Dördüncü tradutor Francês
4,527 parallel translation
Mermi, dördüncü kaburgaya isabet ederek kaburganın aşağı dönmesine ve kaburga arası atardamarını yaralamıştır.
Qui l'a fait dévier vers le bas, coupant l'artère intercostale.
birinci ve dördüncü katları.
Elle ne loue que le...
... birinci ve dördüncü katları.
1er et le 4e étages.
Hayır, Sofia ile geçirmesi gereken zamanı dördüncü kez benimkiyle değiştirmek istiyor.
Non, c'est la quatrième fois qu'elle m'échange la garde de Sofia.
Dördüncü parmak kemiğinde kırık varmış.
Il y a fracture dans le quatrième métacarpien.
Toronto dördüncü molasını aldı.
Toronto a 4 temps morts.
- Bu dördüncü mü olacak?
Ça fait combien? Quatre?
Dördüncü karara geçelim :
( Mindy ) On passe à la résolution numéro quatre :
Dördüncü kaburga kemiğinin genişliği bize atasının Kafkasya olduğunu gösteriyor.
La largeur de la quatrième côte sternale indique une origine caucasienne.
Dördüncü ve beşinci boyun omurlarındaki ölüm öncesi çiziklerine bakın.
Regarde ces striations pré-mortem. sur la quatrième et cinquième vertèbres cervicales.
Bu benim için dördüncü.
C'est genre ma quatrième fois.
Dördüncü çeyrekteyiz, beni kenara alma.
C'est le dernier quart temps, ne me laissez pas sur le banc.
Hem de dördüncü yılda.
Quatrième année.
Dördüncü çeyreğin sonuna 10 saniye kaldı.
Plus que 10 secondes dans le dernier quart-temps.
Dördüncü bardak nerede?
Où est le quatrième verre?
Diğeri de dördüncü bardağı şömineye atarak burada olduğunu gizlemeye çalışmış.
L'autre essaye de dissimuler sa présence en jetant le quatrième verre dans la cheminée.
Goldmonn'un genel müdürü ve dördüncü sırada.
Le No 4. Directeur général.
Hayir Anne, çünkü dördüncü Hawaii partisi için para harcamakla mesguldün!
- Non mère, parce que vous étiez trop occupée à dépenser pour ce "Quatre Juil-luau"!
- Tipki dördüncü parti gibi...
- Exactement comme le 4 Juil-Luau...
Kızı Louise. Dördüncü sınıfta, 90 kilo.
Sa fille Louise, en CE1, 90 kilos.
Dördüncü mü?
Un quatrième?
Dördüncü odaya götürüyoruz.
On le met en salle 4.
Bulduğumuz ilk cesedin göğüs boşluğu üzerindeki göğüs kemiğinde ; dördüncü, beşinci ve altınca kaburga kemiklerinde ağır travmalar var.
La poitrine du premier corps trouvé porte des traces d'un traumatisme important au niveau du sternum et... des quatrièmes, cinquièmes et sixième côtes.
"Doody" için dördüncü bestemi bitirdim.
J'ai fini mon quatrième rappel de "La chanson ringarde"
Bu haftaki dördüncü propan teslimatı oldu.
C'est le 4ème de propane livré cette semaine.
Dördüncü yılda yağmurlu bir perşembe günü kendine gidecek yer bırakmıyorsun.
Tu restes toujours toi même, ne sachant pas où aller un jeudi pluvieux à l'âge de quatre ans.
O benim en büyük dördüncü korkum.
C'est ma 4e peur.
- Dördüncü.
- Quatrième.
Hatta üç yahut dördüncü şanslar.
Ou une troisième ou une quatrième.
Tabii tabii, mezun da olacaktın sözde. - İlk senene dördüncü zikzagı mı atıyorsun?
Tu as aussi dit que tu aurais ton diplôme, et tu en es à ton quatrième semestre de terminale?
Ya da dördüncü seçeneğimiz, Patrick'i öldür.
Ou option 4, tuer Patrick.
Dördüncü seçenek. Patrick'i öldür.
Quatrième option : tuer Patrick.
Bu dördüncü.
C'est ma quatrième.
Cece beni, Pamela diye çağırıyor. Bu hafta dördüncü oldu.
{ \ pos ( 120,270 ) } Cece m'a appelée Pamela quatre fois cette semaine.
Dördüncü ve gol.
Le quatrième et but.
Dördüncü kattaki Vermas'ı biliyorsun değil mi?
Tu connais les Vernas du quatrième étage?
İşte. Bazı hücre değişiklikleri var. Dördüncü yukarı kuadrant dediğimiz bölgede,..
On a décelé des modifications cellulaires dans ce qu'on appelle le quadrant supéro-externe, la partie externe de votre sein droit.
Ama çağdaş demokrasinin koşulları böyle. Basın artık dördüncü kuvvet sayılıyor, boyalı basın da dahil.
Mais dans notre démocratie moderne, la presse, avec les tabloïds, constitue le 4e pouvoir.
Ve sigorta ilişkili aktüeryal bilim dalında çalışmanın en heyecan verici dördüncü şeyi dünyaya farklı bir gözle bakıyor olman.
Et la 4eme chose la plus interressante à travailler dans l'assurance des sciences actuarialles est la façon dont ont voit le monde différemment.
Çatı ve ara yolsa üçüncü ve dördüncü cinayetlerini gerçekleştirdiği yer.
Le toit et l'allée sont les scènes de ses 3ème et 4ème meurtres.
Alex'in dördüncü sınıf sınav kağıtlarından biri.
C'est un compte rendu de lecture d'Alex datant du CM1.
Bu dördüncü kitap için bir kurgu muydu yoksa gözden mi kaçırmıştınız?
Était-ce une préparation vers le quatrième tome ou un oubli?
GT az önce dördüncü gerçeğin başlamak üzere olduğunu yazdı.
Le Terroriste a posté sa quatrième vérité.
Sonra onunla jakuziye geçeceğiz. Orada da bizi, jakuzi jetleriyle çoktan kızışmış dördüncü karım bekliyor olacak.
Et puis elle et moi allons au Jacuzzi, où ma quatrième femme nous attendra, se réchauffant déjà sur les jets.
ilk soldan dönün, sagdan dördüncü kapi.
La première à gauche, 4ème porte sur la droite.
Jack'in sağ elindeki dördüncü eltarağının ucunda bir kırık olduğunun belirtisi var.
Il y a des preuves d'une fracture du cou de l'extrémité distale du 4e métacarpien de la main droite de Jack.
Evet, çünkü dördüncü bilmem neyde birkaç kırık arkadaşlar arasında sorun olmaz?
Ouais, parce que c'est quoi des distales cassées entre ami? Ca n'a pas de sens, Booth.
Dördüncü en yavaşıydı, onunki 10 dakika sürdü.
Le quatre a mis 10 min, c'est le plus lent.
- Nijer ve Namibya'nın dünyanın üçüncü ve dördüncü büyük uranyum ihracatçısı olmasının tesadüf olduğundan şüpheliyim.
Je doute que ce soit une coïncidence que le Niger et la Namibie soit les troisièmes et quatrièmes plus grand exportateurs d'uranium.
Orada unuttuğumuz dördüncü bir çocuk yok değil mi?
Il n'y a pas de quatrième enfant qu'on a pu oublié, n'est-ce pas?
Dördüncü kat, 35 numara.
Porte 35, 4e étage.