Fırla tradutor Francês
324 parallel translation
- Benzin istiyorlar. Fırla.
- Le monsieur veut faire le plein.
- Adımları bilmiyorum. - Fırla.
- Fais comme les autres!
Sen, fırla senin sıran. Hadi, acele et.
C'est à toi... vite!
Asansörü çalıştırın, fırla.
L'ascenseur, vite...
Fırla!
Allez!
Sıfırla başladık Eddie, şimdi iş büyüdü.
C'est une affaire en or. Vous avez fini par imposer Toro.
Üç atışı say, sonra fırla.
Comptez trois obus et partez.
- Fırla!
- Dégage.
Fırla.
AIIez-y!
Fırla, fırla, fırla. Haydi, haydi, bütün gece bekleyemem.
Allez, allez, on se bouge, j'ai pas toute la nuit.
- Fırla Joseph!
- Bon sang!
Seni aptal! "Profesör, yataktan fırla" ymış.
Idiot! "Professeur, debout, au boulot."
Yalnızca bar'cağızına fırla ve minik anneciğe "kocamaan biir iççki" hazırla.
Alors trotte gentiment vers le bar... et amène à ta pépée un grand verre bien tassé!
Hadi fırla!
Et que ça saute!
Harry, sayacı sıfırla.
Harry, nettoie ta machine.
- Fırla.
- Vite.
Sen dışarı fırla ve Ford'un deposunu doldur.
Harold, file faire le plein de ta Ford.
- Fırla.
Décolle!
Hadi fırla.
Vas-y.
Haydi, fırla, fırla...
Allez, on y va.
7. Fırla! Hop, hop!
7 : allez, on y va, on y va!
Beş, dört, üç, iki, bir, sıfır, fırla!
Cinq, quatre, trois, deux, un, zéro...
Fırla, yukarı git, onları bul ve ayağına giy.
- En haut. Monte, et mets-les.
Sen, fırla!
Vous! Allez-y!
Hadi, fırla!
Allez, vas-y!
Fırla, tatlım, fırla, tatlım!
Vas-y, petit!
Fırla hadi! .
Allez-y.
Resifi geçelim, sen hemen fırla.
On va longer le récif, te déposer sur la plage.
Aya fırla.
Décolle.
- Fırla.
- Vas-y.
İyi ısın ve ondan sonra fırla.
Échauffez-vous bien et laissez le coup de feu vous libérer.
Haydi, fırla.
Vas-y, au pas de course.
Yaylan, fırla.
Vas-y, cours.
Eğer buradan canlı çıkarsak, ki bu şüpheli ateş ettiğin silahları, fırlattığın bıçakları hatırla.
La prochaine fois, souvenez-vous : On tire avec les revolvers, on lance les couteaux.
Haydi, fırla!
Allez!
Fırla! Fırla!
Au trot!
- Dur ve 1'de fırla.
- Arrête et vas-y, à un.
Hemen eve fırla!
Lily Belle te cherche!
İşte senin takdimin, fırla bakalım.
Vas-y.
"Kanatlarını hatırla" diye fısıldadım.
J'ai murmuré à Burrito : "Souviens de tes ailes." Non!
Eğer sabırla burada beklersek McCool'un arkadaşı kendisini tanımamıza fırsat verecektir.
Si nous patientons un peu, le complice de McCool se fera bien connaître.
Arkana bakmadan fırla.
- Tire-toi et ne fais pas demi-tour.
Fırla!
Dégage.
- Magnozzi. - Fırla.
- Très bien.
Fırla! İşte böyle, işte böyle.
Les ailes, bien déployées.
Fırla!
Sortons, vite!
- Fırla, Campbell!
- On se dépêche, Campbell!
Haydi, fırla!
Allez, vas-y!
Haydi, fırla bakalım!
Partez!
Fırla.
- Décolle.
Fırla.
Allez...