Fairmont tradutor Francês
89 parallel translation
Frenchy Fairmont ile tanıştığı gecenin sabahında.
Juste après avoir rencontré Frenchy Fairmont.
Bu Frenchy Fairmont!
C'est Frenchy Fairmont!
Frenchy Fairmont.
Frenchy Fairmont...
Şu Frenchy Fairmont da. onunla birlikte kimse var mı?
Avec Frenchy Fairmont?
Wyoming'te, Frenchy Fairmont'un uğramadığı cezaevi yokmuş diye duymuştum.
Depuis le Wyoming, on dit que Fairmont n'a jamais vu les barreaux.
Atlar arka tarafta duruyor! — Fairmont dikkat et!
- Les chevaux sont derrière.
Frenchy Fairmont ve onun hapishaneden kaçmasına yardım eden Vern Haskel'in, birkaç gün önce bu taraflara geçerken görüldüklerini öğrendik.
Il semblerait que Frenchy Fairmont et un complice, Vern Haskell, étaient par ici ces jours-ci.
- Bu hâlde saat 9'da Fairmont Otel'de bulaşalım diyelim?
Eh bien... Rendez-vous au "Fairmont", à 9 h.
Fairmont'a gidebiliriz...
On peut aller au Fairmont...
Hastanede Fairmont'tan kötü durumda olamam.
Je ne ferai pas mieux dans cet hôtel qu'à l'hôpital.
Fairmont'un birinci sınıf otel olmasının da sonu gelecek.
L'hôtel Fairmont en perdra sûrement quelques étoiles.
Ben Fairmont Hotel'in lobisinde soyunsam bile umursamaz.
Je pourrais me déshabiller au Fairmont Hotel... ça ne l'effleurerait pas.
"Oda 401, Fairmont."
"Chambre 401, Hôtel Fairmont."
Fairmont'ta gece işinde miydin? Üniforma mı?
Vous rappelez-vous certains détails comme l'activité agricole?
Teklifinizi Fairmont Hotel'de, bir suitte düşünmek istiyorum.
Je veux considérer votre offre dans une suite au Fairmont.
Fairmont'u ara.
Appelez le Fairmont.
Bir 1 975 Fairmont'um var.
J'ai une Fairmont 1975.
Tanınmış şehir planlamacısı.
Bob Fairmont, le promoteur immobilier.
"Fairmont'tan ev alın, ev aramaktan kurtulun."
"Fairmont, une maison pour de bon." La pub est partout.
Hastaneye gidip Fairmont'un karısıyla konuşacağım.
Je vais à l'hôpital, parler avec la femme de Fairmont.
Bob Fairmont 2927 numaralı odada kalıyormuş.
Bob Fairmont occupait la chambre 2927.
Bay Fairmont "Cinayet Merkezi" nde kalıyormuş.
Mr Fairmont occupait le "OG du meurtre".
Cath, Fairmont olayına sen mi bakıyorsun?
Cath? Tu es sur l'affaire Fairmont?
Neden sordun? Fairmont'ların evi üç yıl önce çalıştığım ilk olay yerlerinden biriydi.
Le cas Fairmont était une de mes 1 res affaires il y a 3 ans.
Robert Fairmont'un cesedi 04 : 00'da Desert Haven Morgu'na verilmiştir.
Le corps de Robert Fairmont a été transféré à 4h00 au funérarium de Desert Haven.
Bay Fairmont'un vücudundaki zehir oranını tam öğrenmem için organlarından birine bakmam gerekiyor.
L'analyse d'un organe est la seule façon de connaître la nature du poison.
Pardon, ben Claudia Gideon, Bob Fairmont'un sekreteriyim.
Excusez-moi, C. Gideon, secrétaire de Mr Fairmont, je viens pour ses affaires.
Üç yıl önce Bay Fairmont vurulduğunda onlarla çalışıyor muydunuz?
Vous travailliez déjà pour lui quand on lui a tiré dessus?
O odada Bob Fairmont'la birlikte miydin?
Etiez-vous dans la chambre d'hôtel avec Bob Fairmont?
O gün Bay Fairmont bazı belgeleri almam için 9'da otel odasına gitmemi istedi.
Bien. Mr Fairmont m'avait demandé de venir chercher des papiers dans sa chambre d'hôtel à 21 h00.
Fairmont o odada kiminle eğleniyordu?
Oui était avec Mr Fairmont?
Bu canlandırmada, Fairmont silahını temizlerken kendini vuruyor.
Dans cette démo, Fairmont s'est tiré dessus en nettoyant son arme.
İstedim ama Bob izin vermedi. Kariyerim mahvolur dedi. Fairmont Aile Evleri.
Bob n'a pas voulu, il avait peur pour sa carrière et le nom des Fairmont.
İçinde, Bob Fairmont'un küllerinde bulunan zehir var.
Plein du même poison que dans les cendres de Mr Fairmont?
Bay Fairmont'u kimin zehirlediğini öğrendiniz mi? Hayır.
Vous avez trouvé l'empoisonneur de Mr Fairmont?
Bayan Fairmont'la.
Mrs Fairmont.
Fairmont'un altın kaplama üç dişi varmış.
Fairmont avait 3 couronnes en or.
Bayan Fairmont iyi misiniz?
- Vous allez bien?
Bob Fairmont'un benim için birini terk etmesini neden isteyeyim?
Pourquoi l'aurais-je forcé à quitter qui que ce soit?
Yani bunu Bayan Fairmont mu uyduruyor?
Mrs Fairmont se faisait des idées?
Bay Fairmont onun deli olduğunu söylerdi zaten.
II disait qu'elle était folle.
Ama burada bir fark vardı ; Bob Fairmont'u gerçekten seviyordun.
La différence, c'est que vous aimiez Bob Fairmont.
Fairmont Drive'da 23-56 vakası var. 23-56 mı?
- À toutes les unités, alerte 23-56...
Çünkü adam 1953 yılında Fairmont parkında öldürülmüş.
En vérité, il a été assassiné dans le parc Fairmount, en 1953.
Fairmont Otel Moda Defilesi
La Mode est chez FAIRMONT
Hem de çok. O zaman Fairmont Hotel'i diyorum.
Alors on va au Fairmont.
Bob Fairmont.
On a un nom?
Karısı Julia Fairmont.
Sa femme, Julia Fairmont.
Bay Fairmont bana çağrı çekti.
Mr Fairmont m'a bipée.
Bayan Fairmont?
Mrs Fairmont?
Bizim Julia Fairmont.
Julia Fairmont.