Ele tradutor Francês
19,199 parallel translation
Tüm ülkenin hayallerini ele geçiren bir aşk yaşadıktan sonra bunun devlet tarafından elimizden alınması ikimizin de kaderi oldu.
Je partage avec elle le sort d'avoir un grand amour qui a fasciné une grande partie du pays, pour le voir interdit par l'establishment.
Ama bizim Doktor Wells'in bedeni aslında Eobard Thawne olan Reverse Flash tarafından ele geçirilmişti.
Mais le corps de ce Dr Wells a été pris par le Reverse Flash, qui était en réalité Eobard Thawne.
Hızımı ele geçirdin.
Vous exploitez ma vitesse.
Sırrımı ne ele verdi?
Qu'est-ce qui m'a trahi?
- Nate bizi ele verecek olsa ta o gece yapardı.
- Si. Annalise est chez elle et tout le monde pense que Catherine est coupable. - Si Nate voulait nous dénoncer, il l'aurait fait cette nuit-là.
Fırat'a ulaştıklarında kuzey Suriye'yi ele geçirecekler.
Ils contrôleront bientôt le nord de la Syrie.
Yani cesedini ele geçiren kişi onu hayata mı döndürdü?
Donc celui qui a pris son corps l'a aussi ramené à la vie?
- Yönetimi ele geçirecekler!
De prendre le pouvoir!
Ele geçirdik ve evinden aldıklarımızla buraya gömdük.
On l'a récupéré, en plus de ce qu'on a pris chez toi et... et on l'a enterrée ici.
Kız ele geçirilecek.
La fille sera enlevée.
Bu varlık bir Kryptonluyu ele geçirecek kadar güçlü.
L'entité était assez forte pour posséder un Kryptonien.
Dreyer, İHO'nun bir başka petrol bölgesini ele geçirdiğini söyledi.
D'après Dreyer, ICO a acquis un nouveau gisement. Ils s'étendent. - Dreyer vous dit beaucoup de choses.
Akşam yemeği için bir ara verelim. Bu konuyu daha sonra ele alırız.
Faisons une pause pour dîner.
Ancak inisiyatifi ele alırsa, momentum kazanırsa bu bizi biraz yalancı konumuna sokar.
Mais s'il a l'initiative, on est dans notre marge d'erreur.
Senin dahlin olmadan nasıl ele alacağımıza dair bir planımız var.
Nous avons élaboré un plan pour ce cas de figure.
Buraya gelip, olayı nasıl ele alacağımızı dikte etme hakkını nereden buluyorsun?
De quel droit vous débarquez pour me dicter ma conduite?
Ya da sessizce beraber çalışabiliriz. İHO gözden kaybolur, sen ve generallerin kontrolü ele alırsınız.
Soit on collabore posément, l'OCI disparaît, et vous et vos généraux prenez le contrôle.
Hayır, seni kendini ele vermen için tuzağa düşürmeye çalışıyor.
Il essaie de te piéger.
Eğer onlar canlı ele geçirebilirsek, belki- -
Si on les arrête vivants, on peut...
Kendi sartlarimla ele gecirmek istedim ve eger bunu basaramazsan Hanlik buna degmez.
J'obtiendrai le khanat à ma façon, et si je ne peux pas, il n'en vaut pas la peine.
Patentli yazılımımızı ele geçirdiler, buna Fiona'nın programı da dahil.
Ils ont eu accès à notre logiciel, y compris le code de Fiona.
Adamlarım sistemlerine sızdığında onun e-maillerine ele geçirmişlerdi ve onlardan bazılarının Rusça olduğunu hatırlıyorum.
Quand mon équipe a pénétré leur système, ils ont récupéré ses mails en disant qu'une partie était en russe.
Telefonunu ele geçirince, uygulama datasına erişip onu iki adamı ölüme göndermek için kullandığını kanıtlayacak.
Quand elle aura votre téléphone, elle récupérera les données de l'appli pour montrer que vous avez causé deux morts.
Dün gece biriyle takılmayı düşünmemiştim ama o şapşal halin ve seksi dansın beni ele geçirdi.
Je ne cherchais pas de rencard l'autre nuit, mais tes blagues pourries et ta danse sexy m'ont faite craquer.
