English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Flint

Flint tradutor Francês

983 parallel translation
İki mi yoksa üç nüsha mı? Haydi Flint, oyunbozanlık yapmayın!
- Flint, ne faites pas le trouble-fête!
- Pekâlâ Flint, kozlarımızı paylaşalım!
Otez votre vareuse!
- Üzgünüm Flint.
- Je regrette, Flint.
Yapacağınızı biliyorum, Flint.
- Je sais, Flint.
Flint mi? Bana böyle demeniz dokuz yıl aldı. Ancak beklemeye değerdi.
Il vous a fallu 9 ans pour m'appeler Flint... mais ça valait la peine d'attendre.
Size yazılı emir verseydim, Flint, uyar mıydınız?
Si je vous donnais un ordre écrit, Flint, l'exécuteriez-vous?
Flint'in yağmaladığı gemileri herkes bilir.
Flint a pillé un paquet de bateaux.
Böyle bir ipucu sayesinde, bir yıl da sürse, Flint'in definesini bulacağız!
Avec la carte, on aura le trésor, même si ça doit prendre un an.
Flint'in haritasını bilenler sadece biz değiliz.
D'autres savent que la carte existe.
Ben ona Kaptan Flint diyorum. Hani şu ünlü korsan.
Je l'ai appelé capitaine Flint, comme le célèbre boucanier.
Eğer korsanlar hakkında bir şey öğrenmek istersen, Kaptan Flint'e sormalısın.
Si tu veux en savoir plus sur les pirates, demande-lui.
Ben, Kaptan Flint, buradayım ya der hep!
Alors que le capitaine Flint était sous mon nez!
Korsanlar, Kaptan Flint!
Des pirates, capitaine Flint!
Sana ne oldu böyle, John? Flint'le denize açıldığında, dehşet saçan bir adamdın.
Avec Flint, tu avais moins de scrupules.
Size gelince Bay Smollett, size Flint'in haritasıyla birlikte bir sandalı kıyıya gönderip, Bay Merry'e teslim olmanız için bir saat veriyorum.
faites-nous parvenir la carte de Flint dans l'heure, et rendez-vous à M. Merry.
Acaba bu Flint'in gemisi mi?
Dis moi, serait-ce le bateau de Flint?
"Ve de korkuyorum." diyorsun yani. Flint'in sağ kolu olan adamdan herkes korkar.
On a tous peur du maître de manoeuvre de Flint.
Kesinlikle. "Ama önce," diyorum,... "Flint'in adamları sahilde mi bir bakalım."
"Mais d'abord", tu dis, "voyons si la voie est libre."
Hemen sadede geleyim o halde.
Soyons brefs : je veux la carte de Flint.
Flint'in haritasını istiyorum. Ve onu almak için adamlarımın yarısını riske atabilirim. Ama Kaptan Silver böyle hareket etmez.
Je sacrifierais la moitié de mes hommes pour ça, mais je ne suis pas comme ça.
Onu Flint öldürmüş diğer beş adam ise, Flint'in elinden kurtulmuş.
- Flint l'a tué, comme les 5 autres.
Düşündüğüm gibi, tam burada! Tanrım, Flint ne kurnaz adammış böyle.
Il nous indique la voie ça me fait froid dans le dos de penser que Flint
"Flint'in altınlarına ne oldu?" diyorsun.
"où est le trésor de Flint?", vous dites.
Kaptan Flint'i de alır mısın?
Je peux te confier le capitaine Flint?
Benim adım Larry Flint.
Je m'appelle Larry Flint.
Ben yalnızca sordum Bay Flint. Şey...
M. Flint, ce n'était qu'une question.
Larry Flint'i tanımaya gelmiştim... Kendini sanatına adamış, hiç bozulmamış bir sanatçı...
Il m'avait fait rencontrer Larry Flint, artiste authentique.
Bakarsın kasap, gerçek bir Larry Flint'le Mendelssohn arasındaki farkı anlamayabilir.
Un Flint ou un Mendelssohn, quelle différence pour un boucher?
"Ben Larry Flint, bütün mal varlığımı..."
"Moi, Larry Flint, lègue toute ma..."
Larry Flint'in bana bıraktığı nakit paraya kalan tablolarının satışı da eklenince mal varlığım yaklaşık 4 milyon Amerikan dolarını bulmuştu.
Ce que Larry me laissait en espèces, ajouté au produit de la vente des toiles, s'élevait à 4 millions de dollars.
Pekâlâ Bayan Flint, nereye gitmek isterdiniz?
Mme Flint, où voudriez-vous aller?
Mark, bu Bayan Flint.
Voici Mme Flint.
- Willard, bu Bayan Flint.
Willard, voici Mme Flint.
- Bayan Flint bizimle uçacak.
Elle est du voyage.
- Willard, şefi de gönder de Bayan Flint'in yemek siparişini alsın.
Envoyez le chef prendre la commande de Mme Flint.
Willard, Bayan Flint için Senegal kreması, Diane bifteği, patatesli sufle çikolata soslu profiterol ve bir şişe de La Tache açın.
Mme Flint prendra un steak Diane, des pommes soufflées, des profiteroles au chocolat, et une bouteille de La Tache.
Beni onaylamadığınızın farkındayım Bayan Flint ancak bu ikimiz için de bir sorun oluşturmamalı.
Mon personnage vous déplaît? N'en faisons pas une affaire!
Hepsinin sonu başarı ve ölüm oldu. Hopper, Flint, Anderson ve... ve Benson.
Tous les quatre ont été condamnés à réussir et à disparaître.
Bay Flint, mürettebatım hasta.
Mon équipage est malade.
Tüm fazerler kilitlendi. Bay Flint, bize bir şey olursa, dört kişi ölür ve sonra ekibim aşağı gelip ryetalyn'i alır.
M. Flint, s'il nous arrive quoi que ce soit, quatre morts, et mon équipage descend chercher ce ryetalyn.
Kim kazanır? Bay Flint, emin değilseniz, gereksiz bir deneye girmekten sakınmanızı öneririm.
M. Flint, à moins d'être sûr, je vous suggère d'éviter une expérience tout à fait inutile.
Çok güzel bir eviniz var, Bay Flint.
Une demeure hors du commun, M. Flint. Oui.
Flint, bu fırsatı elimden alma.
Flint, ne me refuse pas cette chance.
Flint kadar zengin ve zevk sahibi biri nadiren sahte tablo asar.
Un homme aussi riche que Flint et d'un goût aussi impeccable n'a aucun besoin d'avoir de faux tableaux.
Bay Scott. Bay Scott, bilgisayardan Bay Flint'i ve Holberg 917 G gezegenini araştır.
M. Scott, faites une recherche informatique sur M. Flint et sur la planète Holberg 917 G.
Flint'in haritası! Bunu nereden buldun?
Où l'as-tu trouvée?
Flint'in define adasının haritası!
la carte de l'ile au trésor!
Onları gördüm.
Certains sont des hommes de Flint.
Bazıları Flint'in adamları, ama üçkağıtla gemiye bindiler.
Ils nous ont piégés.
Flint.
Flint.
Teşekkürler, Bay Flint.
Merci, M. Flint.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]