Enemy tradutor Francês
75 parallel translation
'T HE PUBLIC ENEMY'NIN'YAZARLARI GANGSTERLIGI YA DA SUÇU... YÜCELTMEYI DEGIL, GÜNÜMÜZ AMERIKA'SININ... BAZI SOSYAL KESIMLERINDE VAR OLAN ORTAMI...
Les auteurs de'L'Ennemi Public ont voulu décrire un milieu qui existe aujourd'hui dans la société américaine et non glorifier le bandit ou le criminel.
'T HE PUBLIC ENEMY'ÖZÜNDE GERÇEK BIR ÖYKÜDÜR, ANCAK BURADA YER ALAN ISIMLERIN VE KARAKTERLERIN... GERÇEK ISIMLER VE KARAKTERLERLE...
Si l'histoire de'L'Ennemi Public est vraie pour l'essentiel, les noms et les personnages qui apparaissent dans le film sont purement fictifs.
Hey! P.E. tam havasında... Boyee!
Public Enemy, à fond!
Çok iyidir.
T " aimes pas Public Enemy, mec?
Elvis Costello'yla Public Enemy'i karıştırabilen tanıdığım tek kişisin.
Il n'y a que toi pour mixer "Costello" et "Public Enemy"!
Tell him the enemy is advancing in strong force.
Dites-lui que l'ennemi avance en force.
To move this entire corps in the face of a fortified enemy?
Déplacer ce corps entier face à un ennemi fortifié?
Gentlemen, if we do not withdraw and if we do not maneuver in the face of the enemy then we must attack.
Messieurs, si nous ne nous retirons pas et si nous ne manoeuvrons pas face à l'ennemi... Alors nous devons attaquer.
Anthrax ve Public Enemy kontrolden çıkmışlar adamım.
J'ai vu Anthrax et Public Enemy, c'était hallucinant, mec.
"The Public Enemy" de filmin doruk noktasını gösterip filmin kahramanına hak ettiği cezayı verme cüretinde bulunmuştu.
Ici, dans L'Ennemi Public, il ose mettre ce qui devrait être le clou du film, hors-champ.
Hadi Chuck D zencisi bir pislik, geri kalanlar da potansiyel suçlu.
Ce Black de Chuck D, il est foutu et le reste de Public Enemy.
Hey Dino, sana bir sorum var. "The Enemy Below" da Alman yüzbaşıyı kim oynamıştı?
J'en ai une : qui jouait le capitaine allemand dans...
Benim favorim her zaman Public Enemy'den Flava Flav olmuştur.
Mon préféré, c'est Flavor Flav, de Public Enemy.
Çığlık atıp, camı açıp kapıya vurdum ve Public Enemy'i yüksek sesle çaldım.
Je crie par la fenêtre. Je baisse la vitre et je frappe sur la portière. Je passe Public Enemy à fond.
Spectravision'da Enemy of State filmini izlemiştik.
On a regardé "Ennemi d'état".
Runyon, bunu sana verdiğimi öğrenirse... beni ateşe atabilir. Onu düşmanım olarak görmek istemiyorum.
Si Runyon découvrait que je t'ai donné ceci... il me virerai, et je ne le veux pas comme enemy.
NWA, Public Enemy.
NWA, Public Enemy.
Düşman hattına sızma.
Enemy infiltration.
Düşman sızması durumu.
Enemy infiltration en cours.
Bay Morrison, çiftliğimizin sahibi artık "yabancı düşmanlar" istemiyor.
M. Morrison, le propriétaire de notre ferme ne veut plus de "Enemy Aliens".
Halk Düşmanı.
Public Enemy.
Get down! Enemy fire!
A terre, l'ennemi charge!
Puşt!
PUBLIC ENEMY
Sunny Day Real Estate gibi duygusal olarak kolay İncinir, Public Enemy gibi politik bilince sahip.
Emotionnellement vulnérable comme Sunny Day Real Estate, mais politiquement engagé comme Public Enemy.
