English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Fabrique

Fabrique tradutor Francês

3,973 parallel translation
Hayır ya, ne yapıyoruz, ne tasarlıyoruz yani.
Non, non, qu'est ce qu'on construit, qu'est ce qu'on fabrique?
Charlie, hiçbir şey tasarlamıyoruz biz.
Charlie, Charlie, on ne fabrique rien du tout.
Bir seri katilin karakteristik özelliklerinin tamamı.
La marque de fabrique d'un sérial killer.
TATP'nin en belirgin özelliğidir triaseton triperoksit.
Oui, c'est la marque de fabrique du TATP. Peroxyde d'acétone.
Orta Doğu'da çok kullanılıyorsa Hawaii'de ne işi var?
Okay, si c'est si important au Moyen-Orient, que ça fabrique ici à Hawaii?
Birileri arabasını konserve fabrikasının önüne bırakmış.
Quelqu'un a laissé sa voiture garée en double file devant la fabrique de conserves.
Çocuk "bir Uzman Çavuş" yapıyorum " der.
Et le garçon dit : "je fabrique un sous-officier."
Küçük çocuk, "bir Uzman Çavuş yapıyorum" der.
le petit garçon dit, "je fabrique un sous-officier"
Küçük çocuk der ki "Bir Uzman Çavuş yapıyorum".
Le petit garçon dit... "Je fabrique un sous-officier".
Kötü şeker üreten bir şirket için çalışan şeker hastası.
Diabétique et travailler pour une entreprise qui fabrique du mauvais sucre?
Bu kayda göre Carlisle Endüstri ikinci el piyasası için özel tungsten alaşım krankmili üretiyor.
Selon ce document, Carlisle Industries fabrique vilebrequins personnalisées en alliage de tungstène pour le marché secondaire de l'industrie automobile.
Kendime yedek bi kül saklama kabı yapıyorum.
Je fabrique une urne de rechange.
Ne yapıyor bu ya?
Qu'est-ce qu'il fabrique?
Bomba mı yapıyor bizimki?
Tu crois qu'il fabrique une bombe?
Hayır, hayır, hayır. Cheesecake Warehouse'daki olaydan sonra o kuralı değiştirmiştik.
On a changé cette règle après l'histoire de la fabrique de cheesecakes.
Hem o Alucard andavalı nerede kaldı?
Et Alucard, qu'est-ce qu'il fabrique, cet ahuri? !
Ev yapımı hediyeler, havalı ailelerin ne kadar muhteşem olduklarını gösterir.
Les cadeaux qu'on fabrique montrent comment les familles cools peuvent être impressionnantes.
Burada zeplin üretildiğini sanıyordum!
Je pensais que c'était une fabrique de pneus de dirigeable.
Chiang'Iar fabrikanın sahibidir.
La fabrique appartient aux Tchang.
Pisliğin teki zaten. Meth pişiriyor.
Mais en fait, il fabrique du speed.
Bu hayal yapıcısını sonunda hayata döndürecek. seninkiyle aynı şekilde, arkadaşım!
Je pense que cette fabrique de rêves devrait se remettre en route, exactement comme la vôtre.
Ne yaptığımın farkındayım. Bunları ben üretiyorum. Ver bir tane daha.
Je sais, j'en fabrique.
Erkek arkadaşım endişelenicek. Ararsın beni.
Mon mec va se demander ce que je fabrique.
Ticari seviyede bir ürün ve yapan şirketlere ait bir seri numarası olduğu anlamına geliyor.
Il est de qualité commerciale, mais, malheureusement, cela signifie qu'il aurait pu être fabriqué par n'importe quelle compagnie.
Victoria'ya verdiğim anahtarı yapan çilingir sana indirim yapabilir.
Peut-être que le serrurier qui a fabriqué la clef que j'ai fait faire pour Victoria peut te fera une remise.
Tam işlevli çalışan sadece iki tane ürettim.
