English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Fidel

Fidel tradutor Francês

253 parallel translation
Kanka, Fidel'le Bücür'ü bulalım, sonra plan yaparız.
Allons d'abord chercher Fidel et Shorty. Ensuite, on s'organisera.
- N'aber, Fidel?
- Qu'est-ce qui te prend, Fidel?
- Fidel'le Yunan Bücür'ü alacağız.
- On va chercher Fidel et Shorty.
Fidel bir soygunda öldürüldü.
Fidel a été abattu dans un hold-up.
Fidel Castro ve beraberindeki herkes Oriente eyaletinde öldürüldü.
Fidel Castro tué pendant son débarquement en Oriente!
- Fidel Castro'yu öldürmüşler.
- On a tué Fidel Castro!
Alberto, Fidel Castro öldürülmüş.
Alberto, regarde, on a tué Fidel Castro.
Fidel Castro yaşıyor.
Écris! " Fidel Castro est vivant.
Batista insanları amaçlarından saptırmak için Fidel'in öldüğü dedikodusunu yayıyor.
Écris : "Batista fait courir le bruit " que Fidel est mort pour abuser le peuple. "
Fidel, Sierra Maestra Dağları'nda.
" Fidel est dans la Sierra Maestra,
Fidel yaşıyor.
- Fidel vit, c'est l'essentiel.
Kübalılar!
Fidel Castro est vivant!
Fidel yaşıyor! Yoldaşlarıyla Sierra Maestra Dağları'nda.
Il est dans la Sierra avec de nombreux camarades!
Fidel nerede?
Où est Fidel?
Fidel mi?
Fidel?
- Fidel nerede?
- Où est Fidel?
- Fidel benim.
- Je suis Fidel.
Yüce D.L. Fidel Purolarının olmadığına uyanınca neler olacak bilmiyor musun?
Que se passera-t-il au réveil du grand D.L.
Çocuk odası olarak ideal.
Pour un grand lit, c'est trop petit. Mais pour un enfant, c'est bien. Fidel.
Fidel. Güzel bir erkek ismi.
C'est joli comme nom pour un garcon.
Yaşasın Fidel!
Vive Fidel!
Castro.
Fidel Castro.
Fidel Castro.
Fidel Castro.
Fidel ve ben balığa çıktık.
Fidel et moi... á la peche.
Fidel ise çok küçük bir balık.
Fidel, lui... un tout petit poisson.
Fidel Castro gibi, tek farkı onun bir ülkeyi yönetiyor olması. Haklısın.
Comme Fidel Castro, mais lui, c'est un chef d'Etat!
1980 mayısında Fidel Castro, Küba'nın Mariel limanını açtı. Görünürdeki amaç, isteyen Kübalıların ABD'deki akrabalarının yanına gitmesine izin vermekti.
En mai 1980, Fidel Castro ouvrit le port de Mariel à Cuba, apparemment dans l'intention de permettre à certains ressortissants de rejoindre leur famille aux Etats-Unis.
Herif ilk başlarda Fidel'in kodamanlarından biriymiş.
C'était un des lieutenants de Fidel, au tout début.
Fidel, adı bu.
Il s'appelle Fidel.
Çekil Fidel!
Bas les pattes, Fidel!
Fidel ise bu işlerden hiç anlamaz.
Fidel ne sait pas s'y prendre.
Fidel`e bak.
Regarde Fidel.
Fidel Castro ismi sana birşey ifade ediyor mu?
Le nom "Fidel Castro", ça te dit quelque chose?
Bunu bana bizzat Fidel Castro verdi.
C'est Fidel Castro lui-même qui me l'a donné.
Fidel'e katılacaktım. Ama kendi silahını getirmelisin.
Je voulais rejoindre Fidel, mais il faut apporter son propre revolver.
Fidel Castro Jack'in sahnesindeydi.
Et puis quoi? Fidel Castro est passé à la télévision.
Etrafı kolaçan edin ve Fidel Castro'nun son kalesiymiş gibi evin yan tarafına ateş edin.
L'équipe de production doit mitrailler le côté de cette maison comme si Fidel Castro avait livré son ultime combat ici.
Donanmada hizmet verdikten sonra... komünizmden etkilenmeye başlamış. Söylendiğine göre ateşli bir Marksist... ve Fidel Castro ile aşırı sol ideolojilerin fanatik bir destekleyicisiymiş.
Ce serait un marxiste convaincu, un fanatique de Fidel Castro et des causes d'extrême-gauche.
Bu Fidel saçmalığı da ne?
De la merde pro-Fidel?
Sanırım Meksika hikayesinin amacı suçu Fidel Castro'ya atmaktı.
Je me dis que l'épisode mexicain sert à rendre Castro responsable.
Ruslar Fidel'in avlusuna füzelerini yağdırırken,... Bobby kardeşini asla yalnız bırakmadı.
Quand les Russes ont collé leurs missiles chez Fidel, Bobby était là, pour l'aider à traverser la tourmente.
Teşekkürler, Fidel Castro.
Merci, Fidel Castro.
Bu gün, Fidel Castro, dünkü ani saldırı için Amerika'yı suçladı görüldüğü gibi esrar yetiştirilmiş Havana'dan sadece 30 mil uzaklıkta... 20 kişilik tim...
Fidel Castro accuse les E-U d "avoir orchestré le raid d" hier sur un prétendu laboratoire de la drogue, situé à 45 km au sud de La Havane. Vingt hommes ont débarqué...
Onlar Fidel Castro'nun emriyle hareket ettiklerini söylüyorlar..
Ils disent qu'ils exécutent les ordres de Fidel Castro.
Fidel Castro, seni istiyoruz!
Fidel Castro, on veut ta peau! Fidel Castro, on veut ta peau!
Bay Hunt,... Fidel'in korumaları çok dikkatli olmalı.
M. Hunt, les partisans de Fidel n'ont qu'à bien se tenir.
Fidel benim.
Je suis Fidel.
İstisnai bir durum yok.
Fidel compte sur vous.
- Sen gördün, değil mi Fidel?
Vous l'avez vu distinctement?
Ben de şimdi onları alacaktım.
Sans une boîte de cigares de chez Fidel? J'allais justement les mettre.
Castro'nun Fidel'i gibi.
Comme Castro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]