English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Değişen bir şey yok

Değişen bir şey yok tradutor Francês

165 parallel translation
- Palavra! Erkekler umursamaz, duygusuz yaratıklardır, değişen bir şey yok!
Les hommes n'ont vraiment aucun cœur!
Hayır, değişen bir şey yok.
On ne peut plus utiliser les femmes...
Değişen bir şey yok.
On meurt, mais rien ne change.
Değişen bir şey yok.
Rien n'a changé.
Ama değişen bir şey yok ki.
Mais rien n'a vraiment changé.
- Görev bizim sanıyordum. - Değişen bir şey yok.
- C'était censé nous incomber.
Şey, değişen bir şey yok, uzun zaman alacağa benziyor.
Comme la dernière fois, je trouve ça long.
Değişen bir şey yok.
Rien, pour faire changement.
Bizim için değişen bir şey yok.
Pour nous, rien de changé.
Bize emir verenler dışında değişen bir şey yok.
Y a que le chef qui a changé.
"Ne yaparsam yapayım, değişen bir şey yok" diye düşündüm.
Et j'ai fini par penser : À quoi bon?
Şey, değişen bir şey yok, değil mi?
Rien n'a vraiment changé, n'est-ce pas?
Bu çok olağan dışı. Resmi durumumuzda değişen bir şey yok.
C'est tout de même curieux que nous ne nous soyons jamais tutoyés.
Bir şeyler değişiyor diyorsunuz. Bence değişen bir şey yok.
Du changement... ça ne change pas tant que ça.
Değişen bir şey yok.
Et ça continue.
Özel bir sebebi yok. Değişen bir şey yok.
Je n'ai rien contre toi de spécial Rien n'est changé, sois sûr
Şu anda değişen bir şey yok.
Rien n'a changé.
Bir şans ver. Sana göstereyim Değişen bir şey yok
Donne-moi une chance de te montrer vraiment que rien n'a changé
- Değişen bir şey yok. - Anlayamadım.
- Rien ne change.
Ford hata etti ama bizim için değişen bir şey yok.
Ford a eu tort... mais ca ne change rien... pour aucun d'entre nous. D'accord?
Değişen bir şey yok.
C'est toujours le cas.
Değişen bir şey yok.
Il est toujours pareil.
Ama değişen bir şey yok!
Mais c'était sans importance!
Ama değişen bir şey yok.
Mais ça ne fait aucune différence.
Değişen bir şey yok.
Sinon, rien de neuf :
Bilirsin, değişen bir şey yok.
Toujours la meme merde.
Değişen bir şey yok.
Bien sur que non.
Değişen bir şey yok muydu?
Rien n'avait changé, chez elle?
Değişen bir şey yok, Giles.
Rien n'a changé, Giles.
- Değişen bir şey yok.
- Danny! - Vous avez tort!
General hala değişen bir şey yok.
Rien est changé M. général.
Değişen bir şey yok.
- Je te vois toujours de la même manière.
Telefonda konuştuğumuzdan beri değişen bir şey yok.
Je vais bien. Depuis qu'on s'est téléphoné, rien n'a changé.
Seni göremiyor olmamın dışında değişen bir şey yok.
À part que tu es invisible, rien n'a changé.
Ama fazla değişen bir şey yok.
Beaucoup, et pas tant que ça.
- Değişen bir şey yok.
Rien n'a changé.
Ama temelde değişen bir şey yok.
Mais rien de fondamental n'a changé.
Değişen bir şey yok, tamam mı?
Rien n'a changé, okay?
Ben radyodan takip ediyorum sürekli çalışmalar devam ediyormuş, ama şu anda değişen bir şey yok.
Quand la route sera ouverte, on bouclera l'enquête. Quelles sont les nouvelles?
Hayır, her zamanki gibi. Değişen bir şey yok.
Non, tout a été... incroyablement banal.
Değişen bir şey yok.
Rien a changé.
Değişen bir şey yok, Bay Cutler.
Rien n'a changé, M. Cutler.
Değişen bir şey yok.
Ça n'a pas changé.
Anne, bende değişen bir şey yok.
Je veux te regarder.
Yıllardır değişen bir şey yok.
Et vous, comment ça va?
"O sadece bir duvar majesteleri Değişen hiçbir şey yok burada"
Ce n'est qu'un mur, Votre Majesté. Rien n'a changé ici.
Gerçek su ki, degisen çok bir sey yok.
La vérité c'est que... Pas grand chose ne change.
Bilirsin her büyük atlet için "onların bir yükseliş hızı vardır" derler ama Billy Chapel'da değişen hiçbir şey yok.
On dit que tout grand athlète a un côté mesquin. Chapel ne fait pas exception.
Değişen bir şey yok.
Il ne l'a pas kidnappée.
Ama gerçek şu ki, geçmişten gelen adam 2006'da değişen pek bir şey yok.
Mais la vérité, cher ami du passé, c'est que rien n'a vraiment changé en 2006.
Hayat eskiye sardı ve değişen bir şey yok.
Retour à la normale.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]