Description tradutor Francês
2,113 parallel translation
Sahte düşünce takımının geri kalan üyeleri onun belirleyici özelliklerinin detaylı bir tanımlamasını verdiler.
Les membres du faux groupe de réflexion en ont donné une description détaillée.
Kurbanın tarifine uyan bir adam bulduk.
On a trouvé une correspondance à la description.
Evet makul bir yaklaşım, fakat gerçekçi değil.
Voilà une noble description, mais peu réaliste.
General taktiğinizi yüzde 100 doğru bilmiş.
La description de votre tactique par le général s'est avérée exacte à 100 %, aujourd'hui.
Bundan 400 yıl sonra, Avusturya'da bir rahibe Belçika'daki müttefiklerden bir papazda tariflere birebir uyan bir kitap gördüğünü bildirdi.
400 ans plus tard, une sœur en Autriche a déclaré avoir vu un livre correspondant à la description, détenu par un aumônier en Belgique.
Çocukken sahip olduğu bir bebeği canlandırmak için 3 kadın öldürdü.
Elle a tué 3 femmes pour essayer de recréer un type de poupées qu'elle avait étant enfant. Pourriez-vous me faire une description.
Tamam, ama çok güzel bir şekilde anlatacaktım.
D'accord, mais vous ratez une super description.
O an bilmiyordum tabii ama bir gün evleneceğim kadınla ilgili ilk tanımlamayı duymak üzereydim.
Sans le savoir, j'étais sur le point d'entendre ma première description de ma future épouse.
Seksüel saplantı ve suç mahalinin tanımı...
Fantasme obsessionnel et description d'un crime?
Sence Laura pistteki ikinci ekibe bizim tarifimizi yapmış mıdır?
Laura a eu la description de l'autre équipe au sol?
Senin tarifine bakarsak sende "atmasyonel" kalça var.
D'après cette description, vous pourriez avoir une hanche "déclavamacatée".
Pekâla. Bakalım bu tarifi destekleyecek birileri var mı. Ayrıca bir robot resim çizdirip Alex Peterman'ın ailesine gösterelim.
Voyons si quelqu'un confirme la description, et faites un portrait-robot.
Ryan ve Esposito'ya söyleyeyim de diğer polisleri de tarasınlar. Belki bir tarif bulabilirler.
Ryan et Esposito vont tenter d'obtenir sa description.
Henüz kimse sizin tarifinize uyan birinin kayıp ihbarını yapmamış.
Personne n'a signalé une disparition correspondant à votre description,
Bu arada, eğer bize orada neler olup bittiğini anlatabilirsen, sana taktikleri anlatacağız.
Pendant ce temps, si tu peux nous donner une description de ce qui se passe, pour trouver une tactique.
Eşkalini verdiğimi düşünüyordum.
Je pensais avoir donné ma description.
Dirisa'nın eşkali az önce faksla geldi.
La description de Dirisa vient d'arriver.
Ateş edenin kimliği belli mi?
On a la description du tireur?
Evet, Dr. Brennan'ın tanımıyla neredeyse uyuşuyor.
Ça correspond plutôt à la description du Dr Brennan, non?
Olayın iç yüzünü bilen hiç kimse gazetedeki portrenin dürüstçe yazıldığını düşünmedi.
Tu sais, jamais aucun témoin d'un événement n'en a trouvé une description fidèle dans les journaux.
Beni böyle anlatsalar dert etmezdim.
Et la description me dirait bien.
Ve kayıp insanlar bölümünde onun tarifine uyan hiçbir ilan yoktu
Et aucun corps ne correspondait à sa description dans les personnes disparus.
Sözü edilen alıcıyla ilgili tarifinize göre... Şurada, notlarınızın biraz daha aşağısında...
Votre description ici de l'acheteur présumé en bas de vos notes...
Saat 3.19'da Frost'un tarifine uyan bir adam açık mavi renkte, üstü gümüş gri olan 1971 model bir Citroen DS sedana yürüyor.
À 15 h 19, un homme correspondant à la description de Frost s'approche d'une Citroën DS de 1971 bleu pastel, toit argenté.
