Elders tradutor Francês
152 parallel translation
Ben Elders ile kontrol etmek istiyorsanız, onlar bizim masum hakkında bildiklerini bakın.
Je vais voir ce que les Fondateurs ont sur Miles.
The Elders onaylamak ya da Ölüm Miles istiyor inkar olmaz Yani, Temelde bir onay olarak o aldı.
Tu es limité à un matelas et des coussins moelleux. Les Fondateurs ne veulent rien dire. Pour moi, c'est une confirmation.
Elders o zaman dalgalanma kullanılan düşünüyorum.
Les Fondateurs pensent à une onde.
Peki, Elders mizah duygularını tanınan tam değildir.
Les Fondateurs n'ont pas beaucoup d'humour.
- Elders istiyoruz Paige kendisi için dinlenme anlamaya.
- Les Fondateurs veulent qu'elle découvre le reste.
Elders emin değildir.
Ils n'en sont pas sûrs.
Elders onu kayıp parça varsa, neden aniden Paige onu bulabilirsiniz düşünüyorsunuz?
Ils ont perdu sa trace, mais selon eux, Paige le trouvera?
Peki, Elders Paige yetenekleri tam inanç var. Ben de yapmak
Les Fondateurs ont confiance dans les capacités de Paige.
Ben Elders sonunda beni buldu inanamıyorum, bir acemi ile, az.
Je n'arrive pas à croire que les Fondateurs m'aient retrouvé, grâce à une novice, en plus.
Ben Elders benden sonra bir acemi gönderdi inanamıyorum.
Je n'arrive pas à y croire. Ils m'ont envoyé une bleue.
Peki, ben Elders bana palan inanamıyorum benim ilk şarj olarak bir huysuz yaşlı sarhoş ile.
Et moi, qu'ils m'aient confié un vieil ivrogne pour ma première mission.
Elders biri korumak için beni gönderdi. Bir ifade
- sans me dire qui c'était.
- The Elders size yardımcı olmak için çalışıyoruz.
- Les Fondateurs veulent vous aider.
Elders beni kurma.
Les Fondateurs qui me piègent.
Yüzden ölmek izlemek Gerçekten Elders sen ve Paige araya getirdi düşünüyorum
Vous croyez que les Fondateurs vous auraient réunis pour que Paige vous voie mourir?
Tüm insanlar ki, Elders savunmak.
Vous défendez les Fondateurs.
O bir kayıp nedenidir çünkü başkaları üzerinde piyon kapalı yapamadım Bakalım, belki Elders onu bana verdi.
On me l'a peut-être confié car c'est une cause perdue dont personne ne voulait.
Tamam. Onunla çalışmaktan Belki Elders gerçekten bir şeyler öğrenmek istiyorum düşündüm.
Peut-être que les Fondateurs pensaient que tu apprendrais quelque chose avec lui.
Biz Elders öğrenmek istiyorsunuz korkuyor vardı.
Nous avions peur que les Fondateurs le découvrent.
Sanırım Elders sonuçta daha iyi biliyordu.
Je crois que... les Fondateurs avaient raison.
Daha iyi bildikleri görmek için Elders ile kontrol giderdim
Je vais demander aux Fondateurs s'ils savent
Bu beni denemek ve cezbetmek için Elders bazı topal girişimi ise, bak, bunu unutabilirsiniz. Kıpırdamak söyle.
Si c'est une piètre tentative des Fondateurs pour me récupérer, qu'ils aillent se faire voir.
Sen gittikten sonra, gitti ve Elders ile kontrol.
Après ton départ, j'ai consulté les Fondateurs.
Elders bana Charmed Ones yeniden yapmak gerekli fark edince, o aptal kural dışarı attı.
Quand les Fondateurs ont réalisé que je pourrais remplacer Prue, ils ont mis cette règle à la poubelle.
The Elders hatırlıyorum, ne bu yaptı?
Grâce aux Fondateurs.
