English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / Exploit

Exploit tradutor Francês

601 parallel translation
Olağanüstü yeteneğinin farkında olmayan McTeague adamın dişini sadece parmaklarıyla çekmişti.
McTeague, inconscient de son exploit extraordinaire, extrait la dent de l'homme à mains nues.
Beyninin büyüklüğünü bir düşünün.
Pensez aux contraintes qu'implique ce prodigieux exploit!
Beyninin kapasitesinden söz ediyordum.
- Je veux dire son exploit de mémoire! - Oh!
Lindbergh'in Paris'e uçmasından beri en büyük haber bu.
Y a pas eu mieux depuis l'exploit de Lindbergh.
Şimdi de, sayın seyirciler, Sandow gösterisini tamamlıyor Herkül kuvvetiyle dünyanın en büyük halterini kaldırıyor.
A présent mesdames et messieurs, Sandow va conclure... en soulevant, grâce à sa force herculéenne, cet haltère énorme. Un exploit peu commun!
Kendi ayaklarınla zirveye tırmanmışsın. Bu müthiş bir şey. Vapur.
Réussir sans l'aide de personne, c'est un grand exploit.
Elde ettiği başarıda benim de küçük bir payım var.
J'ai ma petite part dans la réussite de son exploit.
Düşünüyordum ki işler o kadar iyi yürütülüyor ki... faşistler efsanelerdeki adamlar gibi... insanları ikna etmede ne kadar harika işler başardılar.
Je pensais que tout était si bien dirigé que... quel exploit ont fait les fascistes, en se faisant passer pour des héros légendaires.
Toplanın millet! Şunun zıplamasına ve taklalarına bakın!
Veuillez admirer cet exploit!
Geri döndüğüne göre, ona öyle bir tuzak kurarım ki sağ çıkamaz içinden.
Je vais le pousser à un exploit... qui causera sûrement sa perte.
Biz de çıplak perişanlığımızı örtelim de bir yerde başbaşa verip düşünelim : Nedir bu kanlı, bu korkunç oyun.
Couvrons nos frêles nudités exposées au froid, et retrouvons-nous pour examiner ce sanglant exploit et le tirer au clair.
İnsanlığın, kendini yok etmeden önceki son eseri olacak.
Le dernier exploit de l'homme avant que l'humanité ne s'autodétruise.
HAZİNE YÜKLÜ KAMYONET ÇALINDI
Il s'agirait de l'exploit d'un gang international
Bu girişim, altı ay önce Afrika'ya giden gemiye bindiğimiz Portoverto'da başladı.
Et cet exploit-ci avait débuté il y a 6 mois, à Portoverto, où nous allions tous embarquer pour l'Afrique.
Olağanüstü kahramanlıkları olduğunu duymuştum.
Son grand exploit m'a frappé d'étonnement.
Bir interocitor yaptınız, ki bunu çok az insan başarabilir.
Vous venez d'assembler un interociter. Un exploit dont peu d'hommes sont capables.
Başarılarından sonra bizimkiler ilk dönenler olmalı.
Aprês leur exploit, nos hommes méritent d'être les premiers.
Sadece soğukkanlı ve mantıklı bir adam böyle bir macerayı tasarlayabilirdi. Belli ki hatırı sayılır derecede aklı başında bir beyefendi.
Cet exploit exige sang-froid, logique et présence d'esprit.
Bay Temple'ın dün yaptıklarını söylemeyeceğime yemin ederim.
Je jure de ne jamais parler de l'exploit de M. Temple.
Jett Rink Havaalanı'nın ve İmparator Oteli'nin büyük açılışı... Teksas'ın bu yiğit evladının çileli hayatındaki son dönüm noktası.
L'inauguration de l'aéroport Jett Rink est le dernier exploit de ce fils du Texas.
Muazzam bir marifetti.
Quel exploit!
Ne büyük başarı.
Quel exploit!
Ancak saf yürekli ve böyle bir göreve layık biri.
Seul un cœur pur est digne d'un tel exploit.
Pyotr Volynets, bu kutsal görev için seni kutsuyorum.
Piotr Volynets, je te désigne pour cet exploit.
Gerçek yalnızlık cesaret ister.
la vraie solitude est un exploit.
Kariyerin ilk yıllarında kazanılan büyük bir başarı insanı üstlerinin kıskançlığının hedefi haline getirir.
