Devasa tradutor Francês
2,400 parallel translation
Büyük, devasa bir ateş yakacağım ve hepimiz içine var olmasını istemediğimiz eşyalarımızı atacağız.
Et je ferai un gros feu de joie. Et chacune y jettera dedans le truc qu'elle voudrait n'avoir jamais eu.
Mer, devasa bir kaçak kuyusu olayı var.
Mer, il y a un gouffre géant.
Dört dakikada dört bira biraz fazla! Dört dakikada dört bira,.. ... bir de devasa bir sandviç.
4 bières en 4 mn plus une hoagie de 12 pouces C'est beaucoup
Ama bir baktım devasa bir ziyafetin ortasındayım sonra bir baktım korkunç bir akıl hastanesindeyim.
Je suis passé d'un banquet à cet asile psychiatrique.
Geçen ay bir partide adamın teki kumdan devasa bir heykel yaptı... Çarmıhtaki iki başlı İsa.
Lors d'une fête le mois dernier, un type a fait une sculpture de sable de Jésus sur la croix avec deux têtes.
Ve onun devasa kanatlarını.
Et ses deux ailes énormes.
Bence devasa balta oldukça seksiydi.
Je trouvais que la hache excitait.
Korkarım ki devasa bir hayal kırıklığına uğrayacak.
J'ai peur qu'il ne subisse une érorme déception.
Adamın devasa elleri vardı.
Ses mains étaient tellement grandes.
Devasa bir "HBO Özel" programım vardı. "TIME" ın kapağına çıkmıştım.
Mon émission spéciale sur HBO, la couverture du Time.
Bu devasa bir yanlış anlamaydı.
C'était un malentendu aux proportions épiques.
- Bu devasa bir yanlış anlamaydı.
- C'était un malentendu aux proportions épiques.
Sırada önümde şişman bir kadın vardı. Çok şişman. Devasa.
- Devant moi, dans la file, il y avait une grosse madame, mais grosse, là, elle était énorme...
Devasa bir ev.
C'est vraiment immense.
O zaman bu devasa tıp topları..... artık işe yaramayacaktır.
Eh bien, alors ces énormes médicaments, Ne vont plus fonctionner.
Hani duymadıysan diye söylüyorum bu işin içinde devasa miktarda kamu sübvansiyonu var.
Au cas où vous l'ignoriez, cette entreprise est financée par l'énorme mamelon du Gouvernement Fédéral.
Şansa Parker'den ben de hoşlanıyorum ve yine şansa ben de devasa vatkalar takan ; büyük, başarılı bir iş kadını olmak istiyorum.
Il se trouve que Parker me plaît, et que je voudrais devenir une femme portant des épaulettes, ayant une belle carrière.
Yüzümdeki devasa krep parçası bile mi?
Même le bout de pancake sur mon visage?
Devasa bir kucağım var ve fıçı göbekle de harika görünürüm.
J'ai des gros genoux, et je suis trop beau en costume de gros.
Bu harekât devasa.
L'opération est gigantesque.
Devasa bir hesap olduğu aşikâr.
C'est un compte énorme.
Devasa göğüsleriniz yanlış ellere düştüyse ben o yavrularla baş edebilirim.
Si vos énormes seins ont été abusés, je peux les occuper...
Hazırlıklı ol çünkü eve geldiğinde devasa bir bulaşık seni bekliyor olacak.
Quand tu rentres, ça sera un capharnaüm.
Metal kafanı devasa kütüklerini sallayıp parça pinçik ederler.
{ \ pos ( 192,210 ) } mais quand la bataille commence... { \ pos ( 192,210 ) } Il va démolir ta carcasse d'acier avec des rondins géants.
Traverten tanrılarına bu devasa tapınakları her yaptığınızda başka birinin yaşamının üstüne inşa ediyorsunuz.
A chaque fois que vous mettez sur pieds un de ces... temples monstrueux dédié aux dieux du travertin, vous construisez sur la vie de quelqu'un d'autre.
Bu adam devasa bir katili serbest bırakmak için rüşvet aldılar.
Ils ont accepté un pot-de-vin pour laisser fuir un boucher.
