English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Geisha

Geisha tradutor Francês

239 parallel translation
"Yeni bir geyşa!"
"Une nouvelle geisha!"
"Eğer iyi bir ödeme yaparsanız, size Nagasaki'deki en güzel geyşayı getireceğim."
"Si vous payez bien, je vous amène la plus belle geisha de Nagasaki."
" Soylu efendim, Yoshiwara yasalarına göre bu geyşayı sadece eğer 999 gün içinde onunla evlenirseniz tutabilirsiniz.
" Noble chef, vous pouvez garder cette geisha seulement si, suivant les lois du Yoshiwara, vous restez marié avec elle pendant 999 jours.
Bir yerlerde genç bir geyşa.
... une petite geisha quelque part...
Erkekler böyle olduğu için onlardan alabildiğin her şeyi almalısın.
Mais moi, avant d'être geisha, j'ai été au collège et je vois clair.
Erkek milleti bizim düşmanımız.
Tu ne sais pas? Il a payé ma dette de geisha...
Onlara bunun bedelini ödetmeliyiz.
Une geisha indépendante, c'est comme les autres, un jouet pour ces messieurs...
Senin burada kalman bir sürü dedikoduya sebep oldu.
Le métier de geisha ne rapporte vraiment rien. Je vous plains.
Bir kadının aşkını satın alan türden bir adam olma asla.
Une geisha de 3e ordre t'a convaincu de lui confectionner un kimono.
Evlenebileceğin türde bir kızsa eğer, ben arabuluculuk yapacağım.
Comment est-elle, cette geisha? Pour être amoureuse de toi, elle ne doit pas valoir grand-chose!
Benim bir koruyucum yok. Üstelik bir kimono satın almak çok zor.
Si j'étais une geisha très populaire, je n'aurais rien à recevoir d'un homme comme lui.
Bu seferlik yaptığın hatayı unutacağım.
Trouve-toi plutôt une geisha plus attentionnée.
Bir geyşa işini yapabilmesi için her zaman doğruyu mu söylemeli?
Je suis une geisha. Si je ne disais que la vérité, je ne pourrais pas travailler.
Erkeklere karşı yenilmeyeceğim. Beni elde edemeyecek.
Un homme assez lâche pour traiter ainsi une geisha parce qu'elle refuse d'obéir à ses caprices... il me trouvera toujours prête à me battre.
Ne fark eder. Büyüklerin ne diyorsa ona uyacaksın.
Otoku a un coeur pur... comme on n'en trouve jamais chez une geisha.
Benim için sadece bir geyşa değilsin.
Pour moi, tu n'es pas une geisha.
Bir geyşanın yalanı yalan değildir.
Un mensonge de geisha n'en est pas un.
Çırak geyşa olmama yardım etmenizi dilemek için.
Pour vous demander de m'aider à devenir apprentie-geisha.
Miyoharu'yla uzun zamandır hiç münasebetim olmadı... ve benim için bir geyşadan fazlası değildi.
Je n'ai plus de relations avec Miyoharu depuis longtemps... et elle n'était pour moi rien de plus qu'une geisha.
Annen gibi bir geyşa olmak çok zordur, biliyor musun?
Devenir une geisha comme ta mère, c'est très dur, tu le sais?
Maikoyken onun da patronu varmış, daha başarılı bir geyşa olabilmek için.
Elle aussi a pris un patron quand elle était maiko, pour devenir une geisha accomplie. C'est la règle, paraît-il.
Bir geyşa böyle bir durumu nezaketle idare edemiyorsa, kim edebilir?
Qui doit régler le problème avec doigté, sinon la geisha?
Bu bir geyşadan beklenilecek bir davranış mı?
N'est-ce pas au doigté que l'on reconnaît une geisha?
Eğer bir geyşa sizi memnun edemezse Gion'da çalışamaz.
Si une geisha ne vous plaît pas, elle n'a aucune chance à Gion.
Bir geyşa gülümsediğinde... sana şans getirir.
Quand une geisha sourit... Ça vous coûte une fortune...
Bir geyşa için şaşırılacak bir durum değil.
Pas très étonnant pour une geisha...
Bize hizmet eden genç bir geyşa vardı...
Cette jeune geisha qui nous servait,
Şu genç geyşaya mı?
Cette jeune geisha?
Yoksa geyşa evlerine mi borcun vardı?
Tu veux racheter une geisha?
Bana bak, iyi vakit geçirmezsem sana zam yok.
Yamamoto, choisis-moi une belle geisha. - Prenez bien soin de nous.
Hanım, fahişe olmam için beni eğitebilir misiniz?
Pourrais-je devenir une geisha?
Kızlarınızdan biri olarak çalışmama izin verin.
S'il vous plaît, faites de moi une geisha.
"Geşa mı"? Doğrusu geyşa.
- On dit "geisha".
Tanıdığım bir geyşa bana dans etmesini öğretecekti.
Tu as remarqué cette geisha en venant? Oui. Elle m'enseigne la danse.
Kyoto'lu geyşa mı?
Cette geisha de Gion?
AYNI ZAMANDA OKİCHİ OLARAK BİLİNEN GÜZEL GEYŞANIN VE HARRIS'İN HAYATINDAKİ YERİNİN DE HİKAYESİDİR.
Il raconte aussi l ´ histoire de la jolie Geisha Okitchi et de la place qu ´ elle occupa dans la vie de Harris.
Geyşa eğitimi almam için gerekli ödemeyi yapan oydu..
C ´ était lui qui avait payé mes études de geisha.
Ben bir geyşaydım.
Étant une geisha.
Geyşa evine satılan başka bir köy kızı daha.
Encore une paysanne vendue comme geisha.
Hayır, bu kadar geç saatte geyşa bulamayız.
Non, on n'envoie pas de geisha à cette heure de la nuit.
Hem o geyşa da kim? Çok havalı!
Pour qui elle se prend, cette geisha?
Geyşa gitti.
La geisha était furieuse.
Bir zamanlar kalçasında beyaz örümcek dövmesi olan bir geyşa tanırdım.
J'ai vu une geisha qui avait une araignée sur la cuisse.
Bir geyşayla dans ettim.
J'ai dansé avec une geisha.
Genç bir geyşayla bile...
Même la jeune geisha...
Bir geyşa gibi zarif.
J'ai l'air d'une geisha élégante.
Şimdiye getirmiş oldu bir geyşa evine.
A l'heure qu'il est, dans une maison de geisha.
"O-Take-San, Çayevi için çok iyi bir geyşa olurdu."
"O-Take-San serait une excellente geisha pour le tenancier de la maison de thé."
Muhtemelen yıllar önce evlendiğin genç geyşayı hatırlıyorsundur.
tu te souviens sans doute de cette petite geisha, que tu as épousée il y a quelques années.
Niçin bu kadar çok acı çekmemiz gerekiyor?
Pourquoi faut-il qu'il existe une profession comme celle de geisha? Pourquoi faut-il que ça existe?
- Geyşadan ne haber?
Une geisha s'est occupée de lui?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]