Flu tradutor Francês
36 parallel translation
Fotoğraftaki siluetler çok flu, ama belki işimize yarar.
Les photos prises par Arai nous ont été plus utiles.
- Ama şimdi flu oldu.
- On va arranger ça.
Gözlerinin beyazının flu olmasından bakireler kolayca belli olur.
On reconnaît une vierge au blanc de ses yeux : il est pas clair.
- Biraz flu ama çok güzel.
- Un peu floues, mais très belles.
Biraz flu. Tamam, bak...
Je vois trouble.
Baba, flu görünüyorsun!
Papa, tu es brouillé.
- Flu bir fotoğraf.
- Une photo floue.
Biraz da flu.
Elles sont floues.
Hiç de flu değil.
Non, c'est faux.
Siz de bu, hiçöbir şeyin flu olmadığı, kimsenin kafasının kesik olmadığı beyaz çitli evinizde oturun!
Vous pouvez tous rester dans votre banlieue banlieusarde où rien n'est flou et où tout le monde a sa tête!
- Vankomisine dirençli enterekok? - H flu.
- Haemophilus Influenzae.
flu gizleme.
un masquage flou.
Clory Flu...
Clory Flu...
Ve Ben Çok Çabuk Para Kazanmanın Oylunu Arıyordum, Flu Vaccine Kulübünü Satarak.
Et moi qui cherchais un moyen de blanchir mon argent en vendant du coca comme vaccin contre la grippe.
Ben... sanki şey gibiydiler, nasıl desem, bir Henry Moore heykelini izlemek gibi ama birazcık flu hali, anlatabildim mi?
Il representait tout ce qurAndy nretait pas. J'avais envie de me liberer.
- Flu...
- Non. Flu...
Bizdeki görüntü flu. Her kötü pikselin yerine yandaki temiz bir piksel koyuyorum.
Tu vois notre image est floue, alors je remplace tous les mauvais pixels par de bons provenant d'une frame voisine.
- Biraz flu çıkmış.
C'est un peu flou!
- Biraz flu ama harika değil mi?
C'est pas grave, c'est génial non?
Ama zafer flu ve çok uzak.
... vivent en Californie depuis des générations et ont mis en valeur..
- Ne? - Barry böyle yaparsak flu görünüceğimizi söyledi.
Barry a dit que ça sortirait flou.
Biraz flu, değil mi?
C'est un peu flou, non?
Yüzünün flu olduğunu ama gittikçe netleştiğini söylemişti.
Il disait que le visage était flou, mais se précisait.
flu!
Flous!
Kalbine bakabilmek için taşın flu yüzeyinde bir pencere açmak gerekir.
Vous devez, euh, polir une fenêtre sur la partie trouble de la pierre. C'est ainsi que vous pouvez scruter son coeur
Bunlar çok flu çizgiler ama.
Et bien, ce sont des limites plutôt floues.
Uh, yeah. She had the stomach flu. Evet, mide hastalığı vardı.
Elle avait la gastro.
- Her şey çok flu.
- C'est brumeux à partir de là.
Bir nevi sırrım sayılır. Bu flu izler, solukluk. Milyon yıl boyunca başka birinin detaylar hakkında bir fikri olmayacak.
traces de poussières et désaturation, personne n'y verra rien vous pouvez être tranquille.
Sadece köpeğin üzerime geldiğini hatırlıyorum ondan sonrası biraz flu ormana koştum ve sanırım sonra son bulunduğum noktada bitirdim.
Je me souviens juste de ce chien qui fonçait sur moi, et tout après est flou. Je courais dans les bois et... Je suppose que j'ai fini où j'ai fini.
15 yıl önce, bilimsel bir deney sırasında çıkan bir sorun zeki bir maymun türünün BAŞLANGIÇ'ına ve maymun gribi olarak bilinen virüsün insanlığın büyük kısmını yok etmesine sebep oldu.
Il y a quinze ans, une expérience scientifique a mal tourné a donné RISE a une espece de singes intelligents et a détruit la plus grande partie de l'humanité avec un virus connu sous le nom de Simian Flu.
F-L-U.
FLU
Flu....
Mais il y a beaucoup de boue, et les titres sont... prétentieux.
Fazlasıyla flu.
De la boue.
O ne?
Flu...
Flüt mü alacaksınız?
C'est marrant la flû...