English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Flower

Flower tradutor Francês

135 parallel translation
İşinizde istekli olun. Biz Flower caddesinden bir blok ötedeyiz ve güneye doğru gidiyoruz.
On est sur Flower Street, on va vers le sud.
Flower Sokak, 257 numaraya ambulans gönderin. Çatı katı.
Envoyez une ambulance au 257 Flower Street.
Ekip 1A-14, 1A-14, 1300. blok, Güney Flower, bir 390 kavgası.
Unité 1A-14, 1A-14, au 1300 South Flower, une bagarre code 390.
1300 blok, Güney Flower, bir 390 kavgası
Au 1300 South Flower, une bagarre code 390.
- Flower caddesinde bir yerlerde.
- Dans Flower Street.
Taze ve dişi kalmak istiyorsanız, "Wild Flower" alın.
Parce que vous voulez rester fraîche et féminine... vous voulez utiliser Fleur-sauvage pour votre hygiène personnelle.
Jane Flower, suçlu takibinden sorumlu, onaylandı.
Jane Flower, chasseur de prime. Numéro R223.
Jane Flower!
Alors tu t'appelles Jane Flower.
Jane Flower'ı buldum.
J'ai retrouvé Jane Flower.
Jane Flower, araştırmamıza son veren kadın, şimdi onunla beraber.
Il a utilisé son arme psychique pour nous échapper. On est tombés sur lui en tentant de liquider Jane Flower.
Bana lütfen bir tavsiyede bulun, ben Jane Flower.
L'alliance de justice a aussi mis votre tête à prix.
Kızkardeşim Catherine Flower şu an orada.
Ma sœur y est prisonnière. Elle s'appelle Catherine.
Şu Double Flower adlı bir genç vardı.
Il y a eu l'affaire de la Double Fleur.
Hayır, bu Double Flower değil, başkası.
C'est pas la Double Fleur. C'est l'autre.
Saç bantları, ispanyol paçalar, hipi felsefesi ve İngiliz Edebiyatı.
Bandeaux, pattes d'éléphant, le flower power et la littérature anglaise.
"She cannot hope to keep her flower safe " No matter how hard she try " I'm a great wizard, a wizard am I
Plaignez le sort de la pauvre fille Car elle ne peut garder sa fleur C'est de l'amour le puissant sortilège
San Francisco'daki 60'lar ruhunun 25. yılını kutlayan Aşk Festivali... bugün Golden Gate parkında başladı.
Pour fêter 25 ans de Flower Power et l'esprit des années 60 à San Francisco, le Festival de l'Amour s'ouvre aujourd'hui au Golden Gate Park...
- Dört blok ötede terk etmişler.
Abandonnée. Entre Figueroa et Flower.
Figueroa ve Beşinci Cadde kavşağına... ayrıca Flower ve Altıncıya bariyer koyun.
Un barrage á l'angle Figueroa et 5e, un autre au nord, Flower et 6e.
King Biscuit Flower Hour parçasını dinlemiştim.
Je viens juste de les entendre sur Nostalgie.
Evet ve "İskoçya çiçeği"
"Skye Boat Song"... Et "Flower of Scotland".
Tıpkı Flower Drum Song'daki hoş japonlar gibi
On va retirer ces chaises et s'asseoir par terre comme ces gentils Japonais dans "Au rythme des tambours fleuris".
Londra'ya beş sene önce gittin. O da Chelsee Flower gösterisine.
Vous n'êtes pas allée à Londres depuis les floralies, il y a cinq ans.
Çiçek Çocuk benim köpeğim.
Flower Boy mon chien.
Flower down, 2-6-8 derece.
Flowerdown, 2-6-8 degrés.
- Flower down, 2-6-8 derece.
- Flowerdown, 2-6-8 degrés.
Amanda Becker's like a flower.
Amanda Becker est telle une fleur.
Blue Flower
Blue Flower
"ÇİÇEKLER ADASI"
FLOWER ISLAND
Flower'dan aşağıya inin. Sağa dönün ve sokağın sonuna kadar gidip sola dönün. - Anladınız mı?
Prenez Flower, tournez à droite, tout droit et à gauche.
# # she's just so something new # # a waking lithium flower # # just about to bloom #
C'est une créature nouvelle Une fleur de lithium Sur le point d'éclore
# # she's just so something new # # a waking lithium flower # # just about to bloom #
Une fleur de lithium Sur le point d'éclore
Sağımda zaten bildiğiniz gibi Flower Hercules.
À ma droite, tu la connais déjà, c'est Fleur Hercule.
Merhaba. Çiçek gücü.
Allo. "Flower-Power".
- Bu çok sitarını tıngırdat,.. ... Maharishi'yi göm, Owsley'yi geç, aşk yazı, çiçek gücü gibi bir şey. Buna dayanamıyorum.
Oh c'est tellement grattons la sitar, écoutons le Yogi Maharishi, fais tourner le LSD, Le summer of love, le flower power, tellement hippie, je ne le supporte pas
Korkunç bir kaza oldu. Flower Caddesi.
Il y a eu un terrible accident entre la 5e et Flower.
Benim adım Flower!
- Je m'appelle Fleur!
Hatırlıyor musun, Flower?
Tu te souviens, Fleur?
- South Flower'dan kuzeybatıya gidiyor.
- Sur South Flower, direction nord-ouest.
Flower'dan sağa dönüyoruz.
Je tourne à droite sur Flower.
Gençler, uygar toplum anlayışından uzaklaştı saykodelik müzikle kendilerinden geçip gerçek özgürlüğü aradılar.
Le Flower Power fait son trip sur le retour à la nature, la musique psychédélique et une quête de la vraie liberté.
Simetri için, Jacob Junior, Mısır Çiçeği'yle yer değiştirebilir misin?
Et pour plus de symétrie, Jacob Junior, peux-tu changer de place avec Corn Flower?
Flower Caddesi nerede? Flower'da mısın?
Où est Flower?
Stringer'ın kuzey batı köşesindeyim, Flower ve 3. caddenin arasında.
Je suis au coin nord-ouest de Stringer, entre Flower et la 3ème.
İkinci vitrinin köşesinde "Sahip olmak ve Tutmak" ile "When Knighthood Was in Flower" arasında gördüm.
et "L'Apogée de la Chevalerie".
"Bana Flower Belle derler."
"On m'appelle Flower Belle."
Merhaba Flower Belle.
Bonjour, Flower Belle.
- Çiçek.
- Flower.
d when marimba rhythms start to play d d Dance with me d d Make me sway d d Like a lazy ocean hugs the shore d d Hold me close d d Sway me more d d Like a flower bending in the breeze d
# Quand le rythme de la rumba se fait entendre # # Viens, danse avec moi # # Fais moi tanguer #
Flower.
Il faut aller le chercher, Fleur.
"Çiçeklerin Gücü" "Kardeşin Gülümsemesi", "Yaşa ve Yaşat".
Comme le "flower power"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]