Felicity tradutor Francês
1,169 parallel translation
Felicity, mesela, en iyi arkadaşımdır.
Felicity, par exemple. C'est ma meilleure amie.
Felicity ve Noel arasında olanlar hakkında ne düşünüyorsun?
Que penses-tu de ce qui s'est passé entre Felicity et Noel?
Bana göre Felicity bitmiştir.
A ce que j'ai pu voir, il ne veut plus de Felicity.
Kafamda Felicity ile bu çocuğun bir görüntüsü var ve beni rahat bırakmıyor.
Dans ma tête, j'ai cette image de Felicity avec ce type. Elle me hante.
* Götür beni eski günlere * - Felicity ve Noel hakkında ne düşünüyorsun?
Que penses-tu de Felicity et Noel?
Felicity mi, Noel mu?
Felicity ou Noel?
Sonra Felicity gidip, o sanat öğrencisi ile yatıyor.
Et Felicity couche avec cet étudiant en art.
Sanırım, eğer Felicity'nin yerinde olsam, ben de aynı şeyi yapardım.
A sa place, je suppose que j'aurais fait comme elle.
Felicity ile beraber yaşamak nasıl bir şey?
C'est comment la vie avec Felicity?
Felicity ve Noel çıkarken daha iyiydi.
Je préférais quand elle sortait avec Noel.
Felicity ve Noel hakkında bir görüşün var mı?
Ton opinion sur Felicity et Noel?
Eğer Noel bir kere daha "Felicity'yi gördün mü" diye sorarsa, onu öldüreceğim.
Si Noel me demande encore une fois si j'ai vu Felicity, je le tue.
Felicity'yi görmedim!
Je n'ai pas vu Felicity.
Hayatımda Felicity'ye ihtiyacım var gibi bir durum yok ortada.
Je peux vivre sans Felicity.
İşin gerçeği, yani hatta birbirimize korkunç şeyler yaptığımızı bir saniyeliğine unutsan bile Felicity, benim ona hissettiklerimi, bana karşı hiçbir zaman hissetmedi.
Car même si on oublie une seconde tout le mal qu'on s'est fait, Felicity n'a jamais partagé mes sentiments pour elle.
Elbette Felicity ve Noel'un tekrar beraber olmasını istiyorum.
J'espère vraiment qu'ils vont se réconcilier.
Sence Felicity ve Noel tekrar beraber olacak mı?
Tu penses que Felicity et Noel vont se réconcilier?
- Evet. - Noel cidden onun yüzünden strese giriyor bu durumda ben de onu sevdiğini düşünüyorum. Hatta Felicity'nin de ondan çok hoşlandığı hissini alıyorum.
Il est toujours inquiet pour elle, donc je suppose qu'il l'aime et qu'elle l'aime aussi.
Felicity'yi affedeceğine inanıyorsun?
Tu penses qu'il va lui pardonner?
Felicity'de daha önce...
Résumé de l'épisode précédent.
Felicity'nin sene sonuna kadar dayanması mümkün değil.
"ll n'y a aucune chance que Felicity arrive à finir l'année."
- Evet, Felicity de böyle söyledi. - Evet.
- Oui, c'est ce que disait Felicity.
Sevgili Felicity ne kadar inanılmaz görünse de, doğru 9 ay önce seni tanımıyordum bile.
"Chère Felicity." "Bien que ce soit vrai, ça semble impossible." "Il y a neuf mois, je ne te connaissais même pas."
* Ağlama * Sevgiler, Felicity.
Affectueusement, Felicity.
Felicity'de daha önce...
Résumé des épisodes précédents.
Tara, tanıştırayım, Felicity.
Tara, voici Felicity.
Felicity, Tara.
Felicity, Tara.
Felicity, gerçekten de orada değildim.
Felicity, c'est vrai. Je n'y étais pas.
Felicity?
Felicity?
Felicity?
Felicity.
Sonra konuşuruz. Sevgiler, Felicity.
Je t'embrasse, Felicity.
Felicity ile bütün gece sabaha kadar laboratuarda olacağız.
Felicity et moi passerons toute la nuit au laboratoire.
Danışmanımdan sonra, Felicity ile konuşmayı düşünüyorum.
Après la psy, je crois... que je vais aller parler à Felicity.
Ne yani, Felicity kırılacak diye biz beraber takılmayacak mıyız?
On n'est pas censés se voir pour ne pas blesser Felicity?
Felicity Porter?
Felicity Porter?
Konu Ben ve Felicity hakkında.
C'est à propos de Ben et de Felicity.
Hayır, hayır, hayır. Ben ve Felicity beraber değil.
Pas Ben et Felicity en tant que couple.
Konu ben ve o... ve Felicity.
C'est à propos de Ben et de moi... et de Felicity.
- Ben ve Felicity beraber mi?
Ben et Felicity sortent ensemble? - Non.
Felicity'ye daha söylemedim, ve bence bir çeşit ihanetmiş gibi hissedebilir.
Je n'ai rien dit à Felicity car je crois qu'elle... prendrait ça comme une sorte de trahison.
Felicity'nin Ben'i unuttuğuna inanmak için iyi sebeplerim var.
J'ai une bonne raison de croire que Felicity s'est remise de Ben.
- Pekâlâ eğer ben ile tek yaptığınız kayak kaymak ve derin uyku ise, neden Felicity'ye söyleyemiyorsun?
Si la seule chose qu'il y a entre vous deux c'est les raquettes et le sommeil, pourquoi le cacher?
Hey, Felicity bana bak.
Felicity? Regarde-moi.
Felicity dün gece odama uğradı ve olanları anlattı.
Felicity m'a dit ce qui s'était passé.
Sevgili Felicity son kasetini düşünmeden edemiyorum ve nasıl hissettiğini beklenti ve kararsızlık nasıl olacak diye merak etme.
Je n'arrête pas de penser à ta dernière cassette et à ce que tu dois ressentir. Chère Felicity. Toutes ces attentes et ces incertitudes.
Hayır, nedenini biliyorum. Çünkü Felicity senin arkadaşın.
- Parce que Felicity est ta copine.
Öbür çocukla oynaşan Felicity'di.
C'est Felicity qui t'a entubé.
Felicity ile zor bir dönemden geçtiniz diye taşınıyorsun.
Tu déménages parce que vous traversez une période difficile.
Felicity...
Felicity.
* Geri kalan her şey bekleyebilir * Sevgili Felicity...
Chère Felicity.
İyi geceler Felicity.
Bonne nuit, Felicity.