Biliyorsunuz... şey hakkında yazdığım bir film var... Behind Enemy Lines. Uçak gemisine binme fırsatım olmuştu.
Tu sais, pour l'écriture du film En territoire ennemi, je suis allé sur un porte-avions.
Bu hayali dış düşmanı yaratırken genelde kendimizi için bir düşman yaratırız sonra o, ego için gerçek bir tehlike olur. Ama aslında onu da ego yaratmıştır.
In creating this imaginary external enemy, it usually made a real enemy for ourselves, and that becomes a real danger to the ego, but that s also the ego s creation.
Kafanızdaki ses ne derse desin dış düşman diye bir şey yoktur...
There is no such thing as an external enemy, no matter what that voice in your head is telling you.
Düşmana dair tüm fikirleriniz egonun düşman olarak yansımasıdır.
All perception of an enemy is a projection of the ego as the enemy.
En büyük düşmanınız kendi fikirleriniz, kendi cehaletiniz kendi egonuzdur.
Your greatest enemy... is your own inner perception, is your own ignorance, is your own ego.
Orada Public Enemy ve A Tribe Called Quest, De La Soul var.
Il y a Public Enemy, A Tribe Called Quest, De La Soul.
And those hippies would have worn themşelves out dancing in the müd... Ve bu hippiler sacmaliklari büt, no, she had to revitalize their dying movement... by göing to North Vietnam and hümanızing the enemy.
Et ces hippies se seraient épuisés à danser dans la boue... mais, non, elle a décidé de revitaliser ce mouvement qui s'éteignait... en allant au nord Viêt-Nam et en humanisant l'ennemi!
Stargate ATLANTIS Sezon 5 Bölüm 20 Kapıdaki Düşman
Stargate Atlantis - Enemy at the gate -
Public Enemy'nin dördüncü albümünün adı nedir?
Quel est le nom du quatrième album de Public Enemy?
Public Enemy'nin dördüncü albümünün adı nedir?
Comment s'appelle le quatrième album de Public Enemy?
Sana Enemy dergisi getirdi.
Koori, je t'ai apporté un numéro d'NME.
Rap sansasyonu Public Enemy'nin kurucusu, Profesör Griff, bize Obama fenomeni hakkındaki görüşlerini aktardı.
Professor Griff, membre fondateur du groupe Public Enemy nous donne son point de vue sur le phénomène Obama.
- Public Enemy Number One.
- Ennemi public numéro 1.
Düşman bölgesi.
Enemy Territory.
thunder and lightning scary wild enemy we defy for we have balls together the team look we dress in leather
Tonnerre et éclairs, C'est un effrayant Combat de couilles et de... Nous sommes une équipe Tous habillés de cuir
İyi seyirler.
2x19 Enemy Within . : Team UnderCovers :.
Pubic enemy.
Pubis Enemy.
Enemy Mine?
220 ) } On regarde quoi?
Harika, zaman makinasındaymışım gibi.
C'est Enemy? Génial.
Bir tek bu kaset mi var sende? Public Enemy sevmez misin?
T " as que ça comme cassette?
Kimin düşmana garezi var?
Tu nous la joues Curt Jürgens dans The Enemy Below?
Morrison, düşman bir yabancıyı işe almak istemiyor.
Morrison ne veut pas de "'Enemy Alien "'dans sa ferme.
ANOTHER PUBLIC ENEMY kaşlarınızı aşağı ve yukarı oynatın, eğer sadece ağzınızla gülümsüyorsanız,
PUBLIC ENEMY 2 Traduction : Disciple ® R!
- Arch Enemy!
Arch Enemy!
Scrubs - 701
Scrubs - saison 7 épisode 1 My Own Worst Enemy - [ "Mon propre pire ennemi" ]
Tabii, düşman hattında yapılabilecek en doğru hareketti.
Je me sentais pareil après Enemy.
Bilinmeyen düşman.
Enemy-X.