Distance tradutor Francês
5,887 parallel translation
Polis olanları uzaktan izliyor ya da adalet sistemine yaslanarak saldırılara katılıyordu.
Tantôt la police observe à bonne distance, tantôt elle prend part aux attaques toujours avec la tolérance du corps judiciaire.
Tekrar karıştırma, kartlarla oynama falan yok. Basınç pedindeki patern rastgele hareketleri gösteriyor.
Bien, les graphique des plots de pression montrent des mouvements aléatoires, donc personne de semble faire de signe aux joueurs à distance.
Orada büyüdüğünü söylediğimde damarına basmış olmalıyım.
Juste là. C'est désir subliminal d'établir une distance.
Ben olsam, o göt oğlanından uzak dururum.
A ta place, je resterais à distance de ce connard.
Yani uzaktan da yapabiliyorsun.
Tu peux le faire à distance?
- 9mm. - Mesafe?
Quelle distance?
Ve eğer yapamıyorsan eğer aynı odada olmak zorundaysan. Aranızda güvenli bir mesafe olduğuna emin ol. 1 metre falan.
Mais sinon, si tu dois être dans la même pièce, garde une distance de sécurité, genre, un mètre.
Uzak mesafe iletişimi tamamen çökmüş.
La communication à longue distance est complètement fichue.
"Çoğu uzun yol planları hakkındaki mesele şudur."
"Voici le topo sur la plupart des forfaits longue distance..."
- Hava aracı desteği ne kadar uzakta?
A quelle distance a-t-on un drone?
Merlyn'in Thea'dan uzak durduğunu iletişime geçmediğini söylediğini sanıyordum. Yalan söylemiş.
Je croyais que tu avais dit que Merlyn se tenait à distance de Thea, qu'il n'avait plus aucun contact.
Arrow'un oraya gitmesinin ortalama süresini buldum ve ve suç mahalline olan uzaklığıyla nirengi noktası oluşturdum.
J'ai créé un algorithme, calculant le temps moyen qu'il lui faut pour atteindre une scène de crime, je l'ai triangulé avec la distance de la dite scène de crime...
Felicity'le konuştum. Laptop'a uzaktan erişmesini sağladım.
Elle m'a donné l'accès à distance de l'ordinateur.
- Birisi uzaktan tekrar mı açtı?
L'un de vous l'a rallumé à distance?
Uzun mesafe ilişkisini korumanın oldukça zor olduğunu size söyleyeyim.
Crois moi, maintenir une relation à distance est vraiment dur.
Sonra o sesi duyuyorum. Zombi uguldamasi gibi bir ses. Uzaktan yankilaniyor.
Ensuite j'entends ce son, un grognement de zombie, qui fait écho à distance.
Bu doğru. Bana şunu söyleyin, hiçbir tanıkla bağlantı kurmaması gerektiği kefaletinin bir şartı mıydı?
Une des conditions de sa libération sous caution n'était-elle pas qu'il se tienne à distance des témoins?
Uzak durmakla çok iyi yaptın.
Dans votre intérêt, restez à distance.
Çocuğu sahiplenmezsen olacakları söyleyebilirim. Hayatlarınızın kalanı boyunca çocukla aranda mesafe olacak.
Je peux vous dire que si vous ne le reconnaissez pas, il y aura une distance entre vous et ce garçon pour le reste de votre vie.
Uzak mesafeli ilişki yaşamak gerçekten zor bir şey ve o Kuvira ile çalıştığı sürece buna dayanamıyorum.
C'est pas facile, une relation à distance. Et je supporte pas qu'il bosse pour Kuvira.
Konu uzun mesafeli ilişkilerden açılmışken...
En parlant de relations à distance,
Nekahet dönemini geçirmek için kabile üyelerinin yanına gitmenin üzerinden bir çok iki hafta geçmesine rağmen hissediyorum ki arkadaşlığımız ve vakit ne de mesafe tanıyor.
Bien que tu nous aies quittés il y a plusieurs quinzaines pour récupérer parmi les membres de ta tribu, je suis certain que notre amitié ne craint ni le temps ni la distance.
Bazen şeytanı dışarıda tutmanın tek yolu budur.
Parfois c'est tout ce qu'il faut pour tenir le mal à distance.
Onunla konuşmam gerek çünkü cesedin pozisyonunu, uçurumdan ne kadar uzağa düştüğünü bilmem gerek.