- Je n'en ai fabriqué que deux.
Ama eski bir bıçaktan öldürücü bir silah yaptım.
Mais je t'ai fabriqué une lame avec un vieux couteau.
John-John Kennedy ile evlenirken Carolyn Bessette'in giydiği gelinliği o yapmıştı.
Il a fabriqué la robe de Carolyn Bessette quand elle s'est mariée avec John-John Kennedy.
Kızıl ötesi karıştırıcı. 2008'den sonra üretilen arabaların % 99'unu açar.
Infrarouge brouillé... dévérouille 99 % des automobiles fabriqué après 2008
- Bina geri dönüşümlü betondan yapılmış.
C'est fabriqué avec du béton recyclé. - Quoi?
Beton molozları kullanılmış, sert taştan yapılmış betondan çok daha dayanıksız.
Il est recyclé... Débris de béton en poudre Pas le béton solide fabriqué à base de roche dure
Morga gizlice girdim, serumu yaptım, U'dan Stallone'u yürüttüm.
Je suis entré dans la morgue, fabriqué le sérum, enlever Stallone des US.
Bombayı yapan olmadığına emin misin?
Vous êtes sur qu'il n'est pas celui qui a fabriqué la bombe?
Soru şu ; o bombayı kim yaptı ve sizinle ne sorunu vardı?
La question est : qui a fabriqué l'engin, et pourquoi en voulaient ils à votre compagnie?
ELM hakkında hiç bir şey bilmiyorum ve kesinlikle de bomba yapmadım.
Je ne sais rien à propos de l'ELM, et je n'ai certainement pas fabriqué de bombes.
Yani Edgar Knowles Vanowen'ı patlatmadım derken doğruyu mu söylüyor diyorsun?
Êtes vous en train de dire qu'Edgar Knowles disait la vérité quand il vous a dit qu'il n'avait pas fabriqué la bombe qui a explosé au siège de Vanowen?
Şimdi de iki gün önceki bomba dışında ki bombaları mı yaptı diyorsun?
Maintenant vous me dites qu'il a fabriqué toutes les bombes sauf celle d'y il a deux jours?
Belki de Singh'in işbirlikçisi vardı, beraber bombayı yaptılar.
Peut-être que Singh avait un partenaire, quelqu'un avec qui il a fabriqué la bombe.
- Sahte mi gerçekten?
C'est fabriqué?
Üzerinde isimlerimiz yazan tokmaklar yaptım, böylece uygun şekilde sıralayabileceğiz.
Ouais, j'ai fabriqué des marteaux avec vos prénoms dessus, et on peut par conséquence, les bouger.
Belki kendi yapmıştır.
Peut-être qu'il a fabriqué le sien.
Ve yarattığın her şey, ben de dahil...
Comme tout ce que vous avez fabriqué, y compris moi.
Umarım T-Rex ona hazırladığım hediyeyi beğenir.
Oh, j'espère que T-Rex aimera le cadeau que je lui ai fabriqué.
Hazırladın mı?
Fabriqué?
Süper sıçrama becerileri için kendime robot bacakları taktım ve geliş gidişlerimi saklamak için duman makineleri ile donattım.
J'ai fabriqué des jambes robotiques, pour me permettre des super sauts, et j'ai utilisé des machines à fumée pour cacher mes allers et venues.
Kör çocuklarca yapıldığından bahsetti mi?
A-t-elle précisé que c'est fabriqué par des enfants aveugles?
Bu oklardan çok az sayıda yapıldı.
On avait fabriqué très peu de ces flèches.
O adı ben yaptım.
J'ai fabriqué ce nom.
Tüccar denizcisi olarak bir gemi yapacağız.
On va fabriqué un bateau comme des marins de la marine marchande.
Jock bir tane prototip üretiyor.
Jock a fabriqué un prototype.
Olay çillerinde.
C'est sa marque de fabrique.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]