Dgse tradutor Francês
26 parallel translation
Kim Il-sung'i öldürdükten sonra, üst düzey kırmızı alarma geçeceklerdir. Araya özel kuvvetler de girecektir.
Bien entendu, on décapite Kim Il-sung et on anéantit la défense et la DGSE.
Fransız İstihbaratı Durand'ın burada olduğunu biliyor.
La DGSE sait que Durand est ici. Ils nous envoient un agent.
- Jean-Luc Goyon Fransız İstihbaratından.
Jean-Luc Goyon, de la DGSE.
Fransız İstihbaratı Sark'ı gözaltına aldı.
La DGSE a placé Sark en détention.
- DGSE.
- C'est la D.G.S.E.
- Az önce Paris'teki Fransız İstihbarat Servisi ile konuştum.
Je viens juste d'avoir en ligne la DGSE, à Paris.
DGSE veritabanları taranıyor.
Bases de données de la D.G.S.E.
Fransız gizli servisi mi?
On est de la DGSE.
Hoyt'la konuştum Shin Won'un Fransız Gizli Servisi'ni aradığını doğruladı....... Çünkü bizim hayır diyeceğimizi düşünmüş...
J'ai parlé à Hoyt. Shin Won a bien appelé la DGSE car il pensait qu'on refuserait.
Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü'ne dönmen için iki kez fırsat geçti eline ama ikisini de geri çevirdin.
Vous avez eu deux fois l'opportunité de retourner à la DGSE, et vous les avez refusées à chaque fois.
Eskiden DGSE'de istihbarat subayı olarak çalışıyordum. * DGSE : Fransız İstibarat Teşkilatı *
J'étais un agent des services secrets de la DGSE.
Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü'nün en iyi istihbarat çözümlemecilerinden birisiniz, beş dil konuşuyorsunuz.
Vous êtes une des meilleures analystes à la DGSE, vous parlez cinq langues.
Sen Gizli Hizmet Teşkilatı'ndan değil misin?
Vous êtes de la DGSE, c'est ça?
Gustavo Silva Fransız Dış Güvenlik Genel Müdürlüğü ajanı Chloe Tousignant'ı rehin aldı.
Gustavo Silva... Il retient un agent français de la DGSE, Chloé Tousignant.
- Peki siz? - DGSE, benimle beraber.
Et vous êtes?
Onu tanıyorum, istihbaratta çalışıyordu eskiden.
Je le connais, c'est un ex de la DGSE.
Ortaya çıktığı üzere DGSE'den izinli.
Il apparaît qu'elle en permission de la DGSE.
Ben DGSE'n, n özel ajanıyım.
Je suis un agent de la DGSE.
Belki telaffuzunun tam nasıl yapılacağını bilmiyorum, ama DGSE'den olmadığınızı biliyorum.
- Peut-être que j'ai été confus sur la bonne prononciation, mais je sais que vous ne faites pas partie de la DGSE.
DGSE tarafından bir sorgulamaya dayanabilmek için eğitildin.
Vous avez été formée par la DGSE pour résister à l'interrogatoire.
Chloe ile DGSE'de çalışıyorum. Nerede olduğunu biliyorsan bana hemen söylemen gerek.
Si vous savez où elle est, dites le moi tout de suite.
Dört hafta öncesine kadar DSGE'de analisttim.
Et il y a jusqu'à quatre semaines, j'étais une analyste pour la DGSE.
- Ama... - Bilgin olsun o ev Dış Güvenlik şubesinin gözetiminde olan bir evdi.
La maison était une planque surveillée par la DGSE.
Stone, onu Reddington'ın muhasebecisi ve para aklayıcısı, Zack Smoll'u öldürmesi için kiralamış. Ressler, Navabi, DGSE * ile görüşün.
... Stone l'avait engagée pour tuer le comptable de Reddington et son blanchisseur, Zack Smoll.
Öldürülen kurye ile ilgili ne söyleyebilirler bakın bir.
Ressler, Navabi, allez avec la DGSE. Voyez ce qu'ils peuvent nous dire sur le meurtre du passeur.
DGSE'nin bize Paristeki vur kaç olayını açıklayacağını umuyorduk.
On espérait que la DGSE pourrait nous éclairer sur le délit de fuite à Paris.