English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Federales

Federales tradutor Francês

395 parallel translation
Federaller çok becerikli.
Les Federales font leur boulot!
Biz federaliz. Bilirsin, atlı polis.
Nous sommes des Federales, la police montée.
Federaller. Şunlara bak.
Les Federales!
Çünkü onlar bütün tuzakları bilirler. Arkalarında biz, karşılarında da federaller varken, hiç şansları yoktu.
Pris entre les Federales et nous, ils n'auraient eu aucune chance.
Zaten federaller peşimizde.
Les Federales sont à ses trousses.
Bir yıl önce, o adamlar haydut yerine, savaşan federal olabilirlerdi.
Il y a un an, ils auraient combattu des federales, pas des arinaos.
Fidyeyle beraber bir haberci veya federallerden bir saldırı.
un messager avec une rançon : ou une attaque des federales.
Federaller bir saldırıya nasıl başlar?
Comment les federales lancent-ils une attaque?
Rio Grande'yle burası arasındaki topraklarda devriye gezenler : federales.
La région d'ici au Rio Grande est patrouillée par les Fédéraux.
Meksika yasaları ya da Meksikalı veya kuzeyde herhangi bir yere ;
Pars loin, à l'abri de la loi mexicaine et des Federales. Ou va au Nord, là où la loi et la cavalerie américaines ne pourront te retrouver,
Perdo, Oaxaca'nın düzlüklerinde federalleri birlikte havaya uçurduk.
On a battu les federales sur les plaines d'Oaxaca.
Sizi Kumandan Escalante ile tanıştırayım. Meksika Federal Polisinden.
Jo Ann Vallenari, voici le commandant Javier Escalante Portero... des Federales mexicains.
"Başkan, FBI'ın ve bütün birimleriyle, diğer tüm Federal Dairelerin harekete geçirildiğini kaydetti."
Le président indique que le FBI et les autres agences fédérales unissent leurs forces.
Federal hapishaneler hep en iyisidir. İstediğine sor.
On dit que les prisons fédérales sont mieux.
İlk olarak, federal cezaevlerinde hiçbir çeşit hayvan beslenmesine müsaade edilmeyecektir.
La première stipule qu'aucun animal n'est autorisé dans les prisons fédérales.
1790'dan Büro'nun kurulmasına dek, federal cezaevleri tarihi.
L'histoire des prisons fédérales de 1790 à la création du Bureau.
Bu işi bir birlik ya da şerif yapabilir, ama bana göre yardım için Santa Fe'deki Birleşik Devletler şerifini çağırabiliriz.
Si jamais le shérif était dans l'incapacité de faire le boulot, venez me voir. On fera appel aux autorités fédérales de Santa Fe.
Federaller ne kadar arkanda?
Les Fédérales ne doivent pas être très loin,
Şu Federallerin gelip seni almasını mı bekliyorsun?
Tu attends que les Fédérales viennent te chercher?
O artık ABD Emniyet Müdürlüğünün sorumluluğu.
C'est du ressort des autorités fédérales.
O'Connor, Federal Mahkemeler niçin...
O'connor, pourquoi est-ce que les cours fédérales...
Sloan FBI ve tüm federal yetkililere verdiği ifadeleri de inkar etti.
Sloan a démenti toutes ses assertions devant le FBI et les autorités fédérales.
Federal güçler ilgileniyor demistiniz.
Les autorités fédérales devaient s'en charger.
Bu ağır suça girer. Federal makamlarla irtibata geçin.
Contactez les autorités fédérales.
Bu şekilde ilerleyerek federal kanunları ihlal ediyorsunuz.
Vous violez... les lois fédérales.
Federal bir tesise böyle bir şey yapmaya yetkin olduğunu sanmıyorum.
Les installations fédérales ne sont pas de votre ressort.
Görevli tüm ajanların verdiği bilgiye göre... Bu haberler ajansların propagandası değil onaylanmayı bekleyen bilgilerdir.
Nos différentes agences fédérales impliquées ont déclaré puisque leurs renseignements... n'ont pas été transmis comme il se doit aux instances nationales pour qu'elles donnent leur approbation.
Federal yasalar böyle efendim.
Lois Fédérales, Monsieur.
Eyalet kanunlarını uygulamak için. Bu çok gülünç.
"Et les Lois Fédérales des États-Unis..."
Peki ya federaller?
- Et les fédérales?
