Fear tradutor Francês
162 parallel translation
What, no fear after such a narrow escape?
Nulle peur après cette aventure?
Fear is only a dream
La peur n'est qu'un rêve
Bir yüzen ev var. Cape Fear Nehrinde bir yerde bağlı.
Maintenant, il y a une péniche aménagée, en amont sur Cape Fear River.
"Cape Fear Nehri"
"Cape Fear River"
O sırada Washington'da Federal Yumurta Cevaplama Odası FEAR'da aslında FEEBLE'ın paravan adı... Özgür Dünya Dışı Yaratıklar Tespit ve İmha Merkezi. ... işler yolunda değildi.
Pendant ce temps, à Washington, au QG de F.E.A.R., la Fédération Eclairée des Avis Raisonnables, en réalité une façade pour la F.A.I.B.L.E., la Fédération Alliée Internationale des Brigades Libres d'Extermination, tout n'allait pas au mieux.
- Ben FEAR'dan Yzb. Carpenter.
- Ici Carpenter, de la F.E.A.R.
Dünya FEAR korkusunun pençesindeydi.
Le monde était donc aux mains de la F.E.A.R.
Korkmamız gereken tek şey k, o, r
"The only thing we have to fear..."
En yakın arkadaşının adı. Frankie Fear idi.
Ton meilleur ami c'est Franky la Peur.
CAPE FEAR
CAPE FEAR
Bir oda tuttum bize, Cape Fear'de.
J'ai une chambre pour nous à Cape Fear.
Korku Burnu
Cape Fear
Sanki Cape Fear ( Korku Burnu filmi ).
C'est Les Nerfs à vif!
Bilirim. Cape Fear'a bayılırım.
J'adore Les Nerfs à vif.
So while Meade ponders his own position, for fear he'll be flanked Lee will actually attack him here, where he least suspects it.
Alors que Meade réfléchit sur sa position, de peur d'être contourné... Lee va en fait l'attaquer ici, ce qu'il le soupçonne le moins.
Don't taunt the fear demon.
Ne vous moquez pas du démon de la peur.
1 953'te Kubrick'in babası, Fear and Desire'ı cekmesi icin... ... hayat sigortasını nakde çevirdi. Bu film hayali bir savaş hakkındaydı.
En 1953, son père touche son assurance-vie... pour l'aider à réaliser Fear and Desire... un film sur une guerre fictive.
Fear and Desire bir gençlik dönemi çıraklık çalışmasıydı.
Fear and Desire fut un exercice de jeunesse.
Sayın Yargıç, eğer Don't Fear the Reapar'dan alıntı yapacak olursam, eminim bana hak...
Mme le juge, si vous me laissez chanter "Don't Fear The Reaper", - je pense que vous comprendrez...
"Jim Piersall'ın'Fear Strikes Out'Kitabı Neden Güzel Bir Kitaptır?"
"Pourquoi La peur explose est un bon livre?"
Biliyor musun, İrlanda dilinde, "siyah adam" a "fear gorm" denir.
En Irlandais, le nom pour désigner un homme noir c'est fear gorm.
"Siyah adam" a "fear dubh" denir.
Mais le vrai terme c'est fear dubh.
Kalp krizi mi? Bence "Fear Factor" izlerken ölmüştür.
- C'était une attaque?
"Fear Factor" ü seyrediyorum Aman Tanrım!
- Je regarde Fear Factor.
Eve gidip sıcak bir banyo yapmak ve biraz Fear Factor izlemek istemiştim.
Tout ce que je veux, c'est rentrer prendre un bain et voir Fear Factor.
Cape Fear nehrine yakın mıyım?
La rivière Cape Fear est loin?
It finds "the Fiancèe of Romeo" and the fear word will be there.
"Trouve la Fiancée de Roméo et le mot de la peur apparaîtra."
Evet, Fear and Loathing in Las Vegas...
Vous approuvez le travail du maître?
Fear and Loathing : On the Campaign Trail.
Oui, Las Vegas Parano,
Genel olarak korku ve iğrenme.
Fear and Loathing : On the Campaign Trail.
- Hayatım boyunca özlemini çektiğim bir duygu bu.
In paths that I must trod l'll have no fear
Hayır, cehennem Anna Nicole Smith'le bir kurt yeme yarışmasında olmaktır.
- Non. L'enfer, ce serait de finir à Celebrity Fear Factor... à manger des vers avec Anna Nicole Smith.
Tamam, Jeff. "Fear Factor" programını biliyor musun?
Très bien, Jeff. Connais-tu cette émission de télévision... - qui s'intitule L'Élément de frayeur?
Şimdiden bir sonraki Vegas Fear Factor programımızı planlıyoruz.
Nous prévoyons déjà le prochain Fear Factor de Vegas.
Nessa, Fear Factor'e katılacak.
Nessa va jouer dans "Fear Factor". ( NDR : télé réalité diffusé en France sous le titre :
Mike bize Joe Rogan'ın bir sonraki Fear Factor için buradan yarışmacı aradığını söyledi.
Mike nous a dit que Joe Rogan était en ville à la recherche... de concurrents pour le prochain "Fear Factor" : Las Vegas.
- Nessa Fear Factor'a katılacak.
Merci. Nessa va être dans "Fear factor".
Dinle, Joe, sana arkadaşın olarak gelmedim. Bir Fear Factor izleyicisi olarak geldim.
Joe, je ne viens pas en tant qu'amie mais en tant que fan de Fear Factor.
Ancak ikimiz de Fear Factor'un aslında ne istediğini biliyoruz.
Mais nous connaissons quelle est la vraie essence de Fear Factor.
Otelin Fear Factor kızı bu mu?
C'est notre fille pour Fear Factor?
I'm the fear addicted, and agent illustrated
Je suis accroc à la peur, la menace en personne
Korku ve Titreme'yi okuyorum. Kierkegaard'ın bir kitabı.
Oh, c'est Fear and Trembling, de Kierkegaard.
Fear Factor'de bunu yapsınlar da görelim.
Je les verrais bien faire ça à Fear Factor.
ama gece boyunca sürdüm ve korku içinde dolaşıyorum.
But I ride by night and I travel in fear
"End of days." "Fear the Quickening."
"La fin des temps." "Peur de l'éclair."
Ben büyük bir "Fear Factor" hayranıyım.
Je suis un grand fan de Fear Factor.
Bir şekilde Cape Fear'a girdi.
Je ne sais pas comment mais il a réussi à se faire enrôler sur le "Cape Fear".
- Bayan Kelly, korkmayın. - Fear?
Miss Kelly...
" Searching the meadows and woods in fear
Bien obligée de garder sa fleur
1.Sezon - 20.Bölüm Fear No More
- Fear no more
Hayır o Fear Factor.
Non, ça c'est Fear Factor.