Aracın daha ayrıntılı tarifini bulduk.
On a une meilleure description de la voiture.
Bu tanıma uygun bir yaratık geçen hafta California'da görüldü.
Une créature avec cette description... a été vue la semaine dernière en Californie.
çok seçkin bir şekilde. Bu bana hayal edebileceğim en yalın haliyle kötülüğün tanımı gibi geldi.
C'est un très élégant procédé qui me semble être la description la plus pure de la désolation de la nature que je puisse imaginer.
İyi haber şu ki şüphelinin eşkali elimizde.
Heureusement, nous avons une description du suspect.
Adamı tarif edebilir misi or a physical description?
Vous me donneriez son nom ou une description?
İsim yok. Tarif yok. Hiç bir şey.
Aucun nom, ni description.
Bu arada, morgu arayıp sordum. Lupe Nava yada Juanita Doe benzeyen bir kurban yokmuş. Ki bu iyi bir haber.
Aucune correspondance à la morgue pour Lupe Nava ou une inconnue répondant à sa description, ce qui est une bonne nouvelle.
Senin şanşına yalnızca beş tanesi senin kurbanına uyuyor.
Heureusement pour toi, seulement cinq correspondent à la description de ta victime.
Ve ayrıca, bu dün geceki, olayda kullanılan araç tarifine de uyuyor.
Et ça colle aussi à la description de la voiture utilisée pour la fusillade d'hier.
Bir kaç hasta..... devamlı olarak bu ot karışımını kullanmakta, sadece içlerinde biri maktûlün tanımına uyuyor.
OK, maintenant, plusieurs des patients achètent constamment de la marijuana et de la sauge, mais un en particulier correspond à la description de notre John Doe...
Castro'nun bankada güvenlik görevlisine ateş eden zanlıyla Castro'nun eşkâliyle uyuşuyor.
Un suspect correspondant à la description de Castro a échangé des coups de feu - avec un garde dans la banque.
Aynı not.
Même description, même mode.
Tasvir etti mi?
- Une description?
Astrid'e fiziksel tarifini ver o da veri tabanında tarasın.
Donne à Astrid sa description. Qu'elle recherche dans la base de données.
Yaş bilinmiyor. Maske taktığı için, birçoğu kafasının kelliği dışında eşkal verememiş.
Dans la majorité des cas, aucune description n'a été donnée.
Bu tanım sana doğru geldi mi?
Cette description vous semble correcte?
Bu çok güzel bir tanımlama senin için, ikimiz için önümüzdeki terapiler için...
C'est une bonne description du travail qu'il reste à faire. Pour vous, pour nous, ensemble.
Eşkalin tanımına uyan kişiler bunlar.
Voilà les suspects d'après la description.
Şimdi, Fi, bize evin yerini açıklayabileceğin... bir ipucu vermelisin ki buradan ayrılalım.
Pour l'instant, Fi, donne-nous une description de la maison... une sorte de repère.
Benim hatun onun 219 numarada kirada kaldığını ve tetikçinin tanımına uyduğunu söyledi.
Au 219. Il correspond à la description du tueur.
Herif suikastların yarısında şüpheli durumunda, ama elimizde herifin tanımına dair fazla bir şey yok.
Il est soupçonné d'une demi-douzaine d'assassinats... mais on n'a même pas le début d'une description sur lui.
Gördüğüm kadarıyla yok ama belki evin tanımı yeterli olur.
Pas que je puisse voir, mais une description suffit peut-être.
Benim nasıl tarif edildiğimi hatırlıyor musun?
Et ma description?
İcra şirketinin kayıtlarını çıkardık.
Une douzaine de voitures correspondent à la description faite pas Hudson.
O zaman tanımını nasıl öğreneceğiz?
Comment va-t-on avoir une description?
Ya da kimse kahraman diyeceğini yeniden düşün.
Ou que tu revoies ta description d'un héros.
Bu dengesiz bir insanın profiline uyuyor mu?
C'est la description de quelqu'un d'instable?