Kesinlikle, onları federalist Kazakların eritilmiş kılıçlarından yaptılar.
Bien sûr, ils fondaient les sabres des armées fédérales.
Bay Salvano, bir süredir... bazı federal ajanlarla işbirliği yapıyor.
M. Salvano collabore avec certaines agences fédérales.
"yasakları temyiz etmek Eşit Koruma Hakkı'nın altındadır" ve direk devleti işaret eder özel durumları değil.
"la discrimination selon la clause sur l'égale protection des lois"... concerne les mesures fédérales... et non les mesures privées.
Bu federal arama emrine uyun, hemen silahlarınızı bırakın.
Coopérez avec les forces fédérales et déposez immédiatement vos armes.
Malcolm Kaiser'in ölümü üzerinden üç gün geçti... eyalet ve yerel memurların sert Harry denen şahsın... kim olduğu hakkında bir fikri yok... halbuki büyük çoğunluk onun bir öğrenci olduğuna inanmış durumda.
Trois jours ont passés depuis la mort de Malcolm Kaiser... et les polices locales et fédérales n'ont toujours pas la moindre idée de l'identité de ce mystérieux Harry la trique. Néanmoins, ils semblent convaincus qu'il fréquente ce lycée.
Greenwald, Simpson, görevinizi suiistimalden komplo, sahtekarlık, gasp, çete yasasını ihlalden tutuklusunuz.
Greenwald, Simpson... Nous vous arrêtons... pour félonie... conspiration, extorsion de fonds... et violation des lois fédérales.
Burası Amerika bölgesi. Eğer geçiş izniniz yoksa ve yasadışı olarak buradaysanız direk Federal suç işlemiş kabul edilirsiniz.
Ceci est un territoire des Etats-Unis dépendant des lois fédérales.
Federal birliğin balta seslerini duyabilirsiniz.
On entend les haches des troupes fédérales.
There were reports of Federal troops in the north, sir.
Il y avait des rapports de troupes fédérales dans le nord, monsieur.
Onlar... Şimdi bizim sınırımızda iki tane federal kolordu var.
Il y a trois compagnies fédérales sur ces deux pics rocheux à notre flanc droit.
Fedarelizm yapısının... zora koştuğu bazı uygulamaları göz önünde bulundurarak... komitenizin talebini reddediyorum.
Cet aspect du dossier et ses importantes implications fédérales... me conduisent à rejeter votre requête.
1946'da çıkan araştırma yasasının 136. maddesine göre... hareket edeceğiz. Federal yayın ajanslarının çalışmaları... hakkında genel bir soruşturma açılacaktır.
La Sous-Commission de Contrôle de la Législation... a été créée conformément à l'article 136... du Décret de Révision de la Législation de 1946... pour mener une enquête générale sur les activités... des instances fédérales soumises à réglementation.
Ajan Mulder'a göre, hapis cezası,... federal yasalara göre bir problem olarak kalacaktır.
Selon l'agent Mulder, l'incarcération future reste un problème pour les autorités pénales fédérales.
Federal yönergeye göre tek kişilik hücrede bir mahkumun en fazla kalma süresi 19 günden fazla olamaz.
Les directives fédérales sur l'isolement statuent qu'un détenu ne doit pas le subir plus de 19 jours.
Canlı kargo, federal kanunlar.
Transport d'animaux, lois fédérales.
Bu iş kaç tane yasaya aykırı, Rebecca?
Ceci viole combien de lois fédérales, Rebecca?
Üç şahit de önemli davalarda konuşacaktı.
Les trois devaient témoigner dans des affaires fédérales.
Ve hazine daha fazla yeşil banknot basmak için yetkiye gerek duyuyordu. Lincoln bankerlerin Ulusal Bankacılık Yasası'na izin verdi.
Si efficace que l'année suivante, 1863, les troupes fédérales et confédérées se regroupaient en masse pour la bataille décisive de la guerre civile.
General Thomas Konfederasyon hattını zorlarken Federal kuvvetler bu yönden ortaya çıktılar.
Les troupes fédérales devaient arriver par là.
Benim öyle bir kasetim olsaydı yakardım... bir çok federal ajan bu insan avına katılmış durumda.
Si j'avais une bande, je la cramerais. Les agences fédérales traquent le suspect.
Bu yüzden bu tür federal araştırmalar yapıyorlar. Ne-
C'est pour ça qu'ils font ces recherches fédérales.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]