English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / Emir aldık

Emir aldık tradutor Francês

203 parallel translation
- Üzgünüm ekselansları ama isminizi bile ona söylememek konusunda İmparatoriçeden emir aldık.
Désolée, Sa Majesté nous interdit même de mentionner votre nom.
Sizi tutuklamak için emir aldık.
Nous avons un mandat d'arrêt.
Bundan ben de sizin kadar hoşlanmıyorum. Ama bunun için emir aldık ve çürüyene kadar beklesek de kalacağız.
Ça ne m'emballe pas plus que vous... mais ce sont les ordres!
Bay Ryan ve ben gitmek üzere emir aldık.
M. Ryan et moi devons partir.
Emir aldık. Sen hapı yuttun, savcılıkla konuşursun.
Nous avons des ordres, si vous avez des critiques, parlez au procureur.
Emir aldık, anladın mı?
Vous ne pouvez pas...
Emir aldık. Tehlikedesin.
On a des ordres.
Sizi bırakmamız için emir aldık.
On a ordre de vous relâcher.
- Uzak durmak konusunda emir aldık.
- Nous devons l'éviter.
Tepelerdeki gerillaları etkisiz hale getirmek için emir aldık.
Nous ferons la guérilla dans les montagnes.
Sizi derhâl göndermek için emir aldık.
Nous avons reçu l'ordre de vous évacuer immédiatement.
Sizi bölge hapishanesine götürmek için emir aldık.
Nous avons l'ordre de vous conduire à la prison.
Albay Fabien. Sizin atağınıza yardımcı olmak için emir aldık... Dikkatli olun!
Colonel Fabien, en soutien de l'attaque du Luxembourg.
Burayı dezenfekte etmek için emir aldık.
Nous avons ordre de fumiger cet endroit.
Buradaki herkesi yıldız üssü 27'ye götürmek üzere emir aldık.
Nous avons ordre de déposer les colons sur la base 27.
Hiçbir şeyin, deneyleri aksatmadığından emin olmak için, emir aldık.
D'ailleurs, nous avons reçu des ordres pour que rien n'arrête l'expérience.
Günbatımından şafağa kadar Amerikan ordusunun prestijini korumak için kesin emir aldık.
Pour protéger la réputation et le prestige de l'armée américaine.
- Şimdi olmaz, böyle emir aldık.
- Pas encore. Ce sont les ordres.
G Bölümünün işleri sizinkilere göre belki daha önemsiz ama emir aldık.
La Section G n'est pas aussi importante que la vôtre, mais nous avons des ordres.
Seni derhâl öldürmek için emir aldık.
Pour avoir déserté, nous avons ordre de vous exécuter!
Derhâl onu teslim edersen sorun çıkarmayacağız. Yoksa her şeyi yerle bir edip köydeki tüm Goumune'leri öldürmek için emir aldık.
Si vous nous le livrez, il n'y aura pas de problèmes, sinon... nous avons ordre de tout raser et de tuer tous les Gomune du village.
Az önce ticari servise, bütün ormanları terk ederek nükleer bombalarla yok etme ve gemilerimize geri dönüş konusunda emir aldık.
Nous venons de recevoir l'ordre d'abandonner et de détruire à la bombe nucléaire toutes les forêts avant de rendre nos vaisseaux au service commercial.
Bu konuda emir aldık.
Je représente la loi.
Yukarıdan emir aldık yakalanan her korsan, derhal idam edilmeli
On a ordre d'exécuter les pirates sans jugement.
- İlk adamı bindirmemiz yönünde emir aldık efendim.
Nous avons des ordres. C'est aberrant!
Üzgünüz, bunu yapmak için emir aldık.
Excusez, mais on nous a ordonné de faire comme ça.
Prens Tadanaga'dan emir aldık. - Ne emiri?
Nous jouons tout sur cette bataille.
- Emir aldık. Tüm SS muhafızları nöbet arasında muhabere odasında dinlenecekler.
Tous les gardes SS prendront leur repos dans la salle des communications.
Çünkü emir aldık, nedeni bu.
Parce que j'ai des ordres.
Ya siz? Biz dileklerinizi gerçekleştirmek için emir aldık.
Et vous avez droit à un dernier souhait.
Araştırmak için emir aldık.
On nous ordonne d'enquêter.
Hastaymış gibi yapmak üzere çok gizli bir emir aldık.
On a ordre - et top secret - de se fondre parmi les malades.
İkimiz de emir aldık.
J'ai des ordres, vous aussi.
Sizi tutuklamak için emir aldık.
Nous avons reçu l'ordre de vous arrêter.
Emir aldık.
Ce sont les ordres.
İkinizi de buradan atmak üzere emir aldık.
On nous a donné l'ordre de vous chasser.
- Çekilin. - Emir aldık...
Laissez passer!
- Onu yok etmek için emir aldık!
- On a l'ordre de le détruire!
Ateş açmamak için emir aldık!
On a l'ordre de ne pas tirer!
Bu sabah Arlington'da öldürülen bir kadınla ilgili sorgulanmak üzere sizi burada tutmamız için emir aldık.
Nous avons un ordre d'arrêt contre vous... pour interrogation à propos du meurtre d'une femme ce matin à Arlington.
Trendeki tüm ısıtıcıları sökmek için emir aldık.
Nous avons l'ordre de démonter tous les radiateurs de ce train.
Hiçbir Skrreean gemisinin yüzeye inmemesi için emir aldık.
Nous avons l'ordre de ne pas les laisser se poser.
- Üzgünüm Binbaşı ama emir aldık.
- Nous avons des ordres.
Sizi hastaneye götürmek için emir aldık.
- On a ordre de vous emmener à l'hôpital.
Piyanoyu götürmek için emir aldım. Burası kapanıyor sandık.
Je suis venu pour le piano car cet endroit devait fermer.
Bugün senden yeterince emir aldım, artık almayacağım.
Tu ne vas pas me donner d'ordres comme hier.
Emir aldık.
C'est la consigne :
Leyte'deki tüm kıtalar orda toplanmak üzere emir aldılar.
Toutes les troupes de Leyte ont reçu l'ordre de s'y rassembler.
Masum olabilirsin, ama emir aldık.
Vous êtes peut-être innocent, mais nous avons des ordres.
Hiç fark etmez, bombalamaya hazırlık için emir aldım.
J'ai pourtant reçu l'ordre de me tenir prête au largage.
Sana yardım etmek için emir aldık.
Et le bègue?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]