Düzeltme tradutor Francês
674 parallel translation
- Sayin Baskan, bir düzeltme!
- Mr le Président, un point d'ordre.
Benim yapabileceğim şey ise bu hareketin toplumsal tartışmalarına yerleşmiş bir kaç yanılgıyı açıklığa kavuşturup meseleye bakmaları gerektiği kadar derin bakmayan bazıları tarafından bize karşı öne sürülen bir takım yakıştırmaları düzeltme olacaktır.
Je vais donc m'efforcer de dissiper certains malentendus qui se sont glissés dans le débat public sur ce mouvement et examiner certains des qualificatifs dont nous avons été affublés par ceux qui auraient pu tenter d'approfondir le sujet.
Simdi, çabuk bir düzeltme için, o çubugu öne it. Tekrar dene.
Bien, pour vous rattraper, poussez le manche et essayez de nouveau.
Düzeltme gerekebilir diye Bayan Till'in burada kalmasını istedim.
J'ai demandé à Mlle Till de rester ce soir... en cas de retouches.
Büyüklerini düzeltme!
Ne reprends pas tes aînés!
Telin yalıtımında aşınma olduğunu fark etmiştim, ama düzeltme fırsatı bulamadım.
Je voulais réparer le fil défectueux.
Elbette, plan bir hayli eskidiği için önce bir kaç düzeltme yapmalıyım...
Il y a des détails à vérifier. L'idée a quelques années.
Tüm bunlar bir yana, sigorta, ipotekler, çocukların eğitimi ve Tommy'nin dişlerini düzeltme.
Alors avec les assurances, les emprunts immobiliers, les frais d'école... le dentiste pour Tommy... Ça semble beaucoup, mais quand j'y pense... c'est bien d'avoir des responsabilités, ça donne une raison de travailler.
Canlı model vesilesiyle birkaç düzeltme daha yapayım bari.
Vous m'autoriserez quelques retouches d'après nature.
Evet. - Düzeltme masası. Istakoz vardiyası.
- Aux "relecteurs noctambules".
Bu yanlış anlaşılmayı düzeltme fırsatı bulduğum için mutluyum.
Je suis heureux de pouvoir démentir cette calomnie.
- Bütün gece düzeltme yapabiliriz.
- On va les arranger.
Düzeltme yapıyorum. 14 ile 15 arasında..... Kanadalı hokey oyuncusu yer alıyor.
Correction : entre les no 14 et 15... insérer le joueur de hockey sur glace canadien.
Düzeltme yapıyorum. 14 ile 15 arasında Kanadalı hokey oyuncusu yer alıyor.
Correction : entre les no 14 et 15... insérer le joueur de hockey sur glace canadien.
Düzeltme : "İşini" kaybetti.
Rectificatif : il est viré!
Biraz düzeltme yapabiliriz ama tam bayanın bedeni.
Il peut avoir besoin de retouches, mais c'est la bonne taille
Bayan Rossini'nin elbisesinde birkaç düzeltme yapmak için gelmiştim.
Je venais pour des retouches à la robe de Mlle Rossini.
Düzeltme, saçı kestikten sonra 7 tam 1 / 8.
Uh, correction... après sa coupe de cheveux, 71 / 8.
Aslında kopyalama ve metin düzeltme işinde çalışmıştı.
Elle travaillait à la machine à calculer.
Irk, Din ve renk ayrımı gözetmeksizin 14. düzeltme maddesine göre hakkım var.
C'est mon droit, quelle que soit ma religion, ma couleur... selon le 1 4ème amendement.
Ağırlıklarda ve ölçülerde düzeltme yapılmasına izin verilmez.
Je connais mes poids et mesures. Les trous de rectification, ça n'existe pas.
Düzeltme! Çekeceğimiz sahnede bir değişiklik oldu.
Changement de programme.
- Düzeltme.
- Correction.
Beni düzeltme.
Ne me corrige pas.
Düzeltme.
Correction.
Düzeltme, Bones.
Non, Bones.
Pardon, bir düzeltme yapacağım.
Excusez-moi, je veux faire une correction.
Düzeltme ve açıklaman için teşekkür ederim.
Je vous remercie de me rappeler à l'ordre.
Düzeltme. 021'de... Bu akşam 9'da.
Ce soir à 9 heures.
Bırak yatağını düzeltme
Votre lit toujours défait
Tıkanmanın açıklaması. Düzeltme yapmama izin verin.
Respiration sur "arrét" pour correction.
Kaynak : CNBC-E Ripper : Chilekesh Elle Düzeltme :
Cette histoire est adaptée de l'histoire vraie de Boxcar Bertha Thompson relatée dans "Sister of the Road".
Sakin geçen son üç ayda huyunu düzeltme işareti gösterdi mi hiç?
A-t-elle manifestée des changements dans sa façon de vivre... Au cours de ces trois derniers mois idylliques?
Düzeltme. Herkesten.
Connaisseur en vin.
Ancak birkaç saniye sonra yapay varlık sokağın tamamını görür çünkü düzeltme programı olaya el atmıştır.
Puis, après quelques secondes, la rue apparaîtra dans son entier à l'être artificiel, car le programme de correction aura reçu des signaux.
Bir açıklama yapmak için buradayım, gerekirse düzeltme de diyebiliriz.
Je viens vous supplier. Supplier? Vous lancer un appel, plutôt.
- Dönüş dengeleyici düzeltme faktörü.
- Stabilisateur de rotation.
Bir hata düzeltme mekanizması düşünüşümüzdeki yanlış fikirleri ayıklamak için sistematik ve amansız bir yol yarattı.
il créa un méchanisme d'auto-correction une manière systématique et implacable de passer au crible nos idées fausses.
"Ama hastalık onun ve kolonideki yandaşlarının durumlarını düzeltme çabasına engel olamamış."
"mais ceci ne l'empêche pas d'essayer..." "d'améliorer sa situation..." "et celle de ses compagnons de la colonie".
Şimdi listemde bir düzeltme yaptım.
Me connaître, c'est m'aimer.
- Beni düzeltme.
- Ne me reprenez pas.
Düzeltme, efendim :
Correction, monsieur.
Ama hiç bir yerde düzeltme görülmüyordu.
Sans la moindre correction d'aucune sorte.
Düzeltme : 18.
Correction : 18 ans.
Bilgi Düzeltme'yi istiyorsunuz.
Allez à la Modification d'Informations.
Bilgi Düzeltme'ye gittim.
J'y suis allée.
Bilgi Düzeltme'de.
À la Modification d'Informations.
Düzeltme.
Rectificatif.
Rip ve Elle Düzeltme :
LA FIÈVRE DANS LE SANG
Mızrak Ercan Düzeltme Uyarlama :
[FRENCH]
Bir düzeltme yapalım o zaman.
- Je vais arranger ça :