Forensics tradutor Francês
46 parallel translation
Forensics ile konuştum.
Je viens d'avoir la police légale.
Forensics henüz cesetlerle işini bitirmedi.
Les médecins légistes n'ont pas encore terminé.
Forensics'i hemen buraya çağır.
Envoie-moi l'équipe.
"forensics" i heceleyerek yaz
Epelez : "Fluorescent".
Neden kahrolasi "forensics"'i heceleyeyim ki?
Fait chier d'épeler fluorescent!
Forensics.
Fluorescent.
Forensics üzerinden kalıplanmış küçük bir parça aldı.
Les médecins ont prélevé un peu du résidu foncé qu'il y avait collé dessus.
En azından Forensics'in söylediği oydu.
Enfin, c'est ce que Florensic a dit.
Haklıydın. Forensics onu halletti.
Tu avais raison, le médecin légiste a fini.
Bunu onaylaması için Forensics'i beklememiz gerekiyor ama görünüşe göre bu iki delikanlı, soyulan dükkanlardan saat 10-12 arası alışveriş yapmışlar ve ikisi de saat 14 : 00 civarı ölmüşler.
Il faudra attendre que le labo le confirme mais on dirait que les douilles des braquages correspondent. On a deux gamins faisant du shopping, dans les mêmes magasins que ceux braqués, entre 10 heures du matin et midi. Et ils sont mort tout les deux à 14 heure.
Adli tıptan gönüllü olarak geldi.
Il s'est engagé comme volontaire de Forensics.
Adli tıptan mı?
De Forensics?
- Adli tıpta mıydın?
- Tu étais à Forensics?
Adli tıptan gönüllü olarak geldi.
Il s'est porté volontaire de Forensics.
Forensics'deki Wade idi.
Elle jouait Wade dans "Médecine légale".
Adli Tıp Bülteni.
Forensics Quaterly.
Çünkü Adli Tıp, üç aylık dergilerine makalemi koyup koymamayı tartışıyor.
Parce que Forensics Quarterly va décider ou pas de publier mon article.
Adli Tıp Bülteni. Adli Tıp Bülteni.
- Le'forensics quaterly'( le semestriel analyses )
Adli tıp uzmanları, bu parçaları teşhis etmeyi başardı 1996 ile 2002 arasında üretilmiş GM üretimi bir araca ait.
Forensics a été capable d'identifier ces morceaux. Ils proviennent d'une GM construite entre 1996 et 2002.
Kameranın kayıt sürücüsü hasar görmüştü, o yüzden adli tıpa gönderdik.
En fait la bande était abîmé alors Il a fallu la numériser avec Forensics
Adli tıptakiler, Eastern araba fabrikasında bulunan yanmış bir cesetle karşılaştırma yapıyorlar.
Forensics a retrouvé un corps découpé, correspondant à la description des tatouages à l'usine de carrosserie.
Kandan her hangi bir şey elde edebilecek miyiz diye Forensics'den gelecek DNA raporunu bekliyorum.
J'attends l'analyse ADN. Le sang nous renseignera peut-être.
Küvetin altında kimliğini bulduk. Forensics kimliği inceliyor.
On a trouvé ses papiers sous la baignoire.
Forensics'e söylesen de şunu bir incelese?
Demande au labo de regarder ça.
Forensics ehliyet numarası olduğunu söylüyor.
Le labo pense qu'il s'agit de numéros de plaques d'immatriculation.
Adli Tıp'a yeni kız gelmiş.
Il y a une nouvelle fille à Forensics
Adli tıp sondaj yaptı.
Forensics a fait un sondage.
Adli Tıp burayı ve Akex'in arabasını araştırır
Forensics va balayer ce lieu et la voiture d'Alex.
Adli Tıp mermiyi takip etmiş. Mermi Televizyonu, duvarı geçmiş sokağın karşısına park etmiş olan dondurma kamyonunun...
Forensics en a tracé une qui est passée par la télé, a traversé le mur, et a fini à mi-chemin dans le bloc moteur d'un camion de glaces parqué de l'autre côté de la route.
Gelen rapora göre pencerede bulduğumuz yağ motor zincirlerinde kullanıyormuş.
Le rapport de Forensics dit que la tache sur le rebord de la fenêtre était de la graisse de chaîne de moto.
Eğer adli tıp külleri incelerse tablonun sahte ya da gerçek olduğunu öğrenebilir mi?
Et si je faisais le test de Forensics sur les cendres de ce tableau, ça sera le faux ou l'original?
Orijinal olup olmadığını kesinlikle anlayamazlar çünkü tablo kusursuz bir ateşin içinde tamamen yok oldu.
Le test de Forensics ne révèlera rien sur l'authenticité du tableau, car il a été complètement détruit dans le feu.
Adli tıp nerede?
Où est Forensics?
Adli tıp Boise'den geliyor. Gelmeleri birkaç saat sürecek.
Forensics arrive de Boise, et ça va leur prendre quelque heures.
Adli Bilişim'deki inekler benim için yeri buluyorlar şu an.
Les nerds de Computer Forensics son en train de chercher un lieu pour moi.
- Adlı tıptakiler bilgisayarı inceliyorlar.
Forensics regarde sur son ordinateur pour nous y emmener.
Forensics flashdisk te bişey bulabilmiş mi?
Est-ce que la criminalistique a trouvé quelque chose sur la clé USB?
- Adli tıp bir şeyler çıkartır dedim.
J'espérais que Forensics pourrait quand même trouver quelque chose
Adli tıptan rapor geldi.
Forensics reviens tout juste.
Adli tıp, cesedi taşırlarken bir tanesinin Casey'nin cebinden düştüğünü düşünüyor.
Forensics pense qu'ils ont chuté un d'entre eux de sa poche quand ils se déplacent le corps.
Bütün binayı araştırması için adli birimleri çağırmamız gerekiyor.
Nous devons obtenir forensics vérifier tous cette propriété.
Adli birim, Olsen'ın masasının etrafındaki minik izleri buldu.
Forensics a trouvé des traces minuscules sur sur le bureau d'Olsen.
Fakat adli birim, Sovyetlerin kullandığı doğruluk serumu ile aynı olduğunu düşünüyor.
Mais les forensics pensent la concentration dans la seringue est semblable à cela utilisé par les Soviet comme sérum de la vérité.
Adli tıpta yalan yoktur.
Les Forensics ne mentent pas.
Adli tıptan haber var mı?
Des nouvelles de Forensics?