Giulia tradutor Francês
234 parallel translation
Giulia, Mareşal evlenmek için çok yaşlı olduğunu söylüyor..
- Vous plaisantez! Giula, le maréchal se dit trop vieux pour se marier.
Giulia gelsene. Bu Sandra'nın kocası. Bizimle çalışacak.
Voici le mari de Sandra qui va travailler avec nous.
Bayan Giulia, konyak alır mısınız?
Je mangerais un boeuf!
Giulia!
- Giulia?
İyi akşamlar.
- Giulia...
Bayan Giulia, siz daima dün geceki gibi giyinmelisiniz.
Madame... Vous devriez toujours vous habiller comme hier.
Giulia lütfen biraz vermut getir.
Je vous en prie. Apporte-nous du vermouth.
Sizden bunu hiç beklemezdim. - Giulia!
Je n'aurais jamais cru ça de vous.
Tamirciden paramı ve Giulia'nın kardeşine verdiğim bisikleti almasını da söyleyin. Onu geri alsın ve iyi bir fiyata satsın.
Ah, il faudrait qu'elle aille à l'usine prendre l'argent qui reste, et le vélo que j'ai laissé chez le frère de Giulia, qu'elle le récupère, elle pourra bien le vendre.
- Giulia, hatırlıyor musun? - Evet.
Tu te rappelles?
Giulia ve Corrado, sanki evlenmiş gibi yaşamıyorlar mı?
Giulia et Corrado ne le sont-ils pas?
Lütfen Giulia, her zaman böyle kalıplarla konuşmaya gerek yok.
N'explique pas toujours tout!
Giulia, ne diye geliyorum ki?
Que vais-je faire?
Hiçbir şey, sadece kapıyı kapaman gerekiyor, Giulia.
Ferme la porte.
Giulia, Oscar Wilde gibidir.
Giulia est comme Oscar Wilde :
Geçen yıl Amerika'ya gitmiştik.
L'an dernier, on est allés aux États-Unis voir Giulia.
... ve Giulia Sokağı'nın ölüm meleği, tırpanını bir kez daha kaldırır...
Et c'est ainsi, dans la rue Giulia, que la Grande Faucheuse donna son coup de grâce.
Giulia'ydı.
Elle était de Giulia?
Giulia, benimle ilgili bir şey söyledi mi?
Que t'a raconté Giulia sur moi?
Terasta kız kardeşin, Bayan Giulia, güneşleniyor.
Sur la terrasse, il y a votre sœur, Mlle Giulia qui prend le soleil.
Bayan Giulia'yı tarif et.
Description de Mlle Giulia.
Terasta, Bayan Giulia, terasta güneşleniyor.
Sur la terrasse, il y avait Mlle Giulia qui prenait le soleil sur la terrasse.
Giulia gitmek istemiyorsa, kendi kaybeder.
Si Giulia ne veut pas, tant pis pour elle.
Giulia da dahil.
Giulia aussi.
Giulia, dinle.
- Giulia, écoute...
Giulia yorulmuştur.
Giulia doit être fatiguée.
Giulia, başımı tut.
Tiens-moi la tête!
Giulia, buraya otur da, ikimize birden bakabilsin.
Giulia, rapproche-toi. Ça lui évitera de regarder à deux endroits à la fois.
Ve eminim, Guilia için de sorun yoktur.
Et Giulia n'a rien à redire non plus.
Giulia, Leone'ye dikkat et.
Giulia, surveille Leone.
Giulia yaşayabilir, ya da ölebilir ya da felçli kalıp, 30 yıl bize hayatı zindan eder.
Giulia peut aussi bien vivre, mourir ou nous rester sur les bras paralysée pendant 30 ans.
Giulia uyandı ve seni istiyor.
Giulia s'est réveillée et te demande.
Giulia, beni duyabiliyor musun?
Giulia, tu m'entends?
Giulia, uyuyor musun?
Giulia, tu dors?
Giulia, başımı tut!
Tiens-moi la tête, Giulia!
Giulia, yemeğini ye.
Julia, mange, allez!
- Giulia nasıl?
- Comment va Giulia?
- Giulia, bu müfettiş Morosini.
Je te présente le commissaire Morosini. Enchanté.
Hadi, Giulia!
Allez, viens!
- Nereden bıçakladı? - Giulia! Hadi!
Giulia, viens!
Aman Tanrım!
Où est Giulia?
Giulia'ya ne yaptın?
Que lui as-tu fait?
- Giulia.
- Giulia.
- Giulia'da ne buluyorsun? - Bilmem.
Qu'est-ce qui te plaît chez Giulia?
Önlük takmazsan üstün başın kirlenir. Giulia bir dakika bekle lütfen.
Giulia, attends une minute.
Giulia, gidip baksana ne yapıyor orada?
Va voir ce qu'il fabrique.
Peki Michele!
- Giulia, le vermouth!
Giulia, bak Bay Fausto gidiyor.
Monsieur Fausto s'en va.
O yaptı, bayan Giulia onu tahrik etti.
C'est elle qui a tenté de le séduire.
Giulia, bizi yalnız bıraksana biraz.
Guilia, laisse-nous.
- Giulia... - Evet?
Giulia, je suis curieuse.