English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dhabi

Dhabi tradutor Francês

73 parallel translation
Abu Dabi'de filan mı?
À Abu-Dhabi ou un truc comme ça?
Jim, 200 gazeteciyle bu odada ve ordu podyumda, günün sorusu üç olay hakkında... sabahın oldukça erken saatlerinde El Cezire'ye açılan ateş, ardından Abu Dhabi Televizyonu'na açılan ateş, ardından Filistin Otel'e açılan ateş.
Jim, comme vous pouvez l'imaginer avec 200 journalistes dans cette pièce et les militaires sur ce podium, la question du jour concerne ces 3 incidents, L'attaque contre Al Jazeera tôt dans la matinée, suivie d'une attaque contre la télevision d'Abbu-Dhabi, suivie de tirs contre l'hôtel Le Palestine.
Abu Dhabi ve El Cezire...
Abbu-Dhabi et Al Jazeera...
El Cezire televizyonunu ve Abu Dhabi Televizyonunun bir kısmını bombaladıktan sonra, bu gösteriyi yaptılar.
Après avoir bombardé Al Jazeera et une partie de la télé de Abbu-Dhabi, ils ont fait ce show.
Abu Dabi ve Eritrea'yı tasfiye etmeni istiyorum.
- Un client. J'ai besoin que tu fermes Abu Dhabi et Eritrea.
Flaş haberi : bizimkiler Abu Dabi'ye gidiyor. Yani ev bana kaldı.
Dernières nouvelles, mes parents sont à Abu Dhabi, je suis en zone franche.
Abu Dabi'deki sualtı otelini.. .. ziyaret etmek için insanlar servet harcıyor.
Les gens paient une fortune pour visiter l'hôtel sous-marin géant d'Abu Dhabi.
Abu Dabi'deyim.
Je suis à Abou Dhabi.
Emirlik kardeşime saygım sonsuz ama gelecek Abu Dabi.
Avec tout le respect que je dois à mon frère Émirat, l'avenir est à Abou Dhabi.
Abu Dabi'de bir hafta, masraflar onlardan.
Une semaine à Abou Dhabi tous frais payés.
Senin için çocuk doğum günlerine gidiyorum. Benim için Abu Dabi'ye gideceksin.
Je vais à des anniversaires d'enfants pour toi, tu vas à Abou Dhabi pour moi.
Halimize bakın. Abu Dabi'ye gidiyoruz.
Et voilà, on va à Abou Dhabi!
Teşekkürler. Bayanlar ve baylar Abu Dabi Uluslararası Havaalanına uçuşumuza hoş geldiniz.
Mesdames et messieurs, bienvenue à bord de notre vol en direction d'Abou Dhabi.
Şeyh Khalid ile buluşmanızı yolculuğun sonuna ayarladık siz ve arkadaşlarınız Abu Dabi'nin güzelliklerini gördükten sonra.
Vous verrez le cheik Khalid en fin de séjour, quand vous et vos amies aurez profité au maximum des merveilles d'Abou Dhabi.
Önümüzde bolca Abu Dabi var.
Il faut qu'on vienne à bout d'Abou Dhabi!
Abu Dabi'ye hoş geldiniz.
Bienvenue à Abou Dhabi.
Sonra gece dinlenebilir ve Abu Dabi saatiyle zinde kalkarsınız.
Après une bonne nuit, vous serez à l'heure d'Abou Dhabi.
Açıkçası Abu Dabi'nin Gerçek Ev Hanımları'nı iyi anlıyorum.
J'adore les paillettes de la Vraie Housewife d'Abou Dhabi.
Eski Abu Dabi'deki souk'a sabah gezisi kim ister?
Qui veut visiter le souk du vieil Abou Dhabi?
Ve Eski Abu Dabi'nin orta yerinde eski bir aşkım vardı.
Et là, au beau milieu du vieil Abou Dhabi, un vieil amour,
Abu Dabi?
À Abou Dhabi?
Dedim ki : "Hey, Abu Dabi'deyiz ve nefret ettiğin adamla evlendim."
"On est à Abou Dhabi, j'ai épousé ton ennemi."
Ben tam bir kontrol delisi olduğum için Abu Dabi eğlenceleriyle dolu bir gün planladım.
En bonne obsédée du contrôle, je nous ai concocté une journée et une soirée d'éclate à Abou Dhabi.
Abu Dabi'de çok neşelisin.
Mais tu es marrante à Abou Dhabi.
Abu Dabi sahilinde yürüdüm. Kendimi hiç evden bu kadar uzak hissetmemiştim.