J'ai besoin de voir ce qu'il a... La position du corps, à quelle distance il est de la falaise.
Burada çok yüksekten itilen kişi ile ayağı kayan kişinin düştüğü yerler gösteriliyor.
Que les gens de la NASA nous ont aimablement dessiné, une personne qui est poussée tombe à une plus grande distance qu'une personne qui glisse.
Bayan Kovac'ın yaşını, boyunu, kilosunu ve fiziksel yeterliliğini hesaba katarak bu mesafeyi hesapladık.
Distance que nous avons calculée Selon le poids, la taille, l'âge, Et la forme physique de Mme Kovac.
Şehirden bu kadar uzakta büyütmenin ne kadar zor olduğundan haberin var mı? Ve bir de pelvik rodajı saçmalığı?
Sais-tu à quel point c'est dur de de garder à distance toutes ces conneries de croissance à 10000 kilomètres heure, et de danse pelvienne?
Birilerinin kimlik bilgisini alabilrsem, uzaktan bağlanabilirim.
Je pourrais contrôler à distance si je pouvais avoir les identifiants de quelqu'un.
Muhafızlar seni tehlikenin ortasından çekip alana kadar onları uzak tutmuş.
Elle les tenait à distance pendant que les gardes t'ont mis à l'abri.
Biz gemiye daha yakınız.
- A quelle distance?
- Hepsine benden uzak durmalarını söyledim.
- Je leur ai dit de rester à distance.
Yani merkezi komuta operasyonu uzaktan yönetecek.
Ce qui signifie que la Centrale de Commande a accès au caméras à distance.
- UY? Evet. Web kamerasını Uzaktan Yöneteceğim.
Accéder à Distance à sa webcam.
Uzun yoldan gelenleri sordu uzun cevap verenleri değil.
Il a demandé la plus longue distance, pas la plus longue réponse.
Biraz mesafe.
Une certaine distance.
Peki bu mesafede, leydilerimden biri olarak bana olan görevlerini nasıl etkileyecek?
Et cette distance, aussi courte qu'elle soit, de vos devoirs envers moi comme l'une de mes dames?
Üzgünüm ama bu hayal dünyasından uzaklaşman lazım. Ve aranızdaki mesafeyi kabullensen iyi olur.
Désolée, mais vous devez renoncer à ces rêves et accepter la distance entre vous.
Aramıdaki bu mesafeye bir son vereceğim.
Je vais mettre fin à la distance entre nous, je le jure.
Onları uzaktan tetikleyemezsin.
C'est qu'on ne peut pas les déclencher à distance.
Bu adam parayı çekmek için sahte isim kullanıyor olabilir ama eminim ki hesabı uzaktan erişimle açmıştır.
Il utilise peut-être ce pseudonyme pour retirer son argent, mais je suis sûre qu'il a créé ce compte à distance.
Tek istediğim şey mesafe.
Je veux juste de la distance.
Yani benden uzak durmak istiyorsun ama Emily ile konuşuyorsun?
Donc tu veux de la distance, mais... Tu parles à Emily maintenant?
Kefalet kısıtlaması. Aramıza 10 m mesafe koymak zorundayım.
Je dois garder 10 mètres de distance.
Bu noktadan söyleyemem. - Sen neredesin ki?
Je ne peux pas dire à cette distance.
Belki daha fazla, uzaklığa göre değişir.
Peut-être plus, selon la distance.
Ayrıca, ilk müdahale ekiplerinin ve acil yardım hizmet araçlarının da ulaşmasını engeller, DiNozzo... -... yani gözlerinizi açık tutun.
Ça tiens aussi à distance les premiers secours et les ambulances de venir jusqu'ici, DiNozzo, donc... garde tes yeux ouverts.
Topun izleri her dönüşte santimetrenin yüzde biri kadar azalıyor.
- La distance entre les marques de boules sont réduites par 0.25 cm à chaque tour.
Diğerlerini bir şekilde hallettim, ama Milos Kirchhoff, Berlin ya da hangi ismi kullanıyorsa...
J'ai tenu les autres à distance, Mais, Milos Kirchhoff, Berlin, Peu importe le nom qu'il utilise...
Bu şey uzaktan da kontrol ediliyor olabilir.
Cette chose peut être déclenchée à distance.
- Siktir.
A quelle distance sommes-nous?
Fazla yakınlaşmayın.
Restez à distance.