Führer tradutor Francês
1,334 parallel translation
Führer tüm sınıf farklılıklarının kaldırıldığını söylememiş miydi?
Votre Führer n'a-t-il pas dit que les classes sociales doivent être abolies?
Fakat o halde bizim Führer'imiz...
Mais c'est toujours notre Führer...
Berlin'in duygusal vedasından ve Almanya içindeki yolculuğu boyunca Reich'ın lideri onuruna düzenlenen muhteşem sevgi gösterilerinin ardından Führer'i taşıyan tren İtalya'ya girdi.
Après un adieu émouvant à Berlin et une procession triomphale du Führer à travers le Territoire du Reich... le train est arrivé en Italie.
Brenner Geçidi'nden Roma'ya, İtalyan halkı Führer'i siyasi bir düzen içinde ve halkının içten ruhuyla selamladı.
Le Führer a été salué avec la modestie de mise par les organisations politiques.. ... et avec l'honnêteté qui sied à l'esprit National.
Roma şehri, Führer için görkemli bir ciddiyetle süslendi.
Rome s'est préparée à recevoir le Führer d'une façon simple mais festive.
Bir top atışı, Führer'in treninin gelişini duyuruyor. Führer, Alman Ulusal Marşı ve silahlı kraliyet muhafızlarıyla selamlanıyor.
Un coup de canon annonce l'arrivée du train du Führer qui est acclamé à son arrivée tandis qu'on joue l'hymne national Allemand.
Yeni Almanya'nın Führer'i, İmparatorluğun kurucusu, Ulusal şefimiz Duce ile buluşuyor.
S'ensuit une rencontre solennelle entre le Führer, le Roi et le Duce, fondateur de l'empire Fasciste.
Karşılama anındaki selamlamalar ve tebriğin ardından, Duce ve Führer arasındaki ilk resmi buluşma Quirinale Sarayı'nda gerçekleşti. İmparatorluğumuzun kurucusuna bakanları Ciano, Starace ve Alfieri eşlik etti.
Après cet accueil chaleureux la première rencontre a lieu au palais du Quirinal entre les le Duce et les ministres Ciano, Storace et Alfieri.
Führer dört Alman süvarisi eşliğinde defne yapraklarından yapılmış, gamalı haç ve kırmızı kurdelelerle bezeli bir çelengi... Meçhul Asker Anıtı'na bırakıyor.
Le Führer et 4 soldats déposent une couronne ornée de rubans rouges et de swastikas.
Führer'in ölümsüz şehirdeki ilk günü dev bir kalabalığın önünde sona eriyor.
Le premier jour de la visite du Führer.. ... se termine devant une foule énorme.
Tüm EİAR istasyonları, Rayh istasyonları ve EİAR'ın yeni Adis Ababa istasyonuna bağlanarak Führer onuruna bugün gerçekleştirilecek törenin haberlerini sunacak.
Toutes les stations EIAR ensemble avec les stations du Reich et celle d'Addis-Abeba diffuseront l'émission sur la parade en l'honneur du Führer.
Dediler ki Führer'in şahsi orkestrasıymış.
- c'est la garde privée du Führer.
Nazi lideri nasıl da zevkle seyrediyor!
Le führer Nazi s'en délecte tant.
Führer, ödemekten memnun olacaktır.
Hitler payera.
- Evet. Ee, Blackwolf... - Biliyorsunuz, Führer'imiz -
- Mais, Blackwolf, notre führer...
Blackwolf, führer, bu savaşı başlattı dolayısıyla...
Blackwolf, le führer, a commencé cette guerre.
Führer'e zarar vermeye geldi.
C'est venu pour blesser le führer. Tuez-le.
"Ama Führer, onları uluslar arası Yahudi komplosunun " katıksız keşifleri olarak kabul edip, geri çeviriyor.
Mais le Führer les repousse en les considérant comme... de pures inventions de la conspiration juive internationale.
Führer'in bu ülke için yaptıklarını biliyorum.
Le Führer a beaucoup fait pour le pays.
"Fransa teslim oldu ve Hollanda, Belçika, Norveç, " Danimarka, Avusturya ve Çekoslovakya'ya katıldı.
Avec la capitulation de la France, le Führer a annoncé la fin des conflits territoriaux en Europe
"parçası olmayan vatandaşlara düzgün muamele edilecektir. " Diğer yandan, Führer Sovyetler Birliği halkına bağlılığı ve dostluğunu yeniden ifade etmiştir.
En ce qui concerne l'occupation de la France, les citoyens français qui ne sont ni résistants ni membres de la conspiration juive internationale, seront traités décemment.
Führer de bunların hiçbirini yazılı vermiş değil.
Messieurs, le Führer n'a mentionné aucun ordre par écrit, - Alors, épargnez-moi les phrases pompeuses.
