Gates tradutor Francês
1,378 parallel translation
- Doktor Gates.
- Dr Gates.
- Doktor Gates bakın...
- Dr Gates, écoutez...
- Doktor Gates, izin verirseniz...
- Dr Gates, si vous permettez.
Ben Doktor Gates. Ne olduğunu hatırlıyor musun?
- Vous vous rappelez ce qui s'est passé?
- Doktor Gates. Döndün demek. - Evet.
- Dr Gates, de nouveau en selle?
- Doktor Gates'e kalmış.
- Au Dr Gates de décider.
Gates'in neden iki hastası olduğunu söyleyebilir misiniz Doktor Moretti?
Que fait Gates avec deux patients?
Doktor Gates önerilerim hakkında konuşmak için az sonra yanınızda olacak.
Le Dr Gates viendra vous faire part de mes recommandations.
Evet. Ben Doktor Gates. İyi haber.
Oui, je suis le Dr Gates et vous êtes presque arrivée.
Gates.
Gates.
- Senin hastan mı Gates?
- Gates, c'est ton patient?
- Gates.
- Gates.
Doktor Gates.
Dr Gates?
- İyi misiniz Doktor Gates?
- Ça va, Dr Gates?
Doktor Gates ben rahibe değilim.
Je ne suis ni bonne sœur ni sainte.
Ne kadar açık fikirlisiniz Doktor Gates. Teşekkürler.
J'admire votre ouverture d'esprit, Dr Gates.
- Gates, Morris, gidelim.
- Gates, Morris, on y va.
Kimin ne dediği umurumda değil Gates.
Et je me fous de ce que tout le monde dit, Gates.
Peki. Gates, Sam'le git.
Gates, va avec Sam.
Bayan Salazar, ben Doktor Gates. Size dokunan bir ilaç var mı?
Mme Salazar, je suis le Dr Gates, prenez-vous un traitement?
Üçüncü muayene odasına Gates. Yüzünden yaralı bir çocuk. Al.
Gates, salle 3, gosse avec plaie de la face, tiens.
- Gates.
- Gates...
- Siz Thomas Gates misiniz?
Êtes-vous Thomas Gates?
Ben'e teşekkür etmek istiyorum.
Merci, Ben, Patrick Gates.
Doktor Gates, Thomas Gates gibi bir kahramanı bizim kültürümüze eklemek ne muhteşem bir şey.
Thomas Gates est un atout majeur à la ligue des héros de la guerre civile.
Gişeci Thomas Gatesin hazine haritası için orda olmadığı iddiası var.
Selon lui, Booth n'est pas allé voir Thomas Gates pour une carte au trésor, cette nuit là.
Bayanlar ve baylar, sizlere John Wilkenson'ın günlüğünden kayıp sayfaları sunuyorum Thomas Gates'in adı ile diğer tüm katillerin listesiyle...
Mesdames et messieurs, voici une des pages manquantes du journal de John W. Booth. Le nom de Thomas Gates apparaît comme tueur.
Thomas Gates, oyuncuydu.
Thomas Gates, artifex
- Benjamin Gates hazineyi bulabildimi?
C'est pas Benjamin Gates qui a découvert le trésor?
Ben Gates'misiniz?
C'est vous Ben Gates?
Muddun kötü bir şöhreti var hala, ve ben Thomas Gates ismini terk etmedim.
Son nom est encore traîné dans la boue, je laisserai pas le nom de Gates subir le même sort.
Efendim, eski arkadaşımız Ben Gates haberlerle döndü.
M., notre ami Ben Gates refait la Une.
Sayfada Lincoln süikastının faillerinin isimleri varmış uzun süredir bilinmeyen süikastçi, Thomas Gates.
"Elle nomme les conspirateurs de l'assassinat de Lincoln " et celui d'un nouveau conspirateur, Thomas Gates.
Thomas Gates Benjamin Franklin Gates'in büyük büyük büyük dedesiymiş.
"Thomas Gates serait le trisaïeul " du chasseur de trésors, Benjamin Franklin Gates. "
Thomas Gates.
Thomas Gates.
Gates ailesi herzaman onurluydu, Şimdi onursuzluğu akla getiriyoruz.
La fierté de la famille Gates a disparue à jamais.
Wilkinson söylediğine göre Thomas Gates elebaşıydı ve Amerikan tarihinin en karanlık kişisi. Günlüğün sayfalarını yakarak örtbas etti
Wilkinson accuse Thomas Gates d'être l'auteur d'une des grandes tragédies de ce pays et il aurait brûlé la page pour le dissimuler?
Kesinlikle Thomas Gatesin söylediği ve laoulaye öldüğü gibi hazine haritası var ve Laoulaye öldüğü.
C'est rien. Ou il peut y avoir une carte, comme Thomas Gates l'a dit et que Laboulaye l'avait.
- Doktor Gates'mi?
Le docteur Gates?
Aramızdaki fark, Thomas Gates hakkında ve kraliçenin koltuğunu istiyorsun.
J'ai encore tort! Tort sur nous et sur Thomas Gates! Tort de dire que t'aimes la chaise de la Reine!
Bir şey yapmaya ihtiyacımız yok, Gates'in yaptıklarını takip edelim.
Inutile. Gates le fera pour nous.
İsteğiniz çok güzel. - Gates ile. - Connor.
Je suis content que vous soyez là avec Gates.
- Thomas Gates gibi.
- Tout comme Thomas Gates... - Oui.
Ben Gates, Templars hazinesi.
Ben Gates, le Trésor des Templiers.
- Gates, ne yapıyorsun?
- Gates, que faites-vous?
- Nabız geldi.
- Gates a besoin d'un chir.
- Gates'in hemen bir cerraha ihtiyacı var.
- J'arrive.
Nescafe bile bir arada ben yalnızım.
Benjamin Gates et le Livre des Secrets
- Gates burada mıydı?
- Gates l'a vu?
- Patrick Gates, Ben'i arıyor.
Le téléphone de Patrick Gates.
- Ben Gates, tabiki.
- On vous laisse.