English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Fla

Fla tradutor Francês

173 parallel translation
Aorttan küçük bir parça alacağız. Renal arterin etrafını kılıfla sarmak için kullanacağız ve üç yerine bir anastomoz olacak.
Ok, nous allons couper une morceau de son aorte, l'utiliser pour faire un brassard artériel autour des artères rénales.
Üçüncü sınıfla gönderirsek, ulaşmaları ne kadar zaman alır?
Combien de temps, si on les envoie en 3e classe?
Ve zayıfla güçlüyü
Le faible et le fort
Sınıfın sınıfla mücadelesi ne tür bir mücadeledir?
La lutte des classes est quel genre de combat?
İkinci sınıfla daha ilgilenemedim.
Je n'ai pas encore fait l'économie.
FLA'nın en nefis tüm karılarına.
Et à toutes ses belles gonzesses.
Bu vasıfla kendinizi merhuma yakın hissetmiştiniz ve onun sizinle gezmesine izin mi verdiniz?
En tant que telle, vous avez accosté la victime? Vous vous êtes fait entretenir par lui.
Bu kadar şüpheli bir kılıfla gitmek... gereksiz derecede riskli.
C'est un risque inutile... d'y aller sous une identité aussi voyante.
Çok zayıfla, suratını beyaz ve solgun renge boya.
Devenez maigres et peignez-vous le visage en blanc.
Eğer birinci sınıfla gidiyorsanız mükemmel bir gemidir.
Superbe croisière, quand on y va en première.
Zayıfla
Bien musclé
Boksörler eften püften ama çok para dönüyor.
Des petits machins, rien de spécial, pas de fla-fla... mais y a du blé à la clé.
İki kadının hayalinde tuzağa düşmek... fırtına gibidir, ve savaş iyiyle kötü arasında olmaz, ancak zayıfla güçlü arasında olur, zayıfın havası her zaman eksiktir.
Etre piégé dans le rêve de deux femmes, c'est comme la tempête, et la lutte n'est pas entre le bien et le mal, mais le faible et le fort, et le faible manque toujours d'air.
Su birikintisine dikkat...
Attention à la fla...
Bunu sınıfla paylaşmak ister misin acaba?
C'est une chose que tu veux nous faire partager?
Hey, biraz zayıfla, şişko.
Hé, alléger, gros homme. Aah!
Ö.H'yi hiç duydun mu?
Vous connaissez le FLA?
Eve birinci sınıfla dönmemi sağla.
Dites-leurs qu'ils me renvoient en première classe.
Çocuklar siz 86. sınıfla ilgili birşey biliyor musunuz?
Quelqu'un est au courant?
- Tıkın da zayıfla o zaman.
- Alors gave-toi et maigris.
Aşağı sınıfla sohbetini böldüğüm için kusura bakma ama Koç Foster'la tanışamayacaksın, göğsü kıllı kadın çünkü dolaptaki son derece ölü adam nedeniyle beden dersi iptal oldu.
Désolée d'interrompre ta descente sociale, mais tu ne verras pas la prof de gym, Foster, la femme à la poitrine velue, le cours est annulé à cause du mort dans les vestiaires.
Öğretmen : "Bunu sınıfla paylaşmak ister misin?" diyecek.
Le prof dira : "Veux-tu partager ça avec le reste de la classe?"
Sınıfla paylaşmak istediğin bir şey mi var, Hal?
Tu as une annonce à faire?
Bu vakıfla alakalı değil.
Il ne s'agit pas de la fondation.
Şişeye...
Entre dans le fla- -
Başlangıç olarak, Bayan Hamilton sınıfla bir deney yapmak istiyor.
Pour commencer, Mme Hamilton veut tenter une expérience.
Bu şahane kılıfla birlikte verilen silahı bulamadınız herhalde?
- Trouvé l'arme qui va dans cet étui? - Rien dans la voiture?
- Bayan Parker! İçinizde sınıfla paylaşmak istediğiniz birşey mi var?
Vous voulez partager votre vision des choses avec la classe?
Sınıfla paylaşmak isteyeceği birşey mi?
Tu veux nous en parler? Non.
İzin verirseniz, bütün sınıfla bir şeyi paylaşmak istiyorum.
Permettez-moi d'en faire profiter tout le monde.
öyle kim bunun gibi şiirlerini sınıfla paylaşmak ister?
merci, Mlle Peters. D'autres voudraient partager leur poème avec la classe?
Bayan Vandergo ve Bayan Nabham. Sınıfla paylaşmak istediğiniz bir şey var mı?
Mesdemoiselles Vandergosh et Nabham, y a-t-il quelque chose dont vous voudriez nous faire part?
Birinci sınıfla ödüllendirildin di mi?
Mais vous vous avez la croix de fer, avec palme je crois?
Bu vakıfla alakalı olabilir mi?
Est-ce que cela pourrait-il être relié à la Fondation?
ama bir dahaki sefere biraz zayıfla!
Mais la prochaine fois... laisse tes kilos chez toi!
Vakıfla konuştum ve fonları yeni hesaba transfer edebilirler.
Je viens d'avoir la fondation. Ils peuvent transférer vos dons sur le nouveau compte.
O sınıfla işin bitti artık.
- Je te mute. - Attends!
Sonunda insanlar Crumb'ın eserlerini fark ettiler ve o da bohem sınıfla takılmaya başladı.
Puis, les gens se sont mis à aimer les travaux de Crumb, et il a commencé à traîner avec les bohèmes.
İstediğin kadar zayıfla.
Tu peux maigrir autant que tu veux, je te boufferai quand même.
Evet bazılarıyla... Ama çoğunlukla orta sınıfla, bize daha çok yararı dokunacak kısımdan.
De certains travailleurs, mais surtout de la classe moyenne, ce qui est bien mieux pour nos intérêts.
Sırıtmayı kesip espriyi bütün sınıfla paylaş.
Arrête de rire et fais-en profiter toute la classe.
8. sınıftayken Exeter'den bir son sınıfla birlikteydim.
Quand j'étais en huitième année, je fréquentais un finissant d'Exeter.
Ben yokken, sınıfla ilgilenmesi için ciddi birine ihtiyacım var.
Pendant mon absence j'ai besoin de quelqu'un de sérieux pour surveiller la classe.
Sakın sınıfla ilgili bir sorun çıkmasın!
Surtout que je n'aie pas à me plaindre de votre classe!
- Toni, sınıfla ilgilenir misin?
- Toni, prends le relais, je te prie.
Vakıfla mı ilgili, finansal bir skandal mı?
Quelque chose sur la fondation, un scandale financier?
Plastik kılıfla geliyor.
Il est vendu avec un étui en nylon.
Lisede sınıfla beraber Fransa'ya gittiğimde öğrenmiştim, ama sadece kız tavlamak için.
Tu sais, j'ai un peu appris quand ma classe est allée en France, mais c'était juste des trucs pour lever des minettes.
Maggie, vakıfla olan anlaşmamı iptal et.
Maggie, annule ma collaboration avec la fondation.
Bay Bayan Ira Hirsh Deerfield Plaji, Fla.
M. et Mme Ira Hirsch Floride
- Hadi sınıfla ilgilenelim.
- Faisons participer la classe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]