English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ F ] / Frites

Frites tradutor Francês

2,198 parallel translation
Hal's Hoagies'te herhangi bir sandviçle bedava cips.
Frites gratuites pour un sandwich acheté chez Hal's Hoagies.
Böyle bir kızartma hazırlamanın imkanı yok.
Impossible de faire des frites comme ça.
İddia ettiğin kızarmış patatesleri servis eden restoranın adı ne? Sarımsaklı limonlu Aioli sosu ile değiştirebilir miyim?
Quel est le restaurant qui sert ces frites, et puis-je en avoir à l'aïoli aux citrons et aux oignons?
Peynir aşılanmış, iki kere pane harcı ile kaplanmış, patates kızartmaları olan o restoranta gidiyorum.
Je vais au restaurant qu'il a dit avoir des frites battues deux fois et infusées au fromage.
Patates kızartmaları varmış, Shawn.
Ces frites existent, Shawn.
Kızartmalar.
Frites.
Kızarmış patates, kuşkonmaz, tereyağı sosu.
pommes frites, asperges, purée de courge.
Senin de patatesinin de cehenneme kadar yolu var.
Allez vous faire foutre avec vos pommes frites.
Diyorum ki yollara düşelim. Ama Sloppy Joday'de yemek yedikten sonra.
On lève le camp après, il y a frites à la cantine.
Belki ekstra peynirli dört tane üç katlı hamburger, altı kutu patates kızartması, ve diyet koladan dolayı tıkanmış ve ölmüştür.
Peut-être qu'il est mort étouffé par quatre triples burgers, extra cheese, six paquets de frites et un coca light.
Hamburger, kızartma, Pepsi... Hamburgerde domates olmasın.
Hamburger, frites, Pepsi - pas de tomates sur le hamburger.
Bu sana patateslerime dokunmamayı öğretir.
Tu auras au moins appris à ne jamais toucher à mes frites. Retourne dans ta merde!
Biftek, patates, bezelye, havuç, sos.
Steak, frites, petits pois, carottes et jus.
Patates almaya çalışıyorum.
J'essaye d'avoir des frites.
"Yanında kızartma ister misiniz?"'i Çince nasıl diyeceğinizi öğrendiniz mi? Ha!
Avez-vous appris à dire en chinois "je vous sers des frites avec"?
Gerçekten de bu kızarmış pattisleri çok seviyorum.
C'est trop bon les patates frites.
Bu kızarmış pattisleri çok seviyorum.
C'est trop bon les patates frites.
Yanında patates ister misiniz?
Vous prendrez des frites avec ça?
Evet. Bence ona fazla patates vermişler.
Oui, et ils lui ont mis trop de frites.
Hem bu arada çizburger ve patates kızartması da yerim.
Mais avant ça, je meurs d'envie d'un hamburger frites.
Şu anda düşüncelerimi duyuyor olsanız sadece hamburger ve patates kızartması olurdu.
Et si vous étiez dans ma tête en ce moment, vous ne verriez qu'un burger frites.
Duble hamburger peynirsiz, kızarmış soğan, patates ve buzlu süt.
Un double-double, sans fromage, oignons grillés et frites.
Bize birkaç hamburger ve bir porsiyon patates ona bir soda ve bana da bir fıçı bira.
On va prendre un maxi burger chacun et une barquette de frites. Un soda pour lui, une bière pour moi.
Hamburgerle patates kızartması ısmarladı.
Il commande juste un hamburger et des frites.
Yemeğe ne kadar var?
Les frites sont prêtes?
Millet, patates kroket çıkmış!
Il y a des frites!
Lavman yaptırması için gerçekten de ona randevu mu aldın?
- tu ne devrais pas manger de frites. - Tu lui as réservé un lavement?
- Ne istiyorum, biliyor musunuz? Acılı sosisli sandviç ve patates kızartması.
J'ai vraiment envie d'un "chili dog" avec des frites.
- Kızarmış patates, lütfen.
- Des frites.
Burada oturup patates kızartması yiyor, hiçbir şey için mücadele etmiyorsun.
Vous êtes là avec votre paquet de frites et vous ne vous battez pas.
Sen de aynısı yapıyorsun, Bayan Ukala, tüm ideallerine rağmen.
Toi, aussi t'es là avec ton paquet frites. Mlle je-sais-tout. Idéaliste.
Şu an patates kızartması için ölebilirim.
J'aimerais des frites au chili.
Hamburger, Kulüb, çifte kızarmış.
Burger, soda, grande frites.
Bunlar kızarmış patatese benzemiyor.
Ça ne ressemble pas à des frites.
Kızartma tavasına kokain koyuyorlar da ondan.
Parce qu'ils mettent du crack dans les frites.
Biftekli börek ve patates kızartması, iki tane?
- Les steak frites?
Öğlen 80 tane falan patates kızartması yedi.
Elle a mangé 80 frites, au déjeuner.
Peynir kızartmasını severim.
J'aime les frites de fromage.
Biraz peynir kızartması istiyorum.
Je veux des frites de fromage.
Gidip biraz peynir kızartması alalım.
Allons chercher des frites de fromage.
Peynir kızartması yağlıdır.
les frites sont grasses.
- Şu kızartmaları yiyecek misin?
Vous allez manger ces frites?
Hmm mısır unu kaplı sosisler soğan halkaları ve Fransız usülü patates kızartması.
Nous avons des saucisses frites, des oignons frits et "des frites, une fois".
Ikimizde parka çocukları bulmaya gittik. Sonrasında cips aldık, yada başka bişey.
- On est allés au parc pour trouver les mecs et manger des frites, ou l'inverse.
Cips
- Frites.
Patatesler nerede?
Où sont les frites?
Patates istemiştim, Ben.
- J'ai demandé des frites.
Balıkları çöpe atın.
À la poubelle, les frites!
Patatesler güzel görünüyor.
Je veux ses frites.
Ne var onda, kızartma mı?
C'est quoi, des frites?
Kızarmış patates yok mu?
- Il y a pas de frites?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]