Elke tradutor Francês
42 parallel translation
Elke ve Eisner yakıtlarının bittiğini bildiriyor.
Hessler est à court de carburant.
Bakalım yaşlı Elke'nin nesi olduğunu anlayınca ne yapacak.
Attends qu'il ait repéré ce qu'elle a sous sa robe!
İyi bir kız ol, Elke.
Tu seras bien sage.
Oh... oh, Tanrım. Elke.
Oh... mon Dieu, Elkie.
Pazartesi günü Steve Allen, Elke Sommer, Howie Lipton, ödül dövüşçüsü Wena Sturgeon ve joglör profesörü Jim Reinart'la birlikte burada olacağız.
Rendez-vous lundi avec d'autres invités et notre distingué professeur!
Elke, Elke.
Elke, Elke.
Hadi! - Oliver, bu Elke.
- Oliver, voici Elke.
- Elke, bu Oliver.
- Elke, Oliver.
Harika, değil mi, Elke? - Mm-hm.
Fantastique, n'est-ce pas Elke?
Elka, müzik lütfen.
Elke, le phonographe.
Evet. Tamam. Max, elindekini Elka'ya ver.
Oui, Max, tu peux donner le médaillon à Elke.
Elke Sommer'ın jakuzi partisinden beri bu kadar vücudu bir arada görmemiştim.
Je n'ai pas vu autant de chair depuis la séance de jacuzzi d'Elke Sommer.
Gerçekten, Elke harika kadındır.
Sérieux, Elke est super.
Elke ve ben dün öğle yemeğinde seni göremedik, Gwendolyn.
Avec Elke, tu nous as manqué au déjeuner, Gwendolyn.
Elke ve ben seni akşam yemeğinde göremedik, Yvette.
Avec Elke, tu nous as manqué au dîner, Yvette.
Elke nerede kaldı acaba?
A se demander où est Elke!
Elke, Adam hesabı istiyor.
Elke, le jeune homme veut payer.
Elke, yana çekilsene.
Pousse-toi, Elke.
Elke, teraziyi getirsene. Mutfaktan, he.
Elke, apporte-moi la balance.
Elke! Teraziyi!
Elke, la balance s'il te plaît.
Elke! Konuğumuzu geçirir misin?
Elke, raccompagne-le à la porte.
Elke, buraya çıkar mısın?
Elke, pouvez-vous monter, je vous prie?
Elke'nin çekimi var, kızlarla ben çörek yiyeceğiz.
Prenons Elke et les filles en photo, on va manger des gâteaux.
Bu günün şerefine, Union Üniversitesi'nden edebiyat profesörü Elke Putzkammer şiir ve edebiyatta sonbahar üzerine konuşmak üzere bizlerle.
Elke Putzkammer, professeur de littérature, nous parle de l'automne en littérature.
Aşağı doğru Elke!
Plus bas, Elke!
Elke?
Elke?
- Elke Hübsch.
- Elke Hübsch.
Sorun nedir?
Elke, un problème?
Teşekkür ederiz Elke Pattyn.
Merci, Elke Pattyn.
Gretchen, senin için çok zor olduğunu anlıyorum ama avukatın olarak, Elka'yı öldürmeye yönelik bilinçli bir teşebbüsün olmadığını ortaya koymak için seni mahkemeye çıkarmalıyım.
Gretchen, je comprends que ça soit difficile pour vous, mais je suis votre avocate, et je dois vous appeler à la barre pour établir que vous n'aviez aucun mobile pour tuer Elke.
Ve annem orada durmuş, Elke'nın kanını hortumla temizliyordu.
Maman se tenait à côté d'Elke, en l'arrosant pour enlever le sang.
Anneannem Elke'dan nefret ederdi.
Mamie détestait Elke.
Ve Elka'yı öldürmedim.
Et je n'ai pas tué Elke.
Elka, Cody'ye cinsel yolla bulaşan bir hastalık bulaştırmış.
Elke a transmis une IST à Cody.
Ama Elke'nın öldürüldüğü gece içti, değil mi?
Mais elle l'a fait la nuit où Elke a été tuée?
Bay Thomas, Elke'nin öldürüldüğü gün oğlunuz Cody, ağrılı idrar yapma şikâyetinin olduğunu, söylemedi mi?
M. Thomas, le jour où Elke a été tuée, votre fils Cody ne vous a-t-il pas dit qu'il avait une miction douloureuse?
Gerçek olan şu ki, kendi ihtiyacınız vardı çünkü, siz de Elke'yla cinsel bir ilişki yaşıyordunuz.
Parce que la vérité est que vous en aviez également besoin car, vous aussi, vous étiez impliqué dans une relation intime avec Elke.
Gerçekten büyük bir satıştı. Hayır, o gece eşinizin ortalıkta olmamasını istiyordunuz böylece Elka'nın odasına gidip onu öldüresiye bıçaklayabilecektiniz.
Non, vous aviez besoin qu'elle reste en dehors de ça cette nuit pour que vous puissiez vous rendre dans la chambre d'Elke et la tuer.
- / /
Bloques Elke Sommer...
Elke Sommer gelsin. Elke Sommer gelsin.
Bloques Elke Sommer...
Elke'yı severdi.
Elle aimait Elke.