English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Frat

Frat tradutor Francês

39 parallel translation
Bunları bir kaç ay evvel elde ettik.
On les avaient dans le bulletin de la maison "frat" depuis des mois. Nous appelions çà :
Eğer frat parti ile aynı şey ise evet, çok kez gittim.
Si c'est comme les fêtes des clubs à la fac, oui.
Frat partisi, huh?
Les clubs de la fac?
"Frat Party Massacre." İzlediniz mi?
Massacre à la fraternité. L'avez-vous vu?
l feel like we're in a Confederate frat party.
Vous avez déjà été à une fête d'étudiants et de Confédérés?
Evet, Joe'nin Wash U'dan arkadaşının kardeşiymiş.
Ouais, il était un frère frat de Joe à Wash U.
- Partide.
- Soirée frat.
Destro ile aynı öğrenci grubunda mısın?
Vous êtes de la même frat'que Destro?
Ben param kardeşlik çocuğuna.
Je parie sur la frat'.
Bu iki kardeşlik çocuğu hakkında daha fazla bilgi bulmalıyız.
Je pense qu'on devrait en savoir plus sur ces 2 frères de frat'.
Kardeşlik birliğine gidelim.
En route pour la frat'.
Evet kardeşlik birliğine gidelim.
En route pour la frat'.
Kardeşliğinizden birisi hakkında bilgi almamız lazım.
On a des questions sur un des aspirants à la frat'.
Onunla kardeş olduğunuzu söyledin.
Vous avez dit être son frère de frat'.
destro'nun kardeşlik arkadaşları Ben'i dışarı çıkardılar... ve o ponpon kızların lideriyle buluşturdular.
Destro a dit à ses frères de frat'de faire sortir Ben. Et de lui présenter cette pom-pom girl.
Ben karanlıkta tek atacağım ve Ty küçük kız kardeşini bir frat partisinde istemiyor.
Je pense pouvoir dire.. qye Ty ne veut pas de sa soeur a une fête de corps se trémoussant.
Eh, ben, tür, şekilde bir kolej Frat erkek ayni gibi... sorun değil... ama bak. Tamam mı?
Un peu, en quelques sorte Comme tout étudiant mais ce n'est pas le problème, d'accord?
Zorla beni erkekler yurduna götürüyorlar.
Elles m'emmènent à la Frat House.
Nerede çalışıyordun, düz evin üst katında mı?
Où avez-vous fait vos séances d'entraînement, à l'étage dans la maison de frat'?
Ayrıca bunu kendi odamda bir kadeh şarapla yalnız yapmam partinin birinde tecavüzcü bir frat * erkeğiyle Jager shot'ı yapmamdan daha iyi değil mi? Ya da yangın çıkan bir araba kazasında ölmemden?
Ne valait-il pas mieux que je le fasse seule, chez nous, plutôt qu'a une fete ou j'aurais pu etre violée ou ramenée en voiture par des gens ivres?
Önceden ben de bavulunu toplayıp, gezen insanlardandım ta ki, kızlar birliğindekiler, beni okul partisinde yalnız bırakana kadar.
Avant je sortais toujours en groupe jusqu'à une nuit, mes soeurs de fraternité m'ont abandonnée à une soirée de frat.
O sana Bobby Frat'i hatırlatıyor mu?
Il te rappelle Bobby Frat?
Bobby Frat de kim?
Qui est Bobby Frat?
Çünkü kardeşliğin olduğu bir ev ile yan yana yaşamak isteyecek insanlar yine kardeşlikten ev sahibi olanlar olucaktır.
- Et bien... parce que les seuls gens qui veulent vivre près d'une frat... est une frat.
Kardeşliğin kondomu bu!
C'est la capote de la frat!
Kardeşliğin kondomu!
- C'est la capote de la frat!
"Dekan kardeşliğin herkes için kötü olduğunu farkedemedi."
"Méchante Dean ne réalise pas que la frat est pas bien pour tout le monde."
Kardeşlikle uğraştımız zamanlara özlüyor gibiyim.
Je manque l'adrénaline de jouer avec la frat.
Kelly ve ben kardeşliğe son cezalarını nasıl aldıracağımızın yolunu bulduk.
Moi et Kelly, on a trouvé un moyen... pour donner à la frat leur dernière chance.
Kardeşliği okuldan attırma ihtimali diğer herşeyden çok olan şey nedir?
On y a pensé. Qu'est ce qui virerais la frat... de l'université plus que tout?
Ve kardeşliğin evinde tak.
Tu les met dans la frat.
Sanırım kardeşlik arabayı bozup hava yastıklarını çalmış.
je pense que la frat est rentré dans la voiture et nous à volé les airbags.
Okul dernek evi hemen köşede.
La maison de Frat est juste à l'angle.
Frat'in adamları.
Tous.
Aman Tanrım, bu bir yemek gibi frat çocuğun ağzından geğirmek.
Oh mon dieu, ça sent comme un rot dans la bouche d'un gars de fraternité
Ama arkadaşlarımızdan birinin ailesi Nick'in okul parasını yatırdı.
Mais un de nos potes de frat'a réussi à convaincre ses parents de couvrir les frais de Nick.
Çıkıyor, o memphis kolej yakın bir frat evde saklanıyor.
Il se planque dans une fraternité près de l'université de Memphis.
I, frat partiye onu alıyordu Ve bir aksanla bir adam. Araba ateş ve onu uzak sürükledi.
Je l'emmener à une fête de fraternité, et un mec avec un accent a tiré sur la voiture et l'a emmené.
Bu akşam ki Delta Kappa Chi Üniversite'si erkek öğrenci birliği partisine davet aldık.
PUCK : Finn! J'ai réussi à nous faire inviter au Delta Kappa Chi frat party ce soir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]