Sis, dağların üzerini meşum bir battaniye gibi kaplamışken bizler de devasa sapanımızı hazır etmiştik.
Alors, le brouillard descendit des montagnes telle une inquiétante couverture c'est alors que nous sortîmes les frondes géantes!
Ayrıca arabalarınız üstüne koyduğum devasa fiyonkları kabul edin.
Appréciez l'énorme noeud que j'ai mis sur votre voiture.
Sen kocaman, devasa, engel tanımaz ayağını pedaldan çekmeyen bir ezicisin!
Un énorme et puissant rouleau compresseur. Sans frein, avec un parpaing sur la pédale d'accélérateur!
Fazla koklarsam bu tavuğu devasa burnumdan içeri çekerim. "
Je ne peux pas sniffer trop fort " ou j'aspirerai ce poulet avec mon nez géant.
Daha önceden şifonyerinin üzerine devasa bir dışkı çıkarmış olman söz konusu olamaz, değil mi?
Je ne crois pas qu'il y ait la moindre chance que tu aies fait une décharge géante de ta commode?
İşin aslı, vurulan testisi alınınca diğerine devasa bir alan kalmış oldu.
Grâce à l'espace libéré par l'autre, celui qui reste est devenu gigantesque.
Devasa süs balıklarına bayılırım.
J'adore les poissons rouges géants.
Evi devasa çitlerle çevreleyip şempanze barınağı yaparız.
Trois : on construit une clôture et on la dédie aux singes.
O kadar güzel ki. Leslie'ye öyle bir şey almalıyız ki bu hediye alış-verişi dengesizliğinden kaynaklanan, yıllar içinde birikmiş devasa duygusal borcu silsin.
On doit offrir à Leslie un cadeau qui efface l'énorme dette émotionnelle créée par le déséquilibre des cadeaux.
İki devasa midilli eklemek üzereydim.
Et j'allais rajouter deux poneys géants.
Ve bu yeteneğimi kızınız ve belli ki bugünlerde adına "at" dediğimiz devasa midilliler için dünyayı daha güvenli bir hale getirmek için kullanıyorum.
Et que j'utilise ce don pour rendre ce monde plus sûr pour votre fille et les poneys géants qui apparemment sont juste appelés "chevaux" de nos jours.
- Devasa midilliler nerede?
Où sont les poneys géants?
Kim bu devasa, acımasız ve güçlü yaratık!
Qui est cette créature, si grande, si forte et si méchante?
Size devasa bir vinç lazım.
Vous aurez besoin de toute une grue.
Shaw'un avukatları tutuklama için "Bir başka Wall Street cadı avı" ifadelerini kullandı. Öte yandan SEC'deki kaynaklar bu sahteciliğin devasa boyutlarda olabileceğini söyledi.
Les avocats de Shaw ont dit qu'il s'agissait d'une chasse aux sorcières de Wall Street, mais des sources affirment que la fraude pourrait être substantielle.
Zemine devasa kancalar tutturuldu ve tüm New York halkı parkı bir halı gibi çekip Altıncı İlçe'den Manhattan'a taşıdı.
On a enfoncé d'énormes crochets dans le sol et tous les New-Yorkais ont tiré le parc, comme un tapis, du 6e district jusqu'à Manhattan.
Emile, bu devasa bir Gigantis Circus...
Ca, Emile, c'est un extremus gigantus circus...
Bravo! Devasa bir pire!
Une puce géante!
Devasa bir pire olabilir, ama bir karıncayı bile incitmez.
Francoeur est une puce géante, il est inoffensif.
Devasa örümcekler var ve insanlara saldırıyorlar.
Il y a ces araignées géantes qui attaquent tous ces gens.
Karşıma, binlerce fener ışıltısında devasa bir M harfi çıktı.
Face à une lettre M géante, avec l'éclat d'un millier de lanternes.
Cole, devasa bir herifti.
Cole, c'était une sacrée carrure.
Ben senin devasa erkeğinim.
Je suis ton homme géant.
Gerçek ailen onlarsa senin devasa yemek masraflarını da onlar karşılayacak sanırım.
Ta vraie famille va payer ta facture d'épicerie, je suppose?
İnsanlar değişir biliyorum ama bu çok devasa oldu.
C'est énorme.