Dinah tradutor Francês
366 parallel translation
Haydi, Dinah.
Très bien, monsieur, on est à bord.
Git, Dinah'ı bul. Ben bunu hallederim
Va chercher le mulet, je me charge de lui.
Tabak tatlım, gümüş bir tabak.
- C ´ est un plat en argent, Dinah.
- Lütfen, Dinah.
- Je t ´ en prie, Dinah.
- Tatlım, sen arabaya gitsene.
- Dinah, va attendre dans la voiture!
Oh, Dinah, lütfen git. Git artık.
Je t ´ en prie, Dinah, va-t ´ en.
Şimdi genel müdür - Hey, Dinah düğün hakkında birşeyler var mı?
Directeur Général, je... Dinah, on parle du mariage?
Dinah, rüyalarımın kızı.
- Dinah, la femme de mes rêves!
Dinah, bensiz buranın çekilmez olduğunu söylüyor.
C ´ est trop triste sans moi, ici.
- Dinah, burada kal.
Dinah! Reste ici!
- Sessiz ol. Dinah...
Doucement.
Dinah, nereden biliyorsun?
- Dinah, qu ´ en sais-tu?
- Biz - Ben Dinah Lord.
Je suis Dinah Lord.
Oh, tatlı Dinah.
Oh, chère Dinah.
- Kim söyledi? - Dinah.
- Qui t ´ a dit ça?
- Dinah herhalde bilir.
- Dinah. - Et elle s ´ y connaît!
- Çok güzel görünüyorsun, Dinah.
- Tu es adorable, Dinah.
Benim minik arabamla kim gelecek bakalım? Dinah ve ben.
Qui monte avec moi dans ma petite voiture?
Seth sen, Bayan Imbrie ve Bay Connor'u alır mısın?
Dinah et moi. Seth, veux-tu emmener nos amis?
Dinah'ı uyandırma.
Ne réveillez pas Dinah.
Bayan Dinah sizi bekliyor, efendim.
Mlle Dinah vous attend, monsieur.
Dinah, sana bunu yapması gerektiğini düşündüren şey nedir?
Qu ´ est-ce qui te fait croire ça?
İşte Dexter'ın Dinah'sı.
Je reconnais là ma Dinah.
Bu Bay Connor mevzusu nedir?
- Oui. Que s ´ est-il passé avec M. Connor, Dinah?
Dinah, sohbet gevşerse, Tracy'e rüyandan bahsedebilirsin. Ne dedi?
Dinah, si la conversation languit... raconte ton rêve à Tracy.
Elbisemi beğendin mi, Dinah?
Vraiment? Ma robe te plaît, Dinah?
- Oh, Dinah.
- Mon rêve.
- Dinah, küçük dostum, bunu nasıl -
Petit monstre! Comment peux-tu rester là- -
- Dinah. Annen sana bir bakmak istiyor.
Dinah, ta mère veut te voir.
- Merhaba, Dinah. - Nasılsınız?
Comment allez-vous?
Ama bayanlar baylar, benim sevgili karım Dinah gibi bir yeteneğin ellerinde ne malzeme olsa muhteşem görünürdü.
Même sans directives, ma brillante Dinah ferait des étincelles.
Dinah!
Dinah!
Arabada olanlar için özür dilerim Dinah.
Pardonne-moi pour ce qui s'est passé dans la voiture, Dinah.
Ezra, Dinah'nın rolü için yedek oyuncu bulmalıyız.
Prévoyons notre doublure pour Dinah.
Dinah'nın hiç yedeği olmamıştı.
Dinah n'a jamais eu de doublure.
Josh, Dinah, bir dakika buraya gelin.
Josh, Dinah, venez une minute.
Demek istediği, ikiniz tartışırsanız ve Dinah bir gece... sahneye çıkmayacak olursa diye Bert bir yedek gerektiğini düşündü.
Il veut dire que si vous vous bagarriez et que tu reprenais tes billes, tu ferais mieux d'avoir une doublure.
Dinah, bu Bayan Shirlene.
- Oui? Dinah, voici Mlle Shirlene.
O kız kenarda yerini almayı beklerken... Dinah iki bacağı kırılsa bile sahneye çıkar. Pekala.
Si cette fille traîne dans les coulisses, même avec des béquilles Dinah jouera.
Dinah, o Barredout denen herifle ne zaman görüşsen... çok tuhaf bir şekilde etkileniyorsun. Ne zaman görüşsem mi?
Chaque fois que tu vois Barredout, ça te fait un curieux effet.
Bu Dinah Barkley.
- Je trouve aussi.
Hayır, Dinah bizimle burada buluşacak.
Rentrons. Non, Dinah va venir nous rejoindre.
Dinah, oyunu senden başkasıyla sahnelemeyeceğim.
Le dernier arrivé, au piquet! Dinah, je ne monterai ma pièce qu'avec vous.
Dinah.
Dinah.
Bayan Dinah beni mi bekliyor?
Dinah?
Josh ve Dinah konusunda endişeliyim.
Josh et Dinah m'inquietent.
Bu da Josh Barkley.
Dinah Barkley.
Dinah, gösteriniz bitene dek bir sene beklerim.
- Oh non!
Dinah?
Bonne chance, Camille.
Her zamanki kavgaları.
Ça va mieux, Dinah?
Sakinleştin mi Dinah?
Pourquoi ne pas...