Dorf, onlara ordu talimatlarını okuyun. Führer'in 30 Mart 1941 tarihindeki emirlerine istinaden, politik liderlerin davranışlarını düzenleyen talimatlar.
Instructions réglant l'attitude vis-à-vis des leaders politiques, selon les ordres du Führer du 30 mars 1941.
- Evet. Führer gerekli talimatları yazdı ve ne yapılmasını istediğini açıkça belirtti.
Quand le Führer a rédigé cet ordre détaillant ses projets, elle a approuvé.
Führer Rusya'yla savaş konusunda ısrar ediyor.
Le Führer a insisté sur la guerre contre les Russes. Elle ne sera comparable à aucune autre.
Führer'in ona cevabı ise şöyle oldu ; 500 yıl içinde Adolf Hitler adı tek bir şey için saygıyla anılacak...
Le Führer lui a répondu que dans 500 ans, le nom d'Adolf Hitler sera vénéré pour une chose :
"Führer haklıymış."
Le Führer avait raison.
Bizim evimizden başka her yerde Führer konuşuyor.
Le Führer parle partout! Sauf chez nous!
Ve şimdi, sevgili yoldaşlar Führer'in bize selam yollamak için gönderdiği Anavatandan gelen konuğumuza hoş geldin diyelim.
Et maintenant, chers camarades, nous saluons notre hôte venu du Reich, que le Führer nous envoie.
Partiye on muhafazakar yerine bir tek komünist katılsa bu Führer'i daha çok mutlu eder.
C'est moi qui vous le dis! Pour moi, le Führer préfère un communiste repenti à un bureaucrate petit-bourgeois...
Polonya provakasyonu!
La patience du Führer est à bout.
Führer'in sabrı taştı!
Danziger Vorposten!
Führer Moskova'nın yok edilmesi gerektiğini bilir aksi halde o insanları beslememiz gerekecek.
Moscou doit être rasée pour ne pas avoir à nourrir ces gens.
Adolf Hitler'e bağlı kalacağıma ant içiyorum.
L'immortel Führer de notre race...
Mükemmel... tedbirli...
Je bois à la chasteté et à la sobriété du Führer.
kadınsız Führer'imize, ressam çıraklığından başarıyla dünyanın en iyi savaş stratejisti haline dönüşen.
A la glorieuse carrière d'un peintre en bâtiment devenu le plus grand conquérant de tous les temps.
Führer'imiz yatak ıslatan İngilize ve de puro çiğneyen boktan Churchille iğrenç kokulu purolarını nereye sokacağını gösterdi.
Sur Churchill, ce pignouf qui pisse au lit. Et qui nous emmerde avec son cigare vissé dans la gueule. Et où on va montrer ce que c'est qu'une magistrale branlée.
Ve gözlerinde Führer'e olan inanç.
Et que la foi en notre Führer brûle dans vos yeux.
Alman denizaltıları ve Führer'imiz için...
Buvons aux vaillants sous-marins et à notre bien-aimé Führer.
Sığınakta asla sigara içmeyeceksiniz. Bunlar Führer'in emirleridir. Nöbette ya da istirahattayken.
Il sera strictement interdit de fumer dans le bunker, et ce sont les ordres du Führer, que vous soyez en poste ou non.
Führer, Berlin'i terk etmeyi reddediyor.
Le Führer refuse de quitter Berlin.
Führer'e gelen aramaların önce bana yönlendirilmesini istiyorum.
Je veux que tous les appels pour le Führer passent par moi.
Ama elbette ki, Führer'e giden tüm yollar benim kontrolümde olacak.
Mais j'aurai bien sûr le contrôle sur l'accès au Führer.
Lütfen Führer'e, güvenimin tam olduğunu iletin.
Veuillez dire au Führer que j'ai bon espoir.
Führer'le görüşmeden önce, Albay Von Below sizinle görüşmek istiyor.
Le Colonel Von Below veut vous voir avant que vous rencontriez le Führer.
Her hafta diğerlerinin silindiği gibi. ... hepimiz şu anki durumumuzun ne olduğunu tam olarak bilmediğimizden müsaadenizle sözü ona bırakmak istiyorum, Führer'im.
Chaque semaine, des villes disparaissent. je m'en remettrai à lui si vous le permettez, mon Führer.
Führer'imiz Aralık ayı üretim rakamlarını duymak istiyorlar.
Le Führer aimerait entendre les chiffres de la production en décembre.
Dr. Morell Führer'in yanında.
Le Dr Morell est avec le Führer.
Führer'in emirleri böyle.
Les ordres du Führer.
Führer havalandırmadan geçen havanın kulaklarda basınç oluşturduğunu söylüyor.
Le Führer croit que l'air qui passe par les ventilateurs crée trop de pression dans les oreilles. Et que ça nuit à l'efficacité.
Hadi ama Führer'i okudunuz.
Allons, vous avez lu le Führer.