English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dirai

Dirai tradutor Francês

13,045 parallel translation
Dinle beni. Bunu kimseye anlatmayacağım.
Alex, écoute, je n'en dirai jamais rien
Ben yaklaşıp dinledikten sonra sana rapor veririm.
Et si elle vous voyait? Je vais m'approcher et je vous dirai.
Pizza Hut derdim ama gondoldan inmeme yardım ederken gördüğüm karın kaslarına dayanırsam sanırım Hut Güneş Gözlükleri'ndesin.
J'aurai dit Pizza Hut, mais basé sur ton estomac musclé, que j'ai vu quand tu m'as aidé à descendre de la gondole, Je dirai... Le magasin de lunettes de soleil!
Leo'dan sana bir çek göndermesini isteceğim.
Je dirai à Léo d'envoyer un chèque.
Bana yerini söyle, yoksa kartele işten çıktığın haberini uçururum.
Dites moi où il est, ou je dirai au Cartel que vous avez été découvert.
Nerede olduğunu bilseydim bile sana söylemezdim.
Même si je savais où il est, je ne te le dirai pas.
O bana sıkılacağımı söyleyecek ama ona yardım evleri için yaptığım planlardan bahsedeceğim ve sıradan insanlar için duyduğum endişeyi ispatlayacağım.
Elle me dira que je vais m'ennuyer mais je lui parlerai de mon idée d'hospices et lui dirai que la détresse des manants me touche.
Benim içgüdüm kaçmak, başka bir yere gidip tekrardan başlamak, başka biri olmak olurdu.
Mon instinct me dirai de m'enfuir, de partir et de tout recommencer, de devenir quelqu'un d'autre.
Ne öğrenmek istiyorsan anlatacağım.
Je vous dirai ce que vous voulez savoir.
Beni buradan çıkarırsan sana yaşadığı yeri gösteririm.
Sortez-moi d'ici et je vous dirai où il est.
İstemediğimi fakat benimle buluşup isteyen ilk kişiye hediye etmek için istekli olduğumu söyleyeceğim.
Je dirai que je n'en veux pas, que je la donnerai au premier qui viendra me la demander.
Beslenme çantasını henüz hediye ettiğimi fakat kardeşiminkinin hâlâ duruyor olabileceğini düşündüğümü söyleyeceğim.
Je leur dirai que j'ai déjà donné la boîte mais que mon frère pourrait avoir encore la sienne.
Görünüşe göre Dallas savaşa hazırlanıyor.
On dirai que Dallas se prépare pour la guerre.
İstediklerimi bana verirseniz, o zaman ben de isim veririm.
Vous me donnez ce que j'ai demandé... et je vous dirai.
İyi hissetmezsem sana söylerim, sen de bana bunu sürekli sormak zorunda kalmazsın.
Si ça va pas, je vous le dirai, donc inutile de me demander tout le temps.
Eğer Ri Ohn yüz tane kamyon getirse sadece kamyonları isterim ve ona "Hayır, teşekkür ederim." derim.
Si notre Ri On je vais juste vouloir prendre les camions mais je lui dirai "non merci" à lui. ( = je prendrais juste les camions mais je ne le prendrais pas lui. )
Elizabeth Keen'e dokunmayacağının garantisini verene dek bir şey söylemeyeceğim.
Je ne dirai rien avant que vous me garantissiez que vous ne toucherez pas à E. Keen.
Konuşmamız bile gerekmiyor. Ve yemin ederim o vuruştan bahsetmeyeceğim.
Je dirai rien et je parlerai pas du match.
Rahatla. Eğer seksi kızlar gelirse, onlara oğlumun eldiveni olduğunu ve onun kaçırıldığını söyleyeceğim. Eldiven onu hatırlamama yardım ediyor.
Si on croise des meufs, je dirai que c'est le gant de mon fils qu'on a kidnappé et que ça m'aide à pas l'oublier.
Ama seni lanet bir tesisatçı olarak tanıtmayacağım.
Mais moi, je dirai pas que t'es mon putain de plombier.
- Sizi bulduğumu kimseye söylemem.
Qu'est-ce que c'est? Je dirai que je ne vous ai jamais trouvés!
- Öğretmenin hiçbir şey yapmadığını söyleyeceğim.
Je lui dirai que la maîtresse ne fait rien.
Amanda'ya daha sonra söylerim.
Je le dirai plus tard à Amanda.
Sonra da annemin yanına giderim ve ona ve Arnold'a olan biteni anlatırım.
Et j'irai voir maman et... je lui dirai ce qui s'est passé.
- Trudy olduğumu söylerim.
- Je dirai que c'est moi.
Babana haber vereceğim Joe.
Je le dirai à ton père.
Ona annemin yaptıklarının üzerimde bir etkisi olmadığını ve eğlenceye devam etmek istediğimi söyleyeceğim.
Je lui dirai que parler avec notre mère n'a eu aucun effet sur moi et que je veux continuer à faire la fête.
- Söylerim.
Je lui dirai.
Yumurtayı verirseniz Kubbe'den çıkış yolunu gösteririm ve bir kuş kadar özgür olursunuz.
Vous me donnez l'œuf, je vous dirai comment sortir du dôme, et vous serez libres comme l'air.
Görürsem haber veririm.
Je vous le dirai si je la vois.
Ben hazır dediğimde.
Quand je le dirai.
Ama Jack yakında olmandan memnun olur.
Je dirai que Jack aimerait que tu sois plus proche.
Kimseye söylemem.
Je ne dirai rien.
Hetty'ye kesinlikle bunu söylemeyeceğim.
Je ne dirai sans doute pas ça à Hetty.
Bilmen gereken her şeyi anlatacağım.
Je vous dirai tout ce que vous avez besoin de savoir.
- Bence market arabası Albertson's'a ait. Safeway'in son modellerinden.
Je dirai que son caddie est de carrefour un vieux modèle probablement.
Ve dua et de burada duyduklarımı başka kimseye anlatmayayım.
Avec un peu de chance, je ne dirai rien à personne de cette folie. Mon téléphone.
Sana her şeyi anlatırım.
Je te dirai tout. Je ne cacherai rien.
- Haber vereyim.
- Je le lui dirai.
Ağabeyime söylemeye gerek yok.
Je lui dirai face-à-face!
Sonra sen, "İmdat!" diyeceksin.
Alors tu diras "A l'aide". Et je dirai " Crie...
- Konuştuğumuzu ona söylemeyeceğim. - Tamam.
Je lui dirai même pas qu'on s'est vus.
Rehineleri bırakır bırakmaz bunu herkese anlatacağım.
Et je le dirai à tout le monde une fois que vous aurez laissé ces personnes partir.
Sen şu kahrolası arabaya binince söyleyeceğim.
Je te le dirai dès que tu monteras dans cette foutue de voiture.
Onları serbest bırakırsanız yerimi öğrenebilirsiniz.
ET JE VOUS DIRAI OÙ JE SUIS
Tamam. Bir canlıya söylemem.
Je n'en dirai pas un mot.
Sana babanın nerede olduğunu söyleyeceğim.
Je te dirai où est ton père.
- Hayır ben söylerim.
Je le lui dirai moi-même.
Size anlatayım.
Je te le dirai.
Peki ben ne diyeceğim?
Je dirai...
Ne olduğunu söylemeyeceğim.
Je ne dirai rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]