Gelmemeliydin tradutor Francês
374 parallel translation
- Buraya gelmemeliydin.
- Vous n'auriez pas dû venir.
Buraya gelmemeliydin.
Tu ne devrais pas venir ici.
Frankie, gelmemeliydin. Hiç güvenli değil.
Tu n'aurais pas dû venir, c'est dangereux.
Buraya gelmemeliydin. Ya İngilizler geri gelirlerse?
Et si les Anglais revenaient?
Buraya gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû venir ici.
- İçeri gelmemeliydin.
- Tu as eu tort de venir.
- Buraya gelmemeliydin.
Vous ne devriez pas être ici.
Bugün buraya gelmemeliydin hayatim.
Tu as eu tort de venir. Rentre chez toi.
- Buraya gelmemeliydin.
- Tu n'aurais pas dû venir.
Charlotte, gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû venir.
Buraya gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû venir.
New York'a asla gelmemeliydin. Scott'la hiç karşılaşmamalıydın.
Maudite New York, maudit Scott...
Buraya gelmemeliydin.
Vous n'auriez pas dû venir ici.
Ellen, yukarı gelmemeliydin.
Ellen, il ne fallait pas monter.
Buraya gelmemeliydin. Polisler arkadaşım olduğunu biliyor.
La police sait que tu es mon ami.
Buraya gelmemeliydin Jonnie.
Tu as été formidable.
Özür için teşekkürler ama geri gelmemeliydin.
Merci, mais il ne fallait pas revenir.
Oh, Pierre! Buraya gelmemeliydin. Tehlikeyle dans ediyorsun.
Oh, Pierre vous z auriez pas dû précieux!
Buraya gelmemeliydin. Bunu bir daha yapma.
Vous n'auriez pas dû venir.
- Geri gelmemeliydin, Tom.
Tu n'aurais pas dû revenir.
Buraya gelmemeliydin.
Tu as eu tort de venir.
Ahbap, eğer Joe Erin'i öldürdüysen, buralara gelmemeliydin.
Mon pote, si tu t'es payé Joe Erin, t'aurais pas dû venir ici.
Bu gece oraya gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû aller là-bas, ce soir.
Buraya kadar gelmemeliydin.
Vous n'auriez pas du venir ici.
Jim, buraya hiç gelmemeliydin.
Vous n'auriez pas dû venir.
Buraya gelmemeliydin.
Vous n'auriez pas dû venir.
- Buraya hiç gelmemeliydin.
- Tu n'aurais pas dû venir ici.
Daha ilk başta buraya gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû venir!
Emily, sen- - Sen buraya gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû venir ici.
Buraya gelmemeliydin.
- Vous n'auriez pas dû venir!
Buraya gelmemeliydin.
Tu n'es pas censé être ici.
Tiyatroya gelmemeliydin.
Tu n'étais pas censée venir au théâtre.
Buraya gelmemeliydin. Bu hava cildi bozar.
Tu ne dois pas quitter le compartiment, cet air est mauvais pour ta peau.
Gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû venir.
Bana gelmemeliydin
Tu n'as pas besoin de venir à moi
Jackie, buraya gelmemeliydin.
Jackie, tu n'aurais pas dû venir.
Evet, belki de gelmemeliydin.
- Non, tu n'aurais pas dû.
Gelmemeliydin.
Vous n'auriez pas dû.
Gelmemeliydin, Bob.
Tu n'aurais pas dû venir, Bob.
Buraya gelmemeliydin.
Fous le camp. T'es pas censé être lâ.
- Buraya gelmemeliydin Benim başım belada.
- T'aurais pas dû. C'est très sérieux.
Jessica, bunun aptallık olacağını söylemiştim, buraya gelmemeliydin.
Jessica, j'ai dit à ce vieux fou que vous ne devriez pas venir ici.
Buraya gelmemeliydin.
Tu n'es pas très prudent.
Buraya hiç gelmemeliydin.
T'aurais même pas dû venir.
- Gelmemeliydin.
- Vous n'auriez pas dû venir.
- Gelmemeliydin.
Tu n'aurais pas dû venir.
Jake, Buraya gelmemeliydin.
T'aurais pas dû venir.
Gelmemeliydin, Mary.
T'aurais pas dû venir.
Belki de buraya gelmemeliydin.
Tu n'es pas obligée de faire tout ça.
Buraya gelmemeliydin.
- N'entre pas!
- Tanrı aşkına buraya asla gelmemeliydin.
Vous n'avez rien à faire ici!
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmek ister misiniz 20
gelmedi mi 34