En marchant le long de la plage d'Abou Dhabi, je ne m'étais jamais sentie aussi éloignée de chez moi.
Ciddiyim, Abu Dabi'de delirmişsin.
Sérieusement, tu es folle à Abou Dhabi.
Abu Dabi, Acman Dubai ve bekle...
Abou Dhabi, Ajman, Dubaï et... Attends...
Abu Dabi'de delirdim işte.
Me voilà folle à Abou Dhabi.
Abu Dabi pek çok açıdan çok ileri seks konusunda ise çok geri.
Abou Dhabi est tellement moderne à bien des égards et tellement arriéré au sujet du sexe.
Toplanıp Abu Dabi'den defolmak için bir saatimiz var!
On a 1 h pour faire nos valises et nous tirer d'Abou Dhabi!
Bana gelince evliliği Abu Dabi'li peçeli Gerçek Ev Hanımları gibi görmeye başladım.
Quant à moi, je me suis mise à envisager le mariage comme le voile de la Vraie Housewife d'Abou Dhabi.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dhabi'dir.
La capitale des Émirats arabes unis est Abu Dhabi.
Abu Dabi'deki bir şeyhe reddedemeyeceği bir teklif yaptım.
J'ai fait une offre au cheikh d'Abou Dhabi qu'il ne pouvait pas refuser.
DSÖ Hong Kong numunelerinin Londra, Tokyo ve Abu Dabi'dekilerle eşleştiğini doğruladı.
L'OMS a confirmé que les virus de Hong Kong, Londres, Tokyo et Abu Dhabi concordent.
Ve dünyanın en hızlı treni Abu Dhabi'de.
Le plus rapide du monde se trouve à Abu Dhabi.
- O yüzden şu anda New York'ta, Abu Dabi'deki bir müzede çalışmak için mülakata giriyorum.
C'est pourquoi je suis à New York pour un entretien d'embauche avec un musée à Abu Dhabi.
Abu Dabi işi olmazsa burada da güzel müzelerimiz var.
Et si Abu Dhabi ne marche pas, nous avons beaucoup de musées sympas juste ici.
Abu Dhabi'deydi, maloz!
Il était à Abu Dhabi, abruti.
Abu Dabi, Katar, Dubai ile çalışıyoruz...
- Surtout Abou Dhabi, le Qatar, Dubaï...
Tanıştırayım beyler Şeyh Abdullah Abu Dabi'den.
Puis-je vous présenter le... le cheik Abdullah, messieurs-dames. D'Abu Dhabi.
- Abu Dabi.
- D'Abu Dhabi. - Abu Dhabi...
Abu Dabi'deydi.
Il était a Abu Dhabi.
Gümrük kayıtlarına göre, Abu Dabi'den iki gün önce Meksika'ya giriş yapmış.
Archives des douanes Montrant votre père entrant au Mexique d'Abu Dhabi il y a deux nuits de ça.
Petrol kiralarını kapatmak için Abu Dabi'ye gitmişti.
Il était a Abu Dhabi pour fermer des contrats de pétrole.
Petrol anlaşmasını tamamlamak için gerçekten Abu Dabi'deydi ama Abu Dabi'yi seçme nedeni birkaç aydır anneni bulmaya çalışıyor olmasıydı Christopher.
Il était rellement a Abu Dhabi fermant un deal sur le petrole, mais la raison pour laquelle il a choisit Abu Dhabi était parce que pendant ces derniers mois, il était en train de trouver ta mère, Christopher.
- Abu Dabi'den yakında dönecek misin?
Tu reviens de Abu Dhabi bientôt?
Petrol geliri olmadan Abu Dabi'deki anlaşmasını bir sonuca bağlayamayacak.
Sans les revenus de ce pétrole il ne pourra pas conclure ce contrat à Abu Dhabi.
Ümidini kırmaktan nefret ederim ama J.R. Abu Dabi'de birkaç petrol kiralama işini hallediyor.
Et bien, je déteste te gacher cela, Mais J.R est à Abu Dhabi cloturant quelques balls petroliers.
O nerede? 1989 isimsiz bir adamla, muhtemelen kocası, Abu Dabi'ye giriş yapmışlar.
Où est-elle? 1989 avec un homme inconnu probablement son mari, est entrée à Abu Dhabi.
- Kesinlikle öyle.
EID AL-SHAMMRE, correspondant de ABU DHABI TELEVISION
- Ki bu demek oluyor ki...
pour Abu Dhabi avec une escale à Doha. Ce qui signifie...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]