Erikson tradutor Francês
72 parallel translation
Ölmüş olan bu adam, Phil Erikson, uzman bir deprem bilimci.
C'est le corps de Phil Erikson, le sismologue en chef.
Sanırım Erikson'ın karısı böyle düşünmeyecektir.
Je ne pense pas que la femme d'Erikson soit de cet avis.
- Pierce ve muhtemelen Erikson'ı o öldürdü.
C'est le meurtrier.
Trepkos'un, Pierce ve Erikson'a yaptığını bana da yapmasını beklemek istemiyorum, hepsi bu.
Je vais pas attendre qu'il me fasse ce qu'il a fait à Pierce et Erikson.
Buraya, Erikson'un ölümünü araştırmaya geldim.
J'enquête sur la mort d'Erikson.
Erikson, onun bir çeşit kaya olduğunu düşündü, ben de ona, testlere tabi tutalım dedim.
Pour Erikson, c'était une roche. Il l'a pulvérisée pour l'analyser.
- Erikson sporu serbest mi bıraktı?
Il a libéré les spores?
Mulder, bak,... hastalık ona da bulaşmış.
Elle a été contaminée. Je ne sais pas comment. Erikson était le premier hôte.
Erikson'un barakası boş.
Le container d'Erikson est vide.
İnsanın Sekiz Çağı'nda Erikson, bir çocuğun sık sık kaplan olduğuna dair fanteziler kurduğunu yazmıştır.
Dans "Les huit étapes de l'Homme", Erikson explique qu'un enfant se laisse souvent aller à imaginer qu'il est un tigre.
Erikson ekspres yolundan 2 km doğudaki parka giderseniz kırmızı bir arabadaki çocukları bulursunuz.
A 1 km, sur Erikson Parkway, il y a des mômes dans une voiture rouge.
Papağan kostümü ile Lily Aldren,... ve ibne korsan kostümüyle Marshall Erikson.
Lily Aldren en perroquet, et Marshall Erikson en pirate gay!
Erikson aşkı diğerinin büyümesine destek olmak diye tanımlar.
Erikson dit que l'amour c'est encourager l'autre à s'accomplir.
Hey kalem budalası, Erikson'ın dersindeki poster için yardımına teşekkür ederim.
Salut, pine de crayon. Merci pour l'affiche du cours d'Erikson.
Ben Marshall Eriksen.
- Je suis Marshall Erikson.
Vay be! Erickson da mı geberdi?
Erikson a clamsé?
- Öyle. Her pazar Erikson Ailesi yemeğine ne demeli peki?
Et le dîner familial chaque dimanche?
Bay Erikson, ben Birlik'ten geliyorum.
M. Erikson, je représente l'Union.
Erikson, Arroya'dan bile önce patlamaya hazır bir bomba.
Erikson était une bombe à retardement, bien avant l'affaire Arroyo.
Kyle Erikson için endişeleniyorlar.
ATF. Le cas Kyle Erikson les inquiète.
Ve şu anda, Erikson'un, Kenneth Cobb isimli suç ortağıyla ilgili gizli bir çalışmamız var.
L'un des nôtres est déjà infiltré auprès d'un complice d'Erikson, Kenneth Cobb.
Cobb, bak. Polis öldürmek için sana takılmadım, tamam mı? Burada olmamın tek nedeni Kyle Erikson ile birlikte iş yaptığını söylemem.
Je suis pas là pour buter des flics, mais parce que t'as dit que t'es pote avec Kyle Erikson.
Neden sürekli Erikson'u sorup duruyorsun?
Pourquoi tu me parles d'Erikson?
Muhtemelen Erikson tetiği çekmedi!
C'est pas Erikson qui a tiré!
Erikson'la çalışmıyorsun, bile.
Tu as menti alors. Tu bosses pas avec Erikson.
Erikson'dan daha büyük bir yol olmaktan bahsediyoruz.
On va faire mieux qu'Erikson.
Onun, Kyle Erikson'un aşırı grubunun bir parçası sanmıştım.
J'ai cru qu'il marchait avec Kyle Erikson.
Ve Cobb'un söylediğine göre Erikson kendini bir çeşit Mesih olarak düşünüyormuş.
Et d'après Cobb, Erikson se prend pour un messie.
Cobb, Erikson'la bağlantılı olabilecek başka birinin adını verdi mi?
Cobb n'a pas parlé d'un autre contact d'Erikson?
Cobb'un Erikson'dan daha fazla nefret ettiği tek şey, polis.
- Cobb hait plus la police qu'Erikson.
Neal Erikson... Kyle'ın küçük kardeşi.
Neal Erikson, le plus jeune frère de Kyle.
Erikson davasında mı?
- L'affaire Erikson?
Carter, Erikson'u yakalamak için bir plan yaptı ama çok fazla hazırlık gerek.
Carter a un plan pour choper Erikson, mais y a du boulot.
Neal Erikson... L.A. ıslaha transfer ediliyor.
Neal Erikson... { \ pos ( 192,215 ) }
Sen Kyle Erikson'un kardeşisin değil mi?
{ \ pos ( 192,215 ) } T'es le frère de Kyle Erikson?
Kyle Erikson'la ilgili bir şeyleri olduğunu söylüyor.
Ils ont quelque chose sur Kyle Erikson.
Tamam, Glenn Fischer, Erikson'un son günlerde donanım satın olmak için geldiğini söyledi.
Il a dit qu'Erikson est venu il y a peu lui acheter du matos.
Erikson'a sahte donanım vermiş olmalı bir ATF ajanını vuruyor ve hala mahvolmuyor.
Erikson a du mérite, il tire sur un flic et se rebiffe?
Glenn, Erikson'dan nefret etse bile hala "Üstüme gelme" pozunda.
Même si Glenn le déteste, il se laisse pas manipuler.
Kyle Erikson'un telefon numarasını aldık.
On a eu le téléphone de Kyle Erikson.
Erikson'a gittikçe yaklaşıyoruz. Haydi.
On est près d'attraper Erikson.
- Bizi saklamayı kabul etti.
Kyle Erikson a rappelé. Il va nous aider.
Jaimie ve Ty, Glenn'den Kyle'ın büyük planını öğrenmeye çalışıyorlar mı?
Jaimie et Ty ont trouvé ce qu'Erikson mijote?
Glenn'in tüm söylediği, Erikson'un birisine suikast yapmayı planladığı.
Glenn a dit qu'Erikson voulait assassiner quelqu'un.
Erikson'a kini olan biri var mı diye, kontrol ediyoruz.
On cherche parmi les ennemis d'Erikson.
Erikson'ı bu gece tutuklayacağız ve hedefini öğrenmeye çalışacağız.
On chope Erikson ce soir et il parlera.
Erikson.
Erikson.
- Erikson'ı öldürdü mü?
Il a tué Erikson?
- Ya Erikson?
Et Erikson?
Erikson'u siktir et!
J'emmerde Erikson!
Haberler iyi... Kyle Erikson aradı.
Bonne nouvelle.