Giant tradutor Francês
145 parallel translation
Beysbolda üçüncü atıcıdır. Bir keresinde Giant'lara bir maç kazandırmıştı. Kupayı kaldırmışlardı.
Un joueur de base-ball qui courait moins vite qu'une gazelle.
Giant maçına yer ve bale sezonuna abonelik.
Nous aurons des places de football et un abonnement d'un an à l'opéra.
Shack'in Casey Shine'yi tekerleklerin altına fırlattığını gördüm.
J'ai vu Casey Giant sous les roues.
- Giant'ların Nate Scarboro'sı mı?
- Nate Scarboro, des Giants?
LÜTFEN DODGER / GIANT MAÇINA 2 YER AYARLAYIN.
TROUVEZ 2 PLACES POUR LE MATCH DODGER / GIANT 09-12,
Şu eski Dev'i ( Giant ) çektikleri setin yanında.
C'est là qu'on a tourné Giant.
Dev'i burada mı çekmişler?
Ils ont tourné Giant ici?
Harikaydı. Beysbol fanatiğiyim, Giant'ları pek sevmem...
C'est génial, je suis fan de l'équipe "49", un peu moins des "Giants"...
New York Giantları, Green Bay Packerlarını yendi. Giant'lar domuz derisinden yapılma topu, "H" şeklinde bir yere atıp, zafer kazandılar.
Les Giants de New York ont joué contre les Packers de Green Bay, et les Giants ont triomphé en bottant un ballon en cuir de porc dans un H géant.
Giant, kime küfür ediyorsun sen?
- Giant, tu insultes qui?
Benim adım, Giant, tamam mı?
- Je m'appelle Giant, c'est clair?
Kardeşim, eğer müziğin belirttiğin gibi en önemli şeyse... Giant'tan menajerin olarak kurtulsan iyi olur.
Si la musique est tout pour toi, comme tu dis, tu ferais mieux de ne pas garder Giant comme manager.
Üzgünüm. Benim adım Giant.
Tu sais bien que je m'appelle Giant.
Giant.
- Giant.
Giant.
Giant.
Giant, daha fazla yok.
Giant, no más. Terminé.
Giant ırkçı değil!
Je ne suis pas raciste.
Senin şu sözde, boktan menajerin, Giant. Bu şaka mı?
Et ton manager à la noix, Giant, c'est un mariole.
Anlaşmayı yapan menajerin Giant'tı. Bu bizim prensibimizdir.
Giant, ton manager, a négocié le contrat, et toi, tu as signé.
Bak, Giant benim dostum, tamam mı?
Giant est mon ami, d'accord?
Ben bu adamı tanıyorum. Ona Giant diyorlar. Lanet bir baş belası olduğu için.
On l'appelle Giant parce qu'il n'y a pas plus grand emmerdeur.
Ne haber Jimmy? Ne haber Giant?
- Ça roule, Jimmy?
Biliyorsun Moe ve Josh ucuz, adi ibneler.
- Ça va, Giant? Qu'est-ce qu'ils peuvent être radins Moe et Josh.
Bu Giant değil mi? Bleek!
- Ce n'est pas Giant?
O Giant değil miydi?
Ce n'était pas Giant?
O Giant'tı.
Oui, c'était Giant.
Dostlar arasında bir şöleni yeğlerim Devler ailesine.
I prefer a feast of friends to the giant family.
The Giant's ain't going to bring him up early.
Les Giants ne vont pas le laisser se joindre aux pros.
Giant maçı yüzünden.
A cause des Giants.
Giant maçında farkettim ki bundan kaçamıyorum.
Après le match des Giants, j'ai réalisé que le problème était bien réel.
Büyük dalma girişi!
Giant Stroke Entry!
San Francisco Giant'ın kırk milyon dolarlık oyuncusu Rayburn için kritik bir vuruş. Giants'a beraberlik kazandırması için muhtemelen son şansı. Sekizinci devrede Giants 2'ye 1 geride.
Un moment critique pour Rayburn, le Giant aux 40 millions, sans doute sa dernière chance d'égaliser alors que les Giants sont menés 2 à 1.
The One With the Giant Poking Device
Celui qui avait pris un coup sur la tête
THERE'S A GIANT DOING CARTWHEELS
On reste calme.
- Ah, Hud, Giant, selam.
- Oh, Hud, Giant, bonjour.
Bak, Giant Reed.
Regarde, il y a Giant Reed.
Giant Reed ve Hud Hastings!
- Giant Reed et Hud Hastings!
Giant ve Hud'a, Chris'in önünde canavardan bahsetsin diye para verdin.
Vous avez payé Giant et Hud pour parler de la bête devant Chris.
Hud, Giant, merhaba!
Hud, Giant, bonjour!
Adı "My Giant".
C'est Mon Geant.
"My Giant" mı?
Mon Geant?
Felicity'yle "My Giant" ı izledik.
Felicity et moi, on regardait Mon Geant, et je me disais que...
- Giant'ın soyunma odasındaydım.
J'étais dans les vestiaires de l'équipe des Giants.
Eğer Giant savunması gibi vururlarsa, bir daha topu geri alamazlar.
S'ils font voler le ballon et vu la défense des Giants, ils ne le récupéreront pas.
Yılın 300 günü güneşliymiş, golf ve Giant'ın yaz kampı varmış.
300 jours d'ensoleillement par an, golf, stage de printemps des Giants...
Giant'ların haberlerini yapıyor.
Il couvre les Giants.
Giant ırkçı değil.
Je ne suis pas raciste.
Giant'tan bahsetmeyelim.
Je suis ici pour parler fric.
Bak, ben Giant'ı bilirim.
Je connais Giant.
Giant'lar ve Cardinal'lar oynuyorlar.
- Au Polo Grounds.
Merhaba, Giant!
Bonjour, Giant!