Dira tradutor Francês
6,542 parallel translation
Eğer sizi Claxon-Brant'in CEO'suyla telefonda görüştürebilirsem,... hayvan deneylerine kademe kademe son verdiklerini anlatacaktır.
J'aimerais vous passer le PDG de Claxon-Brant, il vous dira qu'ils abandonnent peu à peu l'expérimentation animale.
Şehir merkezinden geçerken cinsel faaliyette bulunan 14 yaşındaki oğlanı gördüğümüz gerçeğini anlatacağız.
T'inquiète, on dira la vérité. On recherche un garçon de 14 ans actif sexuellement.
Ondan sonra, ben güvenlik şefimizin bildiklerini sizinle paylaşmasını isteyeceğim.
Après ça... notre chef de la sécurité vous dira tout ce qu'on sait.
Onu hastaneye götürürsek ordakilere senin nerede olduğunu söyleyeceğini sanıyorsun.
Vous croyez que si on l'amène à l'hôpital, il leur dira où vous êtes.
- Bir sik söylemek zorunda değiliz.
On vous dira que dalle. Arrête, Hank.
Sarah'nın deriz.
On dira que c'est à Sarah.
Basit bir DNA testiyle öğreniriz.
Un test ADN nous le dira.
Çıtır bir kızla karşılaşırsak, sen benim kızımsın ona göre.
Si on voit des meufs, on dira que t'es ma fille.
Ne söylersen söyle kendimi kötü hissetmeyeceğim çünkü hiçbir...
Peut importe ce que tu dira, je ne vais pas me sentir mal, - parce que je n'ai pas...
Seninle büyük vedamız burada olmayacak.
On ne se dira notre grand au revoir ici.
Bakalım Koca Jim ne diyecek?
On verra ce que Big Jim en dira.
Olanları anlatmayacağına dair birinin gidip konuşması gerek.
Quelqu'un doit aller lui parler et s'assurer qu'il ne dira rien sur ce qui est vraiment arrivé.
Soran olursa farklı bir şey söylemeyeceğini söyledi.
Et il dit qu'il ne dira rien de différent si quelqu'un demande.
Bir saat sizin, sıfır saat benim diyen bir haber müdürüyüm ben de.
Je suis un directeur qui dira Une heure pour vous, rien pour moi.
Zorla itiraf ettiğini söyleyeceğini biliyoruz.
Il dira que ses aveux ont été forcés.
Sana bir sürü şey söyleyecek, bir sürü şey vaad edecek.
Il te dira des choses, te fera des promesses.
Buraya gelecek, feci kızacak, seni istediğini söyleyip beni kovacak.
Elle viendra super folle, dira qu'elle veut que tu reviennes et elle me virera.
O da söylemeyecektir.
Elle ne dira rien.
Öyle bile olsa artık'uygun'şeyler yapmadığından bahsedecekler.
On dira quand même que vous ne faites plus les choses correctement.
bunu Tanrı'ya sorsaydınız bence bunun saçmalık olduğunu söylerdi.
Je pense qu'il vous dira que c'était de la merde.
Söylediği şeylere kimse inanmayacak.
Personne ne croira à ce qu'il dira.
O zaman, yürekten bir özür diler sonra da karısını ararız.
Alors, on lui dira un "Désolé" cordial et on appellera sa femme.
Anlaşmaya yanaşmam diyecektir.
Elle te dira qu'elle ne conclura aucun accord.
Uzlaşmam diyecektir.
Elle te dira qu'elle ne fera aucun compromis.
Bir gün kızlarımdan biri çıkıp :
Un jour, une de mes filles dira
Sonra Ashley de benim fikrim olduğunu söyleyince onu yalanlarım.
Et quand Ashley dira que c'est mon idée. Je dirai juste qu'il ment.
Hanlık için kullanılabilir mi, kullanılamaz mı zaman gösterecek.
L'avenir nous dira s'il sera utile au khanat.
Bilmen gerekenler hakkında bilgilendirileceksin.
On vous dira ce que vous aurez besoin de savoir.
Düşmanlarının kurşun geçirmez olduğunu söyleyeceğiz.
On lui dira que son ennemi est devenu invincible aux balles.
Nerede oldugunu sana asla söylemeyecegiz.
On ne vous dira jamais où elle est.
Olanlar, benimle ilgili olduğundan çok onunla ilgili.
Ce qui s'est passé en dit plus sur lui, que cela n'en dira jamais pour moi.
Savunma makamının ne diyeceğini düşünmek zorundayım.
Je dois prendre en compte ce que dira la défense.
Mahkemede sizin duymak istediklerinizi söylediğini iddia edecek. - Bu sorgu da bunu destekliyor.
À la barre, il dira qu'il disait juste ce que vous vouliez entendre, et cet interrogatoire le confirmera.
Astronotların başarısız olma ihtimallerinin olduğunu biliyorum o zaman ne diyeceğiz?
Si les astronautes échouent, qu'est-ce qu'on dira?
O sana söylesin!
Elle te le dira!
Michael sana hiçbir şey söylemez.
Michael ne te dira rien.
Tabii ki romantik bir şeyler söyleyecek. Bütün bu göz kamaştırıcı sahnenin içinde bile sadece seni gördüğünü her sabah uyanmak için onu nasıl heyecanlandırdığını ve ayrıyken her daim senin hakkında seni nasıl mutlu edeceğini düşündüğünü söyleyecektir.
Bien-sur qu'elle dira quelque chose de romantique, tel... à quel point, même dans ce lieu superbe, elle ne voit que toi, et à quel point tu la rends heureuse de se lever chaque matin,
Ben bir Roma medeni karşılamak durumunda ben ona unutmayacağım bir görünüm verecektir!
Si je croise un civil romain, je lui lancerai un regard qui en dira long!
Ve Sezar bizi ödüllendirecek onun planı 1000 kez beklenenden daha iyi çalışır görürse?
Que dira César s'il voit que son plan se déroule 1000 fois mieux que prévu?
Ara da gör onu.
Appelez-le, il vous le dira.
Abisine ne diyeceğiz?
Qu'est-ce qu'on dira à son frère?
- Bir şey söylemeyecek.
Elle ne dira rien.
Cevap veren kişi isminin John Paul olduğunu söyleyecek.
Le gars qui répondra dira qu'il s'appelle John Paul.
O da "Ben de onu özledim" diyecek.
Il dira "Il me manque".
Sana bir adres söyleyecek.
Il vous dira une adresse.
Ben gittikten sonra ne söylenirse söylensin her zaman seni sevdiğimi bil, canımın içi.
Peu importe ce qu'on dira de moi quand je serai parti sache que je t'ai toujours, toujours aimée, ma chérie.
- Geri kalanını merkezde anlatabiliriz.
On vous en dira plus au commissariat.
- Şimdi de bir şey söylemeyecek.
- Il ne dira rien maintenant.
Tüm haber hikayeleri için söylenenler doğrudur, sanırım.
Je suppose que le temps nous le dira.
Sezar ne diyecek?
Que dira César?
Aynen, Ajan Vega...
Elle ne dira rien.