Elizabeth tradutor Francês
5,317 parallel translation
Elizabeth, bu yüzden sana aşık olduğunu söylemişti.
Tu as fait craquer Elizabeth grâce à ça.
Elizabethle görüşüyoruz.
On a vu Elizabeth.
Ama o gülüşün orada. Bana bir iyilik yap ve bu gülüşü Elizabeth'e götür, olur mu?
Ce sourire, utilise-le pour reconquérir Elizabeth.
Kimseye anlatmadım, eşim Elizabeth'e bile bahsetmedim, hiç kimseye.
Je ne l'ai dit à personne, même pas à ma femme.
Merhaba Elizabeth.
Bonjour, Elizabeth.
Elizabeth.
Elizabeth.
1930'larda Mary Elizabeth Woods adında bir kadın Camden, New Jersey'de arabada sinemayı yaratan makine sermayedarıyla alakalı bir yazı okudu.
Dans les années 30 une certaine Mary Elizabeth Woods... a entendu dire qu'un milliardaire avait fait construire un drive-in... à Camden dans le New Jersey.
- Elizabeth. - Ne var ya?
- Elizabeth!
Yeter Elizabeth.
Elizabeth Ready.
Yenilgi al Elizabeth.
Soyez honnête avec moi, Elizabeth!
Kal benimle Elizabeth Larson, sohbet edelim.
Reste avec moi, Liz Larson. Parlons.
John. Bu Doktor Elizabeth Klein.
C'est le Dr Elizabeth Klein.
Ben Elizabeth.
Je m'appelle Elizabeth.
"Bize gel, varlığını bize bildir." gibi şeyler yazıyor. Kulağa tehlikesiz geliyor, ama biraz araştırdım... - Elizabeth.
"Venez à nous, notifiez votre présence." Ça semble inoffensif, mais...
Hapse gitmiyorum, Elizabeth.
Je n'irai pas en prison, Elizabeth.
Elizabeth!
Elizabeth.
Sen benim ilk Elsiz Elizabeth'imsin
Tu étais ma première expérience sexuelle non manuelle.
Bu Kraliçe Elizabeth, İngiltere'yi yöneten kadın.
C'est la reine Élisabeth, souveraine d'Angleterre.
Kapıdan gelen kadın, Kültür Bakanı Elizabeth Gehrer.
La femme qui arrive à la porte... Elizabeth Gehrer, ministre de la Culture.
Demek istediğim, Elizabeth yapmaktan sıkılmadın mı?
Ça te gave pas, de te toucher?
Plastik poşete reçel doldurmak için Elizabeth Taylor gibi giyinmene gerek yok!
On n'emballe pas des patates habillée comme Elizabeth Taylor!
Elizabeth Valentine.
Carte de transport Elizabeth Valentine.
Merhaba, Elizabeth.
Bonjour, Elizabeth.
Okuyabildiğini biliyorum ama.
Elizabeth, je sais que tu sais lire.
Elizabeth?
Elizabeth?
Elizabeth?
Elizabeth!
Elizabeth. Ne görüyorsun?
Elizabeth... qu'est-ce que tu regardes?
Elizabeth, beni dinle.
Elizabeth, écoute-moi.
Elizabeth Valentine.
Elle s'appelle Elizabeth Valentine, c'est bien ça?
- Elizabeth Valentine'in.
Celles de la fille, Elizabeth Valentine.
Elizabeth...
Elizabeth.
Elizabeth Valentine, kayıp kız öğrenci.
Elizabeth Valentine, la lycéenne disparue.
Elizabeth Valentine'den.
D'Elizabeth Valentine.
Emily. - Elizabeth mi? - Emily.
C'est comment, Elizabeth?
- Elizabeth mi?
Elizabeth?
Prenses Elizabeth provaya gelmiº! Mrytle!
La Princesse Elizabeth arrive pour un essayage!
Bu yeni kızımız. ismi Elizabeth.
C'est notre nouvelle fille, elle s'appelle Elizabeth
Elizabeth, bu kibar adama bir öpücük ver. Kendisi arkadaşım olur.
Elizabeth, donne un baiser à cet homme, c'est un ami à moi
Ağlama Elizabeth. Bana minnettar olmalısın.
Ne pleure pas, tu devrais me remercier, Elizabeth
Sadece rüyaydı, Elizabeth!
C'est un rêve, Elizabeth!
- Elizabeth Quinn.
- Elisabeth Quinn.
- Siz yalnız uyudunuz. - Elizabeth.
Comme vous, en dormant seul.
Elizabeth Quinn, Yeni Güney Galler'de kırbaçlanan ilk kadın ünvanına layık görüldünüz.
Elisabeth Quinn, vous avez l'honneur peu enviable d'être la première femme fouettée en Nouvelle-Galles du Sud.
Bana Tommy Barrett'in ve Elizabeth Quinn'in eski evliliklerini feshetmemizi isteyeceksiniz.
Vous allez me demander d'annuler les mariages de Tommy Barrett et Elizabeth Quinn et...
Sen bu gece Elizabeth'e gidecek misin?
Tu vas voir Elizabeth ce soir?
- Diğer mektup kime? - Elizabeth Quinn'e.
Pour qui est la prochaine?
Elizabeth burada zaten.
Mais elle sera présente.
Diyeceğim ki, " Elizabeth...
Je veux lui dire : Elizabeth...
- Elizabeth ne olacak?
- Et Elizabeth?
Elizabeth. - Bekle. Salondaki sembol...
Le sceau du séjour, c'est le Chemin de la main gauche.
Elizabeth Valentine.
Elizabeth Valentine.