Kabilelerimizi birleştirdi ve bir ulus olarak Kuzey Çin'i ele geçirdiler.
Il a uni nos tribus, qui ont ensuite pris la Chine du Nord.
İran'ı, Macaristan'ı ve Hazar Denizi'ni ele geçirdiler.
Et ensemble, ils ont pillé les Ilkhans, la Perse, la Hongrie et la mer Caspienne.
Bir şey arıyorlarmış ve ele geçirememişler. Kimdeyse ona bir uyarı.
Ils cherchaient quelque chose et n'ont pas réussi à l'avoir.
Kara Pençe bu kitapları ele geçirmek için öldürmeyi göze alıyorsa bu kitapları tehlikeli hale getirir.
Si la griffe noire est prête à tuer pour obtenir ces livres, ils doivent les considérer comme dangereux.
"bütün şehri ele geçirmeye " ve Bizans İmparatorluğu'nu aralarında bölüşmeye karar verdiler. "
" décidèrent de prendre la ville entière, divisant l'empire byzantin entre eux.
Ne zamandır ele geçirmeye çalışıyordun?
Depuis combien de temps essayes-tu de l'obtenir?
Eğer canlı ele geçirebilirsek Bombacı'yı bulabiliriz.
Si on l'attrape en vie, elle nous mènera au plastiqueur.
Kontrol edeceğimiz bir bar ya da restoran olmalı ki... -... canlı ele geçirebilelim.
Un bar ou un restaurant contrôlé afin de favoriser nos chances de l'attraper vivante.
Kadın dönüp bakarak kendini ele verecek.
Notre femme se grillera en regardant.
Julian'ın kasabayı ele geçirdiğinin farkına varmaktan bile acizdim.
Je me remarquais à peine que Julian avait pris notre ville.
Şimdi de içeriden birini ele geçirdiler.
Maintenant, ils ont quelqu'un à l'intérieur.
Ele ve kalbe çizilen bir mühürle yeni bir birlik doğacak.
Une rune sur la main, une rune sur le coeur, une union est née.
Örneğin seni ele alalım.
Prenons vous, par exemple.
Cabal onu ele geçirmeye çalışıyor.
La Cabale essaie de l'atteindre.
İstediğini ele geçirmek.
De prendre ce qu'on veut.
Tek bir adamı ele geçirebilmek için bir dini dünyadan kazıyacaktınız.
Vous avez menacé de détruire une religion pour asservir un seul homme.
Basitçe söylersem o kareleri ele geçirerek çiçek güçlü palyaço götlerini yeneceğiz.
Tout simplement, on bat cette équipe de hippies en jetant des sorts pour capturer ces cases.
Ama ele geçirmek o kadar kolay olmayacak.
Mais les cases ne vont pas simplifier les choses.
Gerçekten ciddi bir şey ele geçirirse ne olur?
Et si elle avait ça... et si elle avait quelque chose de sérieux?
Bir gün, sadece bir gün güzel bir ele sahip olmak istiyordum.
Juste un jour, pour un seul jour j'aimerais avoir de jolies mains.
Çatlak ve korkunçlar olgunlaşmamış, berbat vaziyetteler sadece bir gün güzel bir ele sahip olmak istiyordum, sonra olmasınlardı.
Elles sont toutes rêches et affreuses éraflées, à vif et moches, et juste pour un jour j'aimerais avoir de jolies mains, et elles ne le sont pas.
Piper Baird'i ele geçirene kadar kaderin Senatör Morra'nın kaderine bağlı.
Jusqu'à ce que nous avons Piper Baird, votre destin est lié au sénateur de Morra.
Beni ne ele verdi?
Hmm, ce qu'il a donné suite?
Ekip, dokunulmazlık karşılığında Tanner'ı ele vermiş.
L'équipe a échangé Tanner contre l'immunité.
Onu ele veren herkesi indirmen için seni kullanıyor şimdi de.
Et il vous utilise pour éliminer tout ceux qui se sont retournés contre lui.
Emma, tüm bu yolu aşk için geldin. Pompaladıkları nefretin seni ele geçirmesine izin verme. Pompaladıkları nefretin seni ele geçirmesine izin verme.
Emma, vous avez fait tout ce voyage par amour.
Bizi ele geçirdiler.
On nous possède.