôt, oui.
Bugünlerde şöhreti oldukça yerinde denebilir.
C'est un peintre très en vogue.
Öyle de denebilir!
Je viens souvent ici.
Öyle de denebilir.
- En quelque sorte.
Aslında biseksüel olarak iki kat düşkünüm denebilir?
Si tu veux savoir je suis même un peu bi sur les bords, je suis même prête à faire un plan à trois.
- Evet, öyle denebilir.
On peut dire ça.
Ünlüler topluluğunun bir parçasıyım denebilir.
Ca veut dire que je fais parti de la famille des célébrités.
Böyle de denebilir.
On peut le dire.
Böylece oyunu kazanacaksın? Sanırım böyle de denebilir.
Pour gagner la partie.
Karıncalanıyorum denebilir.
Ca me donne des frissons.
- Evet, öyle de denebilir.
On peut dire ça.
Evet, tıpatıp aynı denebilir.
Une copie conforme.
- Sanırım böyle de denebilir.
Vous êtes ma presque-Maman
- Öyle denebilir.
Un peu.
- Öyle denebilir.
- Si on veut.