English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Georges

Georges tradutor Francês

1,275 parallel translation
George Webber lütfen.
Georges Webber, s'il vous plaît.
- George Webber.
- Georges Webber.
Bana "George" dersen.
Seulement si vous m'appelez Georges.
Sana onu soracaktım işte.
C'est ce que je voulais vous demander Georges.
George Webber.
Georges Webber.
George Webber, seni kurtaran...
Georges Webber, l'homme qui t'a sauvé...
Mutlu musun George?
Georges, es-tu heureux?
- George Belası Webber.
- Ce putain de Georges Webber!
Selam George.
Oh, salut Georges.
Bok gibi davrandın ona.
Parce que t'as déconné Georges!
Viskinin yerini biliyorsun.
Georges, tu sais où est le Scotch.
Yaptığımı yapma.
Ne fais pas ce que je fais Georges.
Bıktım artık George!
Ça suffit Georges!
Öncelikle, benim adım Herbert Wells değil. Herbert George Wells.
Je ne me nomme pas Herbert Wells... mais Herbert Georges Wells.
Bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum, Georgy.
Mon ami Georges.
Jora, Youra, Gosha, Goga, Georgy...
Jora, Iouri, Gocha, Goga, Georges.
Ben doktorayı bitirdiysem, yüzde yetmişi Gosha'nın icat ettiği aparatlar sayesindedir.
Moi-même, je dois à 70 % ma thèse de doctorat à l'appareil qu'a confectionné pour moi notre cher Georges.
Cezayir'deki St. George Otelinden aldım.
A l'hôtel Saint-Georges, à Alger.
Tabii ki öğrenciler umrumda ama bunu başkasının yapacağını biliyorum. "Bırak başkası yapsın" görüşünü benimsemişimdir, böylece ben yapmak zorunda kalmam, çünkü bunu yapmam doğru değil. Bunu yapmamın nedeni fizikle ilgilenmek istemem ve hâlâ yapıp yapamadığımı görmektir.
– je prends le point de vue "laissez Georges le faire", un point de vue que l'on est pas censé prendre, parce que ce n'est pas juste de le faire, mais je fais ça parce que j'aime faire de la physique et je veux voir si je peux toujours le faire,
Hepimiz az ya da çok cansız değil miyiz?
et alors? est-ce que nous ne sommes pas des êtres plus ou moins inanimés, Georges?
Tanrı'nın, Aziz Michael'ın ve Aziz George'un adına... sana silah taşıma hakkını ve adalet dağıtma gücünü veriyorum.
Par le Tout-Puissant... Saint Michel et Saint Georges... je te donne droit à porter l'épée et à te faire champion de la justice.
Aziz Michael'ın... ve Aziz George'un adına... seni şövalye ilan ediyorum.
Saint Michel... et Saint Georges... je t'arme chevalier.
Sayın Bakan, elektronik gözetim gemimiz St Georges'i kaybettik.
Nous avons perdu notre navire de surveillance électronique, le St Georges.
Beş gün önce, casus gemimiz St Georges Adriyatik denizinde batırıldı.
Il y a cinq jours, notre navire espion, le St Georges, a été coulé en mer Ionienne.
St Georges Arnavutluk kıyılarının ilerisindeydi.
Le St Georges était au large de l'Albanie.
- St Georges nerede battı?
- Où le St Georges a-t-il coulé?
St Georges'i önce onun bulmaması için Kristatos onu öldürdü.
Kristatos l'a tué pour qu'il ne trouve pas le St Georges avant lui.
Hey, Alfred, George'u getirdin mi?
Eh, Alfred, t'as pas amené Georges?
İşte, burada George.
Allez, viens, Georges.
Herkes George'a merhaba desin.
Dites bonjour à Georges, tout le monde.
Merhaba George.
Bonjour, Georges.
George'a bir içki alalım.
Offrons un verre à Georges.
George.
Georges.
George nerede?
Où est Georges?
George'a ne oldu?
Qu'est-il arrivé à Georges?
George'u düşürdüm.
J'ai laissé tomber Georges.
George!
Georges!
George'a merhaba de.
Dites bonjour à Georges.
Bir Dry Martini, Georges.
- Un Martini dry, Georges.
- Adım Jean, Beyefendi. - Teşekkürler, Georges!
- Je m'appelle Jean, monsieur.
Georges Cokor, Georges...
- George Cukor... George.
Bu akşam Georges'u aradım.
- J'ai appelé Georges, ce soir.
Georges ve benim aramda her şey bitti!
Georges et moi, c'est fini.
Hayır, Bay Pratt. Ben George Gendron.
Non, c'est Georges Gendron.
Apartman yöneticisi tatilde, George.
Le superintendant de ce building est en vacances, Georges.
Hava kirliliği seviyesi yükseliyor.
Oui, mais M. Pratt... La pollution atmosphérique est presque à 7, Georges.
Hoşçakal, George. Evet efendim.
Au revoir, Georges.
Evet, George Gendron bana koca Norman'ın bir kurşunla göçüp gittiğini söyledi.
Oui, Georges Gendron m'a dit que ce vieux Norman s'était fait la malle.
- Tabi ki, ismim Georg.
- Oui, je m'appelle Georges.
İyi geceler, Georges.
- Bonne nuit, Georges.
Bu çok güzel filmin yönetmeni, John Cukor. " Onun adı Georges, salak karı!
- George, connasse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]