Gin tradutor Francês
1,365 parallel translation
- Daha cin var mı?
- Il y a encore du gin?
Cin, rom ve viski, birer karton.
Trois caisses : gin, rhum, scotch.
Burbon, cin.
Bourbon, gin...
- Cin?
- Gin?
İhtiyacım olan, bi kadeh cin.
Voilà ce qu'il me faut, une caisse de gin.
- Ha, ha, Cin.
- Ah, ah, gin.
- Tamam, Cin oyunu.
D'accord, passons au gin.
Cin!
Gin.
Cin mi oynuyorduk biz?
On jouait au gin?
Ayrıca polis koltuğunun altında boş bir cin şişesi bulmuş.
On a aussi trouvé une bouteille de gin vide sous son siège. Il a des antécédents.
Cin geldi değil mi?
Tu fais Gin?
İki ölçü cin, iki ölçü brendi, bir ölçü nane sosu...
Deux mesures de gin, deux de brandy, une de crème de menthe...
- CİN TONİK
- GIN TONIC
- Cin. Her zamanki gibi.
Toujours du gin.
viski, cin, şarap alabilirsin.
On pouvait y acheter du whisky, du gin, du vin.
- Gin-Martini'ydi değil mi?
- C'était un Gin Martini?
Cin tonik? - Olur.
- Gin et tonic?
Sonra biri ona Azıcık cin verdiğinde
Si on lui offre Un autre verre de gin
2 duble cin içince düşüp bayıldı. İki saat kendine gelemedi. Gelince de tekrar aynı şeyi yapmak istedi.
Deux verres de gin et il est resté inconscient deux heures... puis il a voulu recommencer.
O zaman bir cin kokteyli alıyım.
Disons un gin fizz sloe.
- Açlıktan ölürler. Kendime bir Tom Collins hazırlayacağım.
Je vais me préparer un Gin Fizz.
Gin!
Gin!
Gin?
Gin?
Sana güvenmiştim.
Je t'ai fait confiance! - Gin!
Nerede o?
Gin! Où est-il?
Gin..
Gin...
Gin.
Gin.
Mm! Gin!
Gin!
- Gin...
- Gin...
Gin,
Gin...
Cin martini, dolu ve tek zeytin, soğuk sever, Eskimolar gibi.
Martini gin, avec une olive, et il les aime glacés.
Orada saatlerce cin oynar.
Il jouera au gin pendant des heures.
Dünya parlak görünürse Şarabı fazla kaçırdığında
Quand le monde illumine Comme quand tu bois du gin
Cin.
Grand gin.
Şimdi de cin dağıtan bir cüce bulursam, benim iş olur.
Il me manque plus qu'un nain avec du gin!
Carrie, ne alırsın?
- Un gin tonic. Carrie?
- Peki ya bir el "gin" e ne dersin?
- Et si on jouait au rami?
- Ben "gin" de pek iyi değilimdir.
- je ne suis pas très bon.
Gin.
gin!
Bu Gin'i bizde yapıyoruz.
bonté divine! c'est bien "gin".
Martini, tatlım. Ve zeytin koyma da boşa yer kaplamasın.
martini gin. et oubliez les olives.
Cin!
Gin!
Ned, bana bir cin uzatsana.
Ned! Envoie le gin.
Bir Gin-Gimlet.
Brother, well, so am I Gin Tonic, avec des glaçons.
Martininizdeki ciniz.
Le gin dans le martini
- Gin!
Hé!
Ah, Gin...!
86ème ETAGE - ALARMES COFFRE ACTIVÉES Non, Gin...!
- Cinden nefret ederim.
Je déteste le gin.
Bu Vive'ğin odasıdır
- Voilà celui de Vivek.
Kağıt oynamak ister misin?
Partie de cartes? Gin?
Ve açılmış bir şişe cin.
Et une bouteille entamée de gin.