Söyleme, Elders veya kurallar hakkında bir şey söyleme, çünkü ne var biliyor musun? O senin oğlun, Leo.
Ne me parle pas des Fondateurs et du règlement, parce qu'il s'agit de ton fils, Léo.
Meraktan dışında, iblis bebekler vanquishing üzerinde Elders'politikası nedir?
Les Fondateurs ont-ils une politique sur les bébés démons?
Biz sadece Elders için konuşurken döndüm.
Nous avons vu les Fondateurs.
Sürekli işe yaramaz Elders Freaking.
Espèces de Fondateurs à la noix!
Kötü şans tuhaf bir dize son zamanlarda ve şeytanlar üstünlük alıyorsanız Elders iyi geçiyor edilmiştir söylüyorlar.
Les Fondateurs disent que le bien traverse une série de malchance ces temps-ci et que les démons ont le dessus.
Bu Elders endişe ne muhtemelen.
C'est ce qui inquiète tant les Fondateurs.
Ben babalık izni için Elders sorulan nedeni budur.
J'ai demandé un congé de paternité aux Fondateurs.
L gece Elders ile bir işitme düzenlenmiştir.
Il y a une réunion ce soir chez les Fondateurs.
Bu yüzden neredeyse Elders ile benim işitme zamanı geldi.
C'est l'heure de mon audience avec les Fondateurs.
- Biliyorum, bebeğim, ama Elders olduğunu.
- Les Fondateurs m'appellent.
Bu daha ani oldu, ve Elders olabilirdi ne olursa fikrim yok.
Ça a été plus instantané. Les Fondateurs ne savent pas ce qui s'est passé.
Leo, belki orbing whitelighters yasağı koymak için Elders almalısınız Biz oluyor tam olarak ne anlamaya kadar.
Tu devrais demander aux Fondateurs d'empêcher la téléportation jusqu'à ce qu'on découvre ce qui se passe.
Biz Elders konseyi dışında görüşmek üzere serbest değildir şey.
Une chose dont nous ne pouvons pas parler en dehors du conseil.
Elders benim için dediği olduğu iki,.
Deux, c'est pour ça que j'ai été appelé.
Ne Elders hakkında? Onlar Titans geri olduğunu bilmek gerekir.
Je dois dire aux Fondateurs que les Titans ont été libérés.
Elders 3000 yıl önce onları durdurmak olabilir tek yolu güç bir sürü, bir cehennem ile bazı ölümlüler beslerken olmuştur siz var daha yol daha.
Les Fondateurs les ont arrêtés il y a 3000 ans en donnant de grands pouvoirs à certains mortels, bien plus puissants que les vôtres.
Elders onlar tekrar yaşanmaması için buna asla izin olur yemin etti.
Les Fondateurs ont juré de ne jamais recommencer.
Titans Elders peşinde.
Les Titans en veulent aux Fondateurs.
Sen Titans Elders sonra değildi biliyordu?
Vous saviez que les Titans en avaient après les Fondateurs.
Elders bir Bazı Dünya'ya geri kaçtı, Titans de onları avlamak önce ama uzun olmayacak.
Certains Fondateurs sont sur Terre, mais les Titans vont vite être à leurs trousses.
Elders bunu yasaklamak.
Les Fondateurs l'ont interdit.
Ama sonra tekrar, Elders şimdi durdurmak için etrafında değil, değil mi?
Mais les Fondateurs ne sont plus là pour vous arrêter.
Tüm olmuştur kalan Elders dışarı kızarmış var. Onlar bizim koruma gerekir.
Les Fondateurs survivants ont besoin de notre protection.
Elders bunu yasaklamak yaptı. Ve tahmin edin ne oldu? Onlar öldü.
Les Fondateurs l'ont interdit, en effet, mais ils sont morts.
Sen bunu engel olabilir, Elders öldürdü.
Vous avez tué les Fondateurs, vous auriez pu l'éviter.
Benim Gelecekte, tüm Elders öldürüldü.
Dans mon avenir, tous les Fondateurs ont été tués.