English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Domuzcuk

Domuzcuk tradutor Francês

546 parallel translation
Bu dişi domuz değil bu bir domuzcuk!
C'est un cochon! .
Domuzcuk bu mu?
C'est la truie?
Domuzcuk seni.
C'est adorable.
- Selam, domuzcuk!
Piggy!
Gel, domuzcuk.
Ici, petits cochons.
- "Domuzcuk" derlerdi bana.
- On m'appelait "Piggy".
- Domuzcuk!
- Piggy!
- Gerçek adı Domuzcuk'tur onun.
- Son vrai nom c'est Piggy.
Domuzcuk denmesini istemediğimden.
Qu'on m'appelle Piggy.
Bana Domuzcuk demesinler de, ne derlerse desinler demiştim.
Je t'avais dit que je m'en fichais pourvu qu'on ne m'appelle pas Piggy.
Şişko diyeceklerine, Domuzcuk desinler daha iyi.
Piggy c'est mieux que gros lard.
- Domuzcuk, Domuzcuk, Domuzcuk!
- Piggy, Piggy, Piggy!
Domuzcuk'un gözlüğü!
Les lunettes de Piggy!
Domuzcuk'un gözlüğü!
Vite, les lunettes de Piggy!
Domuzcuk.
Piggy.
- Sen hep Domuzcuk'a arka çık!
- Tu favorises Piggy, comme toujours...
Hortlaklar var mı, Domuzcuk?
Est-ce qu'il y a des fantômes, Piggy?
- Domuzcuk yapar.
- Piggy s'en occupera.
- Güzel. Domuzcuk'u tehlikeden koru.
- Très bien, laisse Piggy en lieu sûr!
Domuzcuk ne yapabilir ki bir tek gözle?
Comment Piggy pourrait nous aider alors qu'il n'y voit plus que d'un oeil?
Domuzcuk'u küçüklerle yalnız bırakamayız.
Je ne pense pas que nous devrions laisser Piggy avec les petits.
Domuzcuk'un başına bir şey gelmemeli, bunu engellemeliyiz, değil mi?
Il ne faudrait pas qu'il arrive quelque chose à Piggy, n'est-ce pas?
Biri ormandan geçip, hava kararmadan geri döneceğimizi Domuzcuk'a bildirmeli.
Il faudrait les avertir que nous ne serons pas de retour avant la nuit.
Domuzcuk'u seviyor.
Il est comme Piggy.
Domuzcuk gibi konuşuyor.
Il parle comme lui.
Domuzcuk, bozuk olan nedir?
Qu'est-ce qui se passe, Piggy?
Domuzcuk, bir tek sen mi kaldın?
Piggy, tu es le seul qui reste?
Domuzcuk.
Piggy!
- Domuzcuk.
- Piggy!
Ah, Domuzcuk!
Oh, Piggy!
Domuzcuk!
Piggy!
Seni yakalayacağız, Domuzcuk.
On vient te chercher, Piggy.
Domuzcuk?
Piggy?
Neredesin, Domuzcuk?
Où es-tu, Piggy?
Domuzcuk, ne kadar değişmişsin!
Piggy, comme tu as changé!
Domuzcuk'un gözlüğünü aldın.
Vous avez pris les lunettes de Piggy.
Domuzcuk'un gözlüğü sende mi?
Tu as les lunettes de Piggy?
- Domuzcuk Pig.
- Bonsoir, Pig.
Hoş domuzcuk.
Quelle folie.
- Yavaşça domuzcuk! -
Doucement, mon gros.
Açgözlü bir domuzcuk olup şu şeker kutusuna bakabilir miyim?
Puis-je être gourmande, et avoir la boîte à bonbons?
Domuzcuk kumbarası olan bu bankanın sahibini nerede bulabiliriz?
Où pouvons-nous trouver le propriétaire de cette banque?
Efendim, arz etmem gerekiyor, bu domuzcuk yolunu kaybetmişti ben de akrabalarını bulmaya çalışıyorum, efendim.
Sir, je dois vous rapporter que ce petit cochon a perdu son chemin. et j'essaie de retrouver sa parenté, sir.
Bana bir domuzcuk ver! Bana bir domuzcuk ver!
Fais le cheval!
Bu evlerin duvarları ön gerilmeli asbest kaplamalı. Bu sayede evler sıcak ve kötü kalpli tavşana karşı güvenli. Tavşan canla başla kazısa da Domuzcuk'un evine giremiyor.
Les murs de ces maisons sont isolés avec de l'amiante, ce qui garde la maison bien chaude et inaccessible au grand méchant lapin qui gratte, c'est tout ce qu'il sait faire, mais ne peut pas entrer chez Porcinet.
Domuzcuk nerede?
Où est passé Porcinet?
Ama Domuzcuk şanslı azınlıktan.
Mais Porcinet a bien de la chance.
Buraya gel domuzcuk. Buraya gel. Hadi domuzcuk, bırak da sırtına bineyim.
Allez, petit cochon, emmène-moi.
- Şeytanminaresi Domuzcuk'ta.
- Piggy a la conque.
Şu küçük domuzcuk da kim?
Qui est ce superbe petit cochon?
Bu domuzcuk benim!
La truie est à moi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]