Dinamit tradutor Francês
690 parallel translation
Kürek, balta, dinamit, el bombası?
La pelle, la hache, la dynamite, les ananas?
Orada, Yen'in eyaletini Sarıdeniz'e uçurmaya yetecek kadar dinamit var.
Il y a assez de dynamite là-dedans pour faire sauter tout le pays.
Evin altı, bugün de her zaman olduğu gibi dinamit dolu.
C'est un fait ignoré aujourd'hui comme jamais.
Bu evin altı dinamit dolu ve yapılacak en küçük bir hata hepimizin mahvına sebep olabilir.
Il y a tellement de dynamite sous la maison que la moindre erreur de l'un de nous pourrait tout détruire.
Aman burnunu dinamit dolu bir fıçıya sokma da!
Fourre pas ton nez dans un baril de dynamite.
Dinamit değil! Şu an kafamda var olan sadece... Poker ve Kahve!
Il s'agit pas de dynamite, c'est au poker et au café que je pense.
Keşke makineli tüfek, dinamit ve zehirli gaz kullanmış olsaydı.
Je lui reproche juste de ne pas utiliser la mitrailleuse.. .. et la dynamite.
Yarınki gazete dinamit gibi bir haber var.
L'Observer de demain est un paquet de dynamite.
Patlayıcı madde veya hassa kimyasallarla çalışan insanlara, dinamit fabrikasındakiler mesela.
Les produits chimiques, les explosifs, la dynamite
Dinamit gibi patlayacak!
EN CAS D'INCENDIE
- Dinamit.
- De la dynamite.
Dinamit işime yarayabilir.
Ça peut servir.
Ben dinamit istemiyorum burada.
Je veux pas de dynamite ici.
Karanlıkta polis karakollarını sardı, telefon hatlarını kesti ve duvar dibine dinamit yerleştirdi.
Dans l'obscurité, il a encerclé les casernes de police, coupé les lignes de téléphone et placé de la dynamite sous le mur.
Geldiğimiz yol daha uzundu, dinamit için daha emniyetli.
Nous avions pris un chemin plus long, pour protéger la dynamite.
Dinamit için ateşleme kutusu.
Le détonateur pour la dynamite.
Dinamit.
Au diable!
- Maymunda bir dinamit lokumu var. - Hepimizi havaya uçuracak.
La guenon a pris un bâton de dynamite, tout va sauter!
- Hiç dinamit yok.
- Pas de dynamite.
Ona hiç dinamit olmadığını söyle.
Dis-lui qu'il n'y a pas de dynamite.
- Bu bir dinamit. - Gerisini de oku.
- C'est de la dynamite.
Çünkü bu Kringle davası tam bir dinamit. Davayı tekrar seçilme derdi olmayan bir hakimin almasını sağla.
Laisse ça à un juge qui n'est pas en campagne.
Suyun daha hızlı akmasını sağlamak için dinamit yerleştirmiş.
II met un bâton de dynamite pour faire couler l'eau.
O dinamit lokumlarını kaynağın tam ağzına yerleştirip patlattığı için kaynak tamamen kurumuş.
Il a démoli les côtés et le sol, et le réservoir est à sec.
Sadece amatörler arabasında likit dinamit taşır.
Seul un amateur transporterait de la dynamite liquide.
- Cephane mi? - Hayır, dinamit.
- Des munitions?
- Kutular dolusu dinamit..
- Des caisses de dynamite.
Birisi arabamıza dinamit koymuş.
Quelqu'un avait dynamité notre voiture.
Demin Dinamit Holmes'ü geri çevirerek ne yaptın farkında mısın? Boynuna ilmeği geçirdin.
En repoussant Holmes, tu te jettes dans la gueule du loup.
Ne siz, ne Dinamit Holmes, ne de şu "Muamele".
Vous, Holmes et le "traitement".
- Şurada dinamit var.
- Il y a de la dynamite derrière.
O kız dinamit taşıyordu ve suratının ortasına patlayacak.
Cette fille transportait de la dynamite!
Ancak altımızda bir dinamit olduğunu hissediyorduk ve şu pislik herif, adı her ne idiyse her an yeni bir hamle yapmaya hazırdı.
En vérité, nous étions sur un baril de dynamite. Et tout pouvait sauter, d'une seconde à l'autre.
Galeriye girdi dinamit patladı.
- Il a déclenché un tir de mine.
İki kişi, dinamit gibi iki şovmen.
Pour deux vedettes dynamiques!
Bana sorarsanız, buraya dinamit gibi bir oyun lazım.
Ce qu'il faudrait c'est un numero dynamique!
Tabi dinamit pazarlamıyorsa.
Ou alors en dynamite.
Evet, dinamit işe yarayabilir. Fakat ya işe yaramazsa?
Oui, ça pourrait fonctionner.
Kasabada başka bir tane dinamit kalmadı.
Il ne reste aucun bâton de dynamite en ville.
- Dinamit riskli iş.
- C'est compliqué, la dynamite.
- Dinamit. - Bu sadece daha çok yayılmasını sağlar.
- De la dynamite.
Sonra iki dinamit lokumu alır ve arka ceplerine koyardım.
Je lui mettrais un bâton de dynamite dans chaque poche.
Ceplerinde dinamit var!
II a de la dynamite sur lui!
Ceplerinde dinamit mi var?
De la dynamite!
Slim, dinamit...
Slim, il y a...
Üzerimde dinamit var, patlamak üzere.
Ils ont posé de la dynamite.
- DİKKAT DİNAMİT
- DYNAMITE
- Cephane? - Barut ve dinamit..
- Des munitions?
Galiba Wheeler Üssü'nde dinamit patlatıyorlar.
Ils font sauter Wheeler Field?
- Evet, dinamit.
- Avez-vous lue l'article sur l'explosion dans le journal?
Tamam, dinamit, biz destek oluruz.
Bon!