Genelde tradutor Francês
10,887 parallel translation
Genelde hislerimi takip ediyorum.
Je suis surtout juste en train de suivre un sentiment.
Hislerin genelde ölüleri bulmaya yarıyor.
Tes préssentiments nous conduisent souvent vers des cadavres.
Hayır, diğer insanların konuştuğunu görüyorum. Genelde böyle anlarda sessizliği bozan sen olurdun.
Typiquement, c'est vous qui parlez tout le temps, alors...
Ve genelde bu dekorda iki kılıç olması gerekiyor, değil mi?
C'est fait pour porter deux sabres, non? Un grand et un petit.
- Hayır, genelde düşman oluruz.
- Non, on ne s'oppose pas.
- Hayır, genelde düşman oluruz.
Non, on ne s'oppose pas!
Genelde telefonumda bir ya da iki mesaj olur.
Habituellement, j'ai un ou deux messages sur mon répondeur.
Bir çok önemli detayı görmezden geliyorsun ama sizin genelde yaptığınız şey zaten bu...
Vous oubliez tellement de détails mais... c'est ce que vous faites, donc...
Genelde ithalat.
Majoritairement dans l'import.
Genelde insanlar bana hiç iyi davranmıyor.
D'habitude, les gens ne sont pas très sympas avec moi.
Hep yapmam gerekip de yapmadığım bir şey var... diye düşünüp endişelenirim ve genelde de haklı çıkarım.
DICK DeGUERlN AVOCAT DE ROBERT DURST J'ai toujours peur d'avoir oublié de m'occuper d'une chose essentielle, et l'avenir me donne souvent raison!
Wall Street Week diye bir iş dünyası programı. Sonra da çıkıp kahve alırdık, genelde E-Street Coffe Haus'tan.
On regardait l'émission d'affaires Wall Street Week ensemble, puis on allait prendre un café, souvent au "E Street Coffee House."
Genelde bir yıl tedavi tavsiye ediliyor.
Une année est recommandée.
Genelde şahsi bir sorunum olduğunda Angela'ya giderim ama kumar bağımlısı olduğu için Booth'un o gizli poker oyununa gitmemesi gerektiğini söyleyen sizdiniz.
Normalement, quand j'ai un problème personnel, je me tourne vers Angela pour lui demander conseil, mais vous êtes celui qui a dit que Booth n'aurait pas dû faire cette partie de poker sous couverture parce qu'il est accro.
Sıradan biri için genelde 2,000 pound diyorlar.
D'habitude, pour les gens normaux, c'est 2 000 livres.
Böyle bir katil genelde pek ipucu bırakmaz.
Un tueur comme ça ne laisse pas autant d'indices d'habitude
Şanslısınız. Tatil günlerimde genelde sabahtan tenis oynarım.
Vous avez de la chance, d'habitude je joue au tennis pendant ma matinée de congé.
Genelde hepsi oluyor değil mi?
La plupart du temps, les deux.
Aileler genelde bunu yapmaz. Hayır yapmazlar.
- Les familles font pas souvent ça.
Hız yapmıyordum. Ayığım, yani genelde ayığımdır.
J'étais pas en excès de vitesse, je suis sobre, enfin presque.
Genelde yarardı.
D'habitude, ça marche.
Genelde içki içmek ve kızlarla tanışmak için sanıyordum.
C'était juste un endroit pour boire et rencontrer des filles.
Araçlar genelde burda olur.
C'est souvent des voitures ici.
Bu genelde Alfaların yaptığı bir şeydir.
C'est souvent quelque chose que seuls les alphas font.
Üzgünüm ama ölüm perisi genelde yağmurdan uzak durmaya çalışır.
Désolée, mais la Banshee essaye le plus souvent de rester en dehors de la pluie.
Genelde ne istersem elde ederim.
J'ai tendance à avoir tout ce que je veux.
Haplar genelde işe yarıyor o yüzden ben de bilinçaltımın bana bir şeyler söylemeye çalıştığını düşündüm.
D'habitude, les cachets font de l'effet. Mon subconscient voulait peut-être me dire un truc.
- Genelde görürüm.
Je les vois d'habitude.
- Genelde çabuk yanıt veriyordu.
Il répond en général immédiatement.
Erkekler genelde, kadınların seviştiği en iyi partner olduğunu tasdiklemek ister.
Non. Les hommes aiment qu'on leur dise qu'ils ont été le meilleur partenaire.
Hayır yok, genelde Göteborg'dan sizinkini kullanıyoruz.
On en a pas. On utilise les vôtres d'habitude, ceux de Göteborg.
Genelde ne zaman sorusunu tercih ederim.
Je préfère "quand".
Genelde bir kız bana numarasını verdiğinde deliren aslanlarla bir alakası olmaz.
Habituellement quand une fille me donne son numéro, ça n'a rien à voir avec des lions déchaînés.
Genelde oraya hiç gitmezdi ama hastalanmıştım ve bana dua etmek için oradaydı.
Il n'y allait jamais, mais j'étais malade et il est allé prier pour moi.
Genelde ayılmak için.
Surtout comme remède contre la gueule de bois.
İnsanlar genelde "This Sucks Ass" der.
La plupart des gens disent simplement "Ceci est null."
Benim için genelde beklentisini...
Surtout quand je n'étais pas à la hauteur de ses attentes.
Genelde siz bayağı kalabalık olurdunuz.
Normalement vous n'êtes plus ici.
Ben genelde... Yemek yerken bir şeyler okurum.
J - j'ai l'habitude de lire quand je mange.
Genelde esprili yaklaşımıyla tanınmayan New York Times, meseleyi şöyle ele alıyordu ;
Voilà la une du New York Times, qui n'est pas reconnu pour son ironie :
10 ya da 12 toplantı yapmış olmam lazım, bazıları genelde Ben mi? Douglas'ın olduğu ofisteydi.
Personnellement, j'ai dû le rencontrer 10 ou 12 fois, parfois dans nos bureaux, habituellement avec Douglas, et parfois dans le bureau de Nick.
Yetersizlik kelimesi, genelde seninle birlikte andığım şeylerden değildir.
L'incompétence n'est pas un mot que j'associe avec toi.
Ben genelde ceviz ağacının yanına çekerim.
Je me gare ici en général, près du noyer.
Ben genelde diğerini kullanıyorum.
J'utilise l'autre, habituellement.
Genelde kilo başına ücret alırım.
Je compte normalement au poids.
Genelde dostlarım bu aşamada onaylamadıklarını belli ederdi.
Normalement, mes amis commencent à déboucher le marqueur rouge en ce moment même
Genelde saplanan cisimleri çıkarmayız ama merak etme.
D'habitude on ne retire pas les objets pointus sur le terrain, t'inquiètes pas. Là.
Genelde işi basit tutarsın.
D'habitude, tu restes simple.
Genelde Veronica, Liam'ın etrafında Betty miyim?
Oh, d'habitude je suis une Veronica, et avec Liam, je suis une Betty?
Genelde babasıyla konuştum.
J'ai surtout parlé a son père.
Bu tür şeyleri yüz yüzeyken söylemek genelde daha iyi olur.
Et ce genre de chose est généralement mieux en face à face.