Un exploit trop voyant en début de carrière... marque un homme et attire la jalousie de ses supérieurs.
Şaşırtıcı Amiral Harriman Nelson bizi yine hayrete düşürdü.
L'amiral Harriman NeIson a réussi un nouvel exploit.
- Müthiş bir şey yapmış olmalısın.
- Tu as dû faire un exploit.
Bu çalışmalar üniversitede profesörler eşliğinde bile zorken, bir hücrede kendi başına yapması, hayal edilmesi zor bir başarı.
Des études ardues à la faculté. Alors, apprises dans une cellule, c'est un exploit qui frappe l'imagination.
Hamam böceği krallığından bahsediyorum.
C'est un exploit! C'est le royaume des cafards.
Çok iyi şekilde başaracağız.
On fera un grand exploit.
Üst üste 3 yıl kötü mahsul çıktıktan sonra 1000 ryo'yu toparlayabilmek, iliğimizi kemiğimizi kuruttu.
Un exploit! En dépit de trois années de mauvaises récoltes.
50. yaşın kutlayacaklar. Sanki 50 yaşına girmek marifetmiş gibi.
Comme si c'était un exploit.
Michael bugün nasıl bir macera yaşayacağız?
Michael, quel exploit vas-tu faire aujourd'hui?
Çok şaşırtıcıydı, Shin, O daracık merdivenden aşağı sürerken nasıl da yönlendirdin.
Quand même, Shin, quel exploit d'avoir emmené la vache jusqu'ici!
- Yaptığın iyi bir işti. - Müttefikler nerede?
- T'as accompli un bel exploit.
Yaptığım en iyi işti.
Mon plus bel exploit.
Bunu yapabilmek için çok becerikli bir pilota ihtiyacım var.
Pour réussir cet exploit, il faut un pilote hors-pair.
Bayanlar baylar, sadece tek bir kişinin göze alabileceği tehlikeli bir gösteriye tanıklık etmek üzeresiniz.
Mesdames et Messieurs, vous allez voir un exploit si dangereux, qu'un seul homme en est capable.
Şimdiden haykırışları duyuyorsun.
Vous entendez toujours les applaudissements avant l'exploit.
Kendimi kız kardeşimin bedenine hızla savurdum. Sanki düşmanımı yok etmek ister gibi. Hiçbir cinsel yakınlık bu hissi tatmin etmeye yetmezdi... "
Je me jetais sur le corps complaisant de ma sœur, comme sur le corps d'un ennemi à détruire, sans retirer le moindre contentement de cet exploit.
Bunu düşüren pilotu tartışıyorduk.
Nous parlions de l'exploit de votre pilote...
Çok... ilginç bir başarı.
Très bel exploit.
Ama size şunu söyleyeyim... Bana Billy Hick'in yaptığını yaparsanız, Orta Afrika'da bir Britanya ordusunu alıp ve bir felaketin bir parçası olarak karşıma gelirseniz,
Mais je vous préviens, si vous renouvelez l'exploit de Hicks, si vous menez une armée en Afrique Centrale pour m'annoncer ne fut-ce que l'ombre d'un désastre,
Üstün cesaretli askerler.
Des soldats, un exploit audacieux.
Karşınızda trapezin gözü pek çiçeği Matmazel Crystal. Sizlere yerden 15 metre yükseklikteki platformda güvenlik ağı olmadan cesaretini ve akrobatik gösterisini sergileyecek.
Et voici l'audacieuse Pavlova sur le haut trapèze, mademoiselle Crystal, qui va accomplir un exploit audacieux et acrobatique, à 15 mètres au-dessus du sol sans filet de sûreté.
Bir savaş alanı, üstün cesaretli askerler.
Je vois un champ, des soldats, un exploit audacieux.
Evet, sevgili konuklar, bu genç adam şimdi size derinliği 2 metreyi aşan bu havuzda, herkesin cesaret edemeyeceği nefesleri kesecek bir gösteri sunacak.
Ce prodigieux jeune homme va accomplir un exploit stupéfiant d'audace par des fonds de deux mètres!
Bir mühendislik harikası.
Un merveilleux exploit technologique.
Onu öldüren sen misin?
J'ai entendu ton exploit. Félicitations!
Muazzam bir başarı.
Un véritable exploit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]