Eaton tradutor Francês
74 parallel translation
- Buyurun Bayan Copeland? - Bay Eton sizinle görüşmek istiyor.
M. Eaton désire vous voir.
Eaton.
Eaton.
Tanışmadan sizi çağırdığım için lütfen beni affedin.
Excusez-moi, Mme Eaton, de venir à l'improviste.
Bayan Eaton, bana güvenmediğiniz besbelli. Arkadaşlarınızın size söylediklerinden sonra hiç şaşırmadım.
Il est clair que vous vous méfiez de moi, et après ce qu'ont dit vos amis cela ne me surprend guère.
Bayan Eaton, bu noktada benim iradem sizindir.
Mme Eaton, ma volonté est la vôtre.
Cevap verin Bayan Eaton.
Répondez-moi, Mme Eaton. Non.
Ve kendisi de Eaton ve Oxford'da eğitim aldı.
Venez, messieurs. Notre voiture nous attend.
- Evet, ama... Belki bu defa sen beni Eaton'daki evimden arar ve bu konuya çözüm getiririz. Artık benim adıma hareket etmeni istemiyorum.
Oui, hé bien, peut être pourriez vous être assez aimable pour venir à Eastern Square et vous adresser à moi afin que nous réglions ce problème.
Buna Lambert-Eaton sendromu denir.
C'est le syndrome de Lambert-Eaton.
Lambert-Eaton Sendromu?
- Lambert-Eaton.
Wow, bu demek oluyor ki bu şey Londra'da William Eaton tarafından yapılmış... Sanırım 1876 gibi...
Autrement dit, fabriqué à Londres par William Eaton vers 1 876, je crois.
"Ladies Home Journal" de, Robert Eaton'un kitabından alınan Howard Hughes'un otobiyografisinden pasajlar var.
Extraits de l'autobiographie d'Howard Hughes dans le Journal des femmes au foyer, tirés du livre de Robert Eaton.
Güya kahrolası Eaton'ın tuttuğu notlar varmış, tıpkı sende olan el yazısı notlar.
Ce maudit Eaton est supposé avoir des notes, les mêmes que toi, écrites a la main.
Bu notları iki yere birden satıyorsun ve Robert Eaton takma ismini kullanıyorsun.
Alors, soit tu as vendu ton histoire sous pseudonyme...
Neden bize Robert Eaton'un kim olduğunu ve senin yazmakla yükümlü olduğun. kitabı neden onun sattığını anlatarak söze başlamıyorsun?
Commencez donc par nous dire qui est ce Robert Eaton et pourquoi il vend le livre que vous êtes censé écrire.
Howard, Eaton'ın kim olduğunu bilmiyor.
Howard ne sait pas qui est cet Eaton.
Chuck Eaton, 54, 3B'de kalıyor akciğer kanseri. Göğüs zarına sıçrama olasılığı var.
Chuck Eaton, 54 ans, carcinome épidermoïde de stade 3 avec invasion possible de la plèvre et des antécédents de BCPO.
Mr. Eaton.
M. Eaton.
Mr. Eaton?
M. Eaton?
Daha ne tür bir otoimmün hastalığı olduğunu bile bilmiyoruz.
Quelle maladie? Un Lambert-Eaton, un Basedow?
90'ların sonunda korkunç bir mimari trajediler zinciri başladı. Portage Caddesi'ndeki Titanik'vari Eaton mağazamız çayırdan buzdağına çarpıp battı.
Des horreurs architecturales se succédèrent à la fin des années 1990, quand notre titanesque grand magasin Eaton's heurta l'iceberg des prairies et sombra.
Eaton bir zamanlar şehrin hakimiydi.
Autrefois, Eaton's dominait la ville :
Bir gün geçmeden, Eaton arazisinde inşaata başlanacağı açıklandı.
Du jour au lendemain, on nous annonça la construction d'une nouvelle arène.
Tuğla kaplaması, yerle bir ettikleri Eaton'a sözde saygı gösterisi olsa da aslında o koca mağazaya da hakaret ediyor bize de hakaret ediyor.
Son manteau de briques, en hommage à l'Eaton's pulvérisé, passe plus pour une insulte à l'ancien grand magasin et un affront envers nous.
Ya Eaton mağazası hiç yıkılmasaydı?
Et si Eaton's ne s'était jamais écroulé?
Portage Caddesi'ndeki, Eaton'ın kardeşi Hudson Bay mağazasının üst katındaki Paddlewheel Gece Kulübü'ndeki Altın Çocuk yarışmaları.
les concours du Golden Boy au night-club Paddlewheel, sur le toit du nouveau Hudson's Bay de l'avenue Portage. Le petit frère d'Eaton's.
Elini bir sallayarak Eaton'ı yeniden açabilir Jets'i ve eski sahamızı da geri getirebilir.
D'un geste de la main, elle restaurerait Eaton's, les Jets et l'arène, mon second chez-moi.
Bay Eaton, ömrü boyunca şirkette çalışmış güvenilirliğin simgesi.
M.Eaton, depuis toujours au service de LonDi.
Şimdi de Ston Eaton spor klübünde lüks bir otuzbirci gecesindeyim ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Là, je suis à une soirée bourge au club sportif de Ston Eaton, et je sais pas quoi faire.
Ston Eaton spor klübü gibi bir yerdeymiş.
Il est à un club sportif à Ston Eaton.
- Ston Eaton.
- Ston Eaton.
Bizim kardeş okulumuz Eaton'dan 10 gün sonra öğrenciler gelecek.
Dans dix jours, nous recevrons les élèves de l'école d'Eaton dans le cadre de notre programme d'échange.
Eaton'ın ziyaretinden sonra onu hastaneye yatıramaz mıyız?
J'ai compris. Mais n'y a-t-il pas moyen de l'hospitaliser après le programme d'échange avec Eaton?
- Bay Eaton?
- M. Eaton? - M. Ames?
Bay Eaton için o kaseti geri almalıyım.
Il me faut cette vidéo pour M. Eaton.
Kendi kasetimi, Bay Eaton'ın kasetini ve paramı istiyorum sanırım bu kadar.
Je veux ma vidéo, celle de M. Eaton, mon argent, et c'est à peu près tout.
Bay Eaton'ı tanıyor musun?
Tu connais M. Eaton?
Sen ve Bay Eaton.
Toi et M. Eaton.
Eaton Square'daki evinde o kadar parayla beraber!
Seule, mais riche, avec une maison sur Eaton Square.
Charlie Eaton.
Charlie Eaton.
Eaton Yolu oldukça güzeldir.
- Eaton Drive est une rue charmante. - Mmm-hmm.
Senatör Eaton'ın bürosu.
- Bureau du sénateur Eaton.
Bayan Eaton sözlü tarihin amacı hikâyelerdir dedi.
Mme Eaton nous a dit de privilégier les anecdotes.
Bayan Eaton çok zekiymiş.
Cette Mme Eaton a raison.
Gwen Eaton.
Gwen Eaton.
Gwen'in hikâyesini sormak için Yie-taines midir nedir onu aradım ama henüz bir şey çıkmadı.
Et j'ai appelé Yie-taines ou quel que soit son foutu nom à propos de l'histoire de Gwen Eaton, et rien encore.
Bu Gwen Eaton mu?
Est-ce que c'est Gwen Eaton?
Yollayan Gwen Eaton mıydı?
C'était Gwen Eaton?
Gwen Eaton da Ames'e kur yapıyor muydu?
Gwen Eaton lechait les bottes de Ames aussi?
Gwen Eaton, 5 Ekim, 20 : 37.
Gwen Eaton, 20h37, 5 octobre.
Günaydın. Bayan Eaton'u görmek istiyorum lütfen.
Je voudrais voir Mme Eaton, s'il vous plait.