Finale tradutor Francês
3,270 parallel translation
sampiyonlar Ligi çeyrek final maçi.
Oui, c'est en quart de finale de la Ligue des champions.
Portakallar üç maçin üçünü de kazanarak kupadaki iddialarini güçlendirdiler ve grup asamasini geçerek Slovakya ile eslestiler.
L'équipe néerlandaise est rapidement apparue comme une concurrente sérieuse accumulant 9 points sur 9. Elle affrontera maintenant la Slovaquie en huitième de finale.
Finale kalan ilk çiftin dansını izledik.
Nous venons de voir les danses de nos deux premiers finalistes revoyons un extrait.
- Kalsın.
- Mais c'est la finale!
Dört kişiyi finalde önce evlerine uğruyoruz.
- Oui. -... s'entraîner seuls avant la finale en direct.
Zayıfla ve Ağla'nın finaline hoş geldiniz.
- Nous sommes de retour à la finale de Des kilos et des larmes.
Yarı finaller!
Demi Finale!
Varış noktasına gelinmedi.
Ce n'est pas la destination finale.
Yazık ki gideceği son yerin neresi olduğundan da habersiz.
Dommage que le gars ne connaisse pas sa destination finale.
Eichmann'ın Nihai Çözüm'ü yönettiği kanıtlandı. Himmler bunu yasakladıktan uzun zaman sonra bile devam etmiş.
Les documents montrent qu'Eichmann a conduit la "solution finale", même bien après qu'Himmler lui a interdit.
Ulusal Neşeli Ses Yarışması Bölgesel Finalleri
Concours national JOYFUL NOISE FINALE RÉGIONALE
Bölgesel Neşeli Ses Finalleri'ne hoş geldiniz.
Bienvenue à la finale régionale de Joyful Noise.
Bölgesel finallere kalmak utanç verici bir şey değil bence.
Il n'y a pas de honte à avoir disputé une finale régionale.
Kalman için başka bir sebep daha var.
Il y a une autre raison qui pourrait t'inciter à rester. - Pouvoir chanter avec le chœur à la finale à Los Angeles. - Laquelle?
Kategorimizde finallere kalan diğer koroya bakıyorum.
Je cherche le chœur qui est en finale dans notre catégorie.
Finallere kaldılarsa iyilerdir.
Ils sont quand même en finale.
- Randy'nin Neşeli Ses Finallerine bileti.
- Qu'est-ce que c'est? - Le billet de Randy pour la finale du Joyful Noise.
Bayanlar ve baylar Ulusal Neşeli Ses Yarışması'nın finallerine hoş geldiniz.
Mesdames et messieurs, bienvenue à la finale du Concours national Joyful Noise.
İki Son Çarpışma Şampiyonluğu ve Paris'te üçlemek üzereler.
2 fois champions de la Finale Clash, ils sont sur le chemin de Paris pour gagner une troisième fois.
Son Çarpışma'da birlikte bir ekip çıkarmana yardım edeceğim.
Je vais t'aider à former un groupe pour la Finale Clash.
Son Çarpışma Paris'te.
Et trois : la Finale Clash est à Paris.
Son Çarpışma'dan önce sekiz haftamız var.
On a 8 semaines avant la Finale Clash.
Son Çarpışma'dan önce altı haftamız var.
Mais nous avons plus que 6 semaines avant la Finale Clash.
Son Çarpışma'ya gideceğiz!
On se prépare pour la Finale Clash!
Son Çarpışma'ya hazırlanmamız için sadece altı haftamız var.
On a seulement 6 semaines pour se préparer pour la Finale Clash.
Eğer Son Çarpışma'da Invincible'ı alt edeceksek Eddie'nin Latin dansı fikri işe yarayabilirdi.
Si on veut battre Les Invincibles à la Finale Clash, L'idée d'Eddie doit marcher.
Son Çarpışma'ya üç hafta kaldı ve nihayet bir şeyler bir araya geliyordu.
Trois semaines pour la Finale Clash et enfin tout se mettait en ordre.
Son Çarpışma'ya yalnızca birkaç gün kaldı.
Plus que quelques jours avant la Finale Clash.
Final'e hazırlanmak için şimdiden Paris'te olacağını biliyordum ve mısırcı çocuk aşağılanışımı hafızalardan silemeyecektim.
Je savais qu'il serait en ce moment même à Paris à s'entraîner pour la Finale, et je ne pouvais m'enlever de la tête, l'humiliation avec le popcorn.
Bence Finale odaklanmalıyız.
On devrait se focaliser sur la Finale.
Son Çarpışma'dan önce sadece iki günümüz var.
Il nous reste que deux jours avant la Finale Clash.
Sanırım seni Final'de göreceğiz tabii hâlâ bir ekibin kalırsa.
Je suppose qu'on te reverra à la Finale... s'il te reste bien sûr encore un groupe.
Hayır, Son Çarpışma bitti!
Yo, la finale Clash est finie!
Peki, tüm bu baskı niye?
C'est la finale qu'il cherche depuis toujours.
Kararım kesindir.
Ma décision est finale.
Güzel, son seçmeler birkaç gün içinde. Vay be.
Je passe l'audition finale dans quelques jours.
Son kararımızı vermeden önce fikrini belirtmek isteyen varsa son şansı.
Bon celui qui veut prendre la parole avant que nous ne prenions la décision finale peut le faire.
Zafere doğru ileri!
En route pour la victoire finale!
Finale ulaştı ve kendi Amerika'sını, tam burada, İtalya'da buldu!
Il a été finaliste et il a trouvé son Amérique ici, en Italie!
Her şeyin bir sonu olduğu gibi biz de finale geldik.
Il s'agit du final, mais tout ce qui commence doit finir.
Son deneme için yarın üçünüz de burada olsun.
Je vous verrai tous les 3 ici demain pour la décision finale.
Ağzınıza aldığınızda hoş bir tat bırakıyor ve yutunca tütün içmiş gibi oluyorsunuz.
Remarquez sa douceur, puis une finale marquée par la fumée, au moment où on avale.
Neden büyük finale işaret fişeği silahı getirsin...
Pourquoi aurait-il seulement apporté un pistolet de détresse pour le grand final...
Sadece final çatışması için mükemmel bir yer gördüm.
Juste l'endroit parfait pour la fusillade finale.
İki yıl futbol oynadıktan sonra finale kadar gelmesini beklemiyordum.
Après avoir joué pendant 2 ans au football, Je ne m'attendais à ce qu'il arrive en finale.
Ama korkma sakın, çöküş uçmak gibidir, daha fazla sürekli durak olması dışında.
Mais n'aie pas peur, tomber, c'est un peu comme voler. À part que la destination finale est un peu plus permanente.
Bu anlaşmayı kapamak için, bu son imza.
Cette signature finale, pour sceller l'affaire.
Sunaquot takımı eyealet finallerin de ve kiminle karşılacak?
Les Sunaquots arrivent en finale, et face à qui?
Bu güzel gündeki lakros şampiyonluğu karşılaşmasına hoş geldiniz.
Bienvenue en cette belle journée pour la finale de lacrosse.
LM22, yaklaşıyorsunuz.
LM22, vous êtes en approche finale.
Finalde 25 karşılanamayan atış yaptı.
Je veux dire, 25 aces en finale.