Destek tradutor Francês
11,855 parallel translation
Destek yollayacağım.
J'envoie du renfort.
Peki, yani iki ailesine de destek olmak için bu tür işlere girişmiş.
Donc il s'est lancé dans le business pour subvenir aux besoins de 2 familles.
Size başarılar dileyip, destek olmaya geldik.
On est juste venu vous souhaiter bonne chance et vous montrez notre soutient.
Bütün göçmenlerle başa çıkmanın çözümünün onları öldüresiye sikmek olduğunu söyleyen Coloradolu adama destek artıyor.
Les supports se multiplient pour un homme du Colorado qui revendique que la seule façon de gérer les immigrants illégaux c'est de tous les [biiip] jusqu'à la mort.
Bizimle orada buluşun, destek getirin.
Et si nous y rencontrer, mettre sauvegarde.
Sanırım duygusal destek için telsiz konuşması yapmam gerek.
Je pense que j'ai besoin d'un soutien radio.
Gibbs Mitch'in peşinden gitti. Destek istemiyor.
Gibbs est parti après Mitch, il ne voulait pas de renforts.
Hillary üssünü desteklemek için Iowa'yı kullanıyor ve biz de bunu destek için.
Hillary se sert de l'Iowa pour consolider sa base, nous l'utilisons pour représenter la droite du parti.
Destek olmak, bir iki tavsiyede bulunmak istedim.
Peut-être offrir un mot de soutien ou un conseil ici et là.
Destek geliyor.
Les renforts arrivent.
Brezilyalılar bize destek oldu ama onların beklentilerini karşılayamadık.
Nous n'avons pas réalisé les espoirs du public. Le public brésilien nous a aidés.
Halanızın hayır kurumu doğum yaptığı yıl kurulmuş hayır kurumu ise Caymans'da bir hesaba bağlı belli ki çocuğa destek olmak için kullanmış.
L'organisme caritatif de votre tante a été fondé la même année où elle a eu un enfant, et cet organisme était lié à un compte bancaire aux Iles Caïmans, ce qui veut dire qu'elle l'utilisait pour soutenir l'enfant
Teşekkürler böyle destek veren bir sevgili olduğun için.
Merci... D'être un petit-ami supportif.
Acil destek arabasını hazır tut.
Préparez le chariot de réa.
Tamamdır, 4x4 ebadında destek ve hava yastığı getiriyoruz.
Très bien, nous allons obtenir 4x4 boisage et les airbags.
Şimdi destek ve hava yastıkları.
[grognements] Maintenant les boisage et des sacs gonflables.
Şunu unutmayın bu bizim gösterimiz, Metro Polisi sadece destek için burada.
Rappelez-vous juste que la police est là en renfort. C'est notre spectacle.
Lazım olursa gece işinde sana destek olacak.
Au cas où tu aurais besoin d'aide pour ton job de nuit.
Zekası için sürekli övgüler yağdırılıyor olsa da kimse düşüncelerini ve teorilerini bırak kabul etmeyi bilim dünyasında bile en ufacık bir destek bulamıyordu.
Les gens avaient tous beau l'admirer pour son intelligence, il y avait un souci. Personne n'était prêt à reconnaître le génie de son plus grand projet.
Gidip bana destek olmaya ne dersin?
Vous pourriez juste aller lui parler en ma faveur?
- Tony, destek tahtası lazım.
- Il faut tricher.
E-11. Destek talep ediyoruz.
E-11 demande une 10-13.
236 Broome Caddesi'ne destek istiyoruz.
Il me faut une 10-13 au 236, Broome Street.
Üniversite, velilerin ciddi akademik cefa yerine saçmalıklarla dolu yıllara, mali destek verdiği bir sürekli ergen fabrikasıdır.
L'université est une usine continuant l'adolescence, où les parents subventionnent des années de bêtises, au lieu d'une rigueur académique sérieuse.
Eğer onu görürsen destek çağır.
Si vous le voyez, appeler pour la sauvegarde.
Firavunlar ve Bravolar üç eyaletten de destek çağırıyorlar.
Les Pharaohs et les Bravos appellent * des renforts dans trois etats.
- İç Güvenlik destek sağlayacak.
Homeland apportera du soutient. Nous dirigeons nous vers l'Angleterre pour une goutte de thé? TOBY :
Bence, onlara iyi bir eğitim vermeli ve öncülük etmelerine destek olmalıyız.
Je dis, apprenons leur correctement, laissons les nous montrer la voie.
Bize destek olun.
Vous nous couvrez.
Sadaka istiyorsanız kazancımın bir kısmının çoktan ıslâhevi ve değirmene malî destek adı altında ödediğim vergilerle fakirlere ayrıldığını bilin.
Si vous cherchez la charité, alors, sachez qu'une partie de mon revenu est déjà réservé aux pauvres, sous formes de taxes pour financer les maisons de travail et les corvées.
Greenpoint'teki Gerwin-Strauss dispanserine derhal destek istiyorum.
Nous avons besoin de sauvegarde immédiate au dispensaire Gerwin-Strauss à Greenpoint.
Ne oldu? Greenpoint'teki Gerwin-Strauss dispanserine derhal destek istiyorum.
Nous avons besoin de sauvegarde immédiate au dispensaire Gerwin-Strauss à Greenpoint.
Bu yüzden bendeniz Çekiç Kafa olarak toplumu çalışmak isteyenlerin çalıştığı ve kalanlara da destek verildiği bir yere çevireceğim!
Et moi, Tête d'enclume, je vais changer ce monde! Ceux qui veulent bosser n'ont qu'à bosser, le reste en profite!
İlişkimiz yürümedi, harika birini bulmuşsun,... ona hep destek olmuşsun ve evleniyorsunuz.
Ça n'a pas marché entre nous, tu as trouvé quelqu'un de génial, tu l'as soutenu dans ses affaires et maintenant tu vas te marier.
O yüzden kendine has yöntemlerini değiştirmek için harekete geçtiğimde bana destek olmaya hazır olduğundan emin olmak istiyorum.
Donc, quand je fais quelque chose pour qu'il change sa façon de faire, Je veux être sûr que vous êtes prêt à m'appuyer.
Z Şehri'ne sevk edilen kahramanlardan destek isteği var.
On a reçu un appel à l'aide de l'agent dans la ville Z!
Söylenti henüz tasdik edilmedi lakin destek birimler canavarlığın varlığının izlerine rastlamışlar.
"Ces rumeurs restent à prouver, " mais les renforts envoyés sur place "sont restés sous le choc."
Boden'ın kendine has yöntemlerini değiştirmek için harekete geçtiğimde bana destek için hazır olduğundan emin olmak istiyorum.
Lorsque je m'attaquerai à Boden, je veux être sûr que vous soyez prêt à me suivre.
Herrmann, sedye ve destek.
Civière et cales en bois.
Sana destek için buradayım Wallace.
Je suis ici pour te soutenir.
Aramızda farklılıklar oldu ama birbirimize hep destek olduk.
On a eu des différends, tous les deux, mais on doit se serrer les coudes entre nous.
Destek olması için tavsiye yazabilirim.
Je voudrais t'appuyer par une recommandation.
Şahsi hukuk konularıyla uğraştığı sürece gönlümüz onunla ama bu destek istasyonun dışında kalsın.
Nos pensées vont vers lui pendant qu'il y fait face, mais ça doit rester en dehors de ces murs.
Destek için beklemeli miyim acep? Birebir, belki de- -
Est-ce que j'attends les renforts, ou bien je tente de me le faire seul?
Aynısı olmadığını biliyorum ama, onun Rafael'i uzaklaştırması ve senin de ona destek olman, eski günleri aklıma getiriyor.
Et je sais que ce n'est pas la même chose, mais quand je la vois repousser Rafael et toi l'encourager, ça me rappelle tout ça.
Birbirlerine destek oluyorlar.
JUGE D'ASSISES ( 1980-2005 ) Ils se serrent les coudes.
Destek Memuru : Judy Dvorak
ADJOINT DU SHÉRIF JUDY DVORAK
En çok anne ve babası destek oldular.
Sa mère et son père l'ont le plus soutenu.
- Destek çağırmalıyız.
On doit appeler du renfort.
Beth epey destek oldu.
[Chuckles] Ouais. Beth se tenait près de moi.
Hayatımız boyunca bu şekilde birbirimize destek olacağız